Logo

3. Hukuk Dairesi2024/967 E. 2025/1115 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Resmi şekle uyulmadan yapılan taşınmaz satış sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satış sözleşmelerinin resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğu, aksi halde geçersiz sayılacağı ve geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenebileceği, ayrıca alacağın likit olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3102 E., 2023/3747 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 30. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/48 E., 2022/50 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalının 18.06.2021 tarihli ve “Cayma Parası Sözleşmesi” başlıklı sözleşmeyle 2+1 dairenin 2.525.000,00 TL bedelle satışı için ön anlaşma yaptıklarını, müvekkilinin toplamda 400.000,00 TL kapora bedeli davalının hesabına gönderdiğini, bakiye satış tutarını İran’a yönelik uygulanan ekonomik yaptırımlar nedeniyle tapu devri için anlaşılan 09.07.2021 tarihinden yaklaşık 10 gün sonra ödeyebileceğini davalı tarafa iletmesine ve bu ödeme için makul bir süre istemesine rağmen, davalının zarara uğradığından bahisle müvekkilinden ek olarak 8.000,00 USD ceza bedeli istemekle birlikte taşınmazın fiyatında da artışa gittiğini, bu nedenle ödenen bedelin iadesi için takibe başlandığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı yabancı olduğundan hukuken teminat yatırması gerektiğini, sözleşme hükümleri uyarınca en geç 09.07.2021 tarihine kadar tapu devir işleminin gerçekleşeceğinin kararlaştırıldığını, ancak davacı tarafın bu tarihte parayı getirmediğini, müvekkilini oyaladığını, Mahkemece yapılacak olan yargılama ile böyle bir alacağın varlığının düşünülmesi halinde fazlaya ilişkin her türlü dava hak ve taleplerinin saklı kalmak kaydıyla takas mahsup taleplerinin bulunduğunu, müvekkilinin evin süresinde satılamaması nedeni ile kullanmak amacı ile hazırladığı kredi masrafları oluştuğunu, ayrıca bu evi satarak başka bir ev alacak olması nedeniyle 3. bir şahıstan döviz ile borç aldığından zarara uğradığını, gayrimenkul aracılık sözleşmesi de imzalayarak zararı oluştuğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilecekleri, talebin sebepsiz zenginleşme niteliğinde olduğu, alacağın likit bulunduğu davalı tarafın takas mahsup talebi sözleşmeden kaynaklı menfi zararına ilişkin olup, tarafların geçersiz sözleşmeye dayalı olarak menfi zarar talebinde bulunamayacakları, yalnızca verdiklerini geri alma hakkına haiz oldukları gerekçesiyle; davanın kabulü ile davalının takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalının takas mahsup talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşmelerin resmi şekil şartına tabi bulunduğu, geçerlilik şekline uyulmaksızın yapılan sözleşmelerin hukuken geçersiz olacağı, emsal Yargıtay kararlarına göre geçerli olmayan bir akit dolayısıyla ödenmiş bulunan pey akçesinin (kaporanın) sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince geri istenebileceği, Mahkemece davalı tarafın takas-mahsup talebi sözleşmeden kaynaklı menfi zararına ilişkin olup, tarafların geçersiz sözleşmeye dayalı olarak menfi zarar talebinde bulunamayacakları gerekçesiyle bu talebin reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, somut olayda, alacak likit olduğundan Mahkemece davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin açık olduğunu, davacının sözleşmeden cayan taraf olması nedeniyle bir alacak talep edemeyeceğini, takas taleplerinin değerlendirilmediğini ve delillerin toplanmadığını, icra inkar tazminatının da reddi gerektiğini ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, geçersiz sözleşmeden kaynaklı olarak ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme kuralları gereği iadesi istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle davaya konu sözleşmenin, taşınmaz satışına ilişkin olmasına rağmen resmi şekilde düzenlenmediği için geçersiz olmasına, sözleşme geçersiz olduğu için tarafların aldıklarını iade ile yükümlü bulunmasına, alacağın likit olması ve yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve kanuna aykırılık olmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.