"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/137 E., 2024/39 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı .... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Malatya-...Karayolunun kat ettiği Hekimhan ilçesi ...mahallesinde bulunan 295 nolu parsel sınırları içinde kalan bahçe vasfındaki taşınmazın sahibi ve zilyedi olduğunu, 2014 yılında taşınmazın bulunduğu mevkide, davalılar tarafından karayolu genişletme çalışmaları başlatıldığını, söz konusu çalışmanın toz-duman kütlesini arttırdığını, taşınmazda bulunan kayısı ağaçlarının %80'inin tamamen toz ile kaplanmış olduğunu, oluşan toz birikintisinin kayısı ağaçlarının tamamında yıl sonu itibariyle büyüme ve gelişmeyi durdurduğunu, yer yer ağaçlarda kurumalar oluştuğunu, zararın Hekimhan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/29 D.İş sayılı dosyasında tespit edildiğini belirterek maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere asgari 60.300,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı .... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin diğer davalı ...'nün Malatya - ...Devlet Karayolu yol yapım işini üstlendiğini, müvekkilinin yaptığı işi usulüne uygun bir şekilde yerine getirdiğini, toprağa, suya, havaya verilen zararları hesaplayarak gerekli tüm tedbirleri aldığını, bu nedenle toprak yolun aylarca sulama, zift ya da çakıl döşeme işlemleri yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkillinin işi fen kurallarına ve iş veren diğer davalı ...'nün talimatlarına uygun olarak yaptığını, bu nedenle taraflarına herhangi bir sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını, davacının davasına dayanak olarak belirttiği Hekimhan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/29 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarında belirttikleri üzere, sadece tozlanmadan dolayı bu zararın meydana gelmesinin imkansız olduğunu, nitekim mevsim şartlarının, ilkbaharda meydana gelen don olaylarının, ağaçların budanma şekillerinin ve diğer bakım tedbirlerinin verimi direkt olarak etkileyen faktörler olduğunu, bu hususların hiç araştırılmadığını, raporda fahiş bir zarar tespit edildiğini, bu nedenle anılan raporun kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkil idare açısından yol yapım ve bakım işinin hizmet kusuru kapsamında olmasından dolayı idari yargıda açılması gereken davanın adli yargı mercilerinde açılması ve görev konusunun kamu düzeniyle ilgili olması nedeniyle işin esasına girilmeden müvekkili idare açısından görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.11.2015 tarihli 2014/193 Esas, 2015/204 Karar sayılı kararı ile Hekimhan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/29 D.İş sayılı dosyasında ziraatçi bilirkişinin 19.11.2014 tarihli raporunda tozdan dolayı oluşan kaybın 60.300,00 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile; 60.300,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ....'den alınarak davacıya verilmesine, davalı ... yönünden yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 26.11.2015 tarihli 2014/193 Esas, 2015/204 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı .... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 27.02.2019 tarihli 2016/14515 Esas, 2019/1059 Karar sayılı ilamı ile "...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının ...’ne yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalı ... AŞ’nin temyiz itirazlarına gelince;...6100 sayılı HMK'nın 118-186. maddeleri arasında düzenlenen yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona erdirilmesi ve sözlü yargılama ile hüküm aşamalarıdır. Somut olayda; mahkemece Kanun'un bu emredici düzenlemesine rağmen usulüne uygun şekilde yargılama aşamaları tamamlanmadan, davacı ile davalının dava ve cevap dilekçesinde göstermiş olduğu deliller toplanmadan, davalı şirketin dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna yaptığı itirazlar karşılanmadan, keşif yapılmadan ve bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır. Bu kapsamda; dosya içerisinde bulunan Hekimhan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/29 D.İş sayılı delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporuna davalı tarafça itiraz edilmiş olmakla, bu delil tespiti dosyasının kesinleştiği kabul edilemez. Davalının cevap dilekçesinde keşif deliline de dayandığı gözetildiğinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle öncelikle oluşan zarar ile davalının eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, davacının talep ettiği kalemler açısından zararın neye tekabül edebileceği denetlemeye elverişli rapor ile belirlenmesi gerekir. Eksik incelemeye dayalı olarak ve yargılama safahatlarına riayet edilmeksizin hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır..." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17.03.2022 tarihli 2019/81 Esas, 2022/66 Karar sayılı kararı ile; bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davaya konu yerde keşif yapıldığı, fen bilirkişi, çevre mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alındığı, 07.09.2021 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre davalı ....’nin yol yapım çalışması sırasında çıkan toz nedeniyle meydana gelen ürün verim kaybının 16.884,00 TL, tozdan dolayı kuruyan 80 adet kayısı ağacının değerinin ise 36.000,00 TL olduğu, buna göre davacının toplam zararının 52.884,00 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; 52.884,00 TL tazminatın davalı ....’den alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.03.2022 tarihli 2019/81 Esas, 2022/66 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı .... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 10.10.2022 tarihli 2022/8462 Esas, 2022/11872 Karar sayılı ilamı ile "...1.Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece davalı ... yönünden yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine ilişkin verilen ilk karar kesinleşmiş ve bozma ilamından sonra mahkemece verilen son kararda anılan davalı aleyhine hüküm kurulmamış olup, davalı ...’nün temyiz yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2.Davacı vekili ve davalı .... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı .... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir. b) Dava, haksız eylem sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacının Malatya-...karayolu sınırında kayısı bahçesi bulunduğu, 2014 yılında davacının bahçesinin bulunduğu mevkide davalı ...’nün yol genişletme çalışması başlattığı, davalı ....’nin davalı ...'nün Malatya-...Devlet Karayolu yol yapım işinin yüklenicisi olduğu, davalı ....’nin yol yapım çalışması sırasında çıkan toz nedeniyle davacının bahçesindeki kayısı ağaçlarının zarar gördüğü, eldeki davayla davacının uğradığı zararın davalılardan tahsilini istediği anlaşılmıştır. Mahkemece verilen 26.11.2015 tarihli ilk kararda davanın kabulü ile; 60.300,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ....’den alınarak davacıya verilmesine, davalı ... yönünden ise yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine karar verildiği, kararın davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle öncelikle oluşan zarar ile davalı ....’nin eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, davacının talep ettiği kalemler açısından zararın neye tekabül edebileceği yönünden bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davaya konu yerde keşif yapıldığı, fen bilirkişi, çevre mühendisi bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alındığı, 07.09.2021 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre davalı ....’nin yol yapım çalışması sırasında çıkan toz nedeniyle meydana gelen ürün verim kaybının 16.884,00 TL, tozdan dolayı kuruyan 80 adet kayısı ağacının değerinin ise 36.000,00 TL olduğu, buna göre davacının toplam zararının 52.884,00 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Mahkemece 07.09.2021 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne; 52.884,00 TL tazminatın davalı ....’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar davacı vekili, davalı .... vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtayca bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Yalnızca bozulan kısımlar hakkında inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşur ve bozma ilamının gereğinin yerine getirilmesi gerekir. Dosyanın incelenmesinden; mahkemenin 26.11.2015 tarihli ilk kararında hükmedilen 60.300,00 TL tazminatın kayısı ağaçlarındaki ürün verim kaybına ilişkin olduğu, ilk kararda kuruyan kayısı ağaçlarının bedeline hükmedilmediği, kararın davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edildiği, ancak davacının kuruyan ağaç bedeline hükmedilmesi gerektiği hususunda temyiz itirazı olmadığı, yalnızca davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi hususunda temyiz itirazında bulunduğu, Dairemiz tarafından keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle 26.11.2015 tarihli ilk kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Şu durumda ilk kararda kuruyan ağaç bedeline hükmedilmemesi hususunda davalı .... yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmasına göre, Dairemiz bozma ilamından sonra mahkemece verilen 17.03.2022 tarihli ikinci kararda yanılgılı değerlendirmeyle davacı lehine 36.000,00 TL değerinde kuruyan ağaç bedeline hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. c) Dosya kapsamından; davalı ....’nin 2014 yılında Malatya ili genelinde don afetinin meydana geldiği ve davacının kayısı bahçesinde meydana gelen zararın toz nedeniyle değil, söz konusu don afeti nedeniyle meydana geldiği hususunda itirazda bulunduğu, mahkemece bu hususun Malatya Valiliği Meteoroloji Müdürlüğüne sorulduğu, Meteoroloji Müdürlüğünün 13.11.2019 ve 22.01.2020 tarihli yazılarına göre 2014 yılı Mart ve Nisan aylarında bazı günlerde ortalama sıcaklık değerinin eksili derecelere düştüğünün anlaşıldığı, Hekimhan Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 17.11.2020 tarihli yazısına ekli 2014 yılı Maliyet-Verim-Birim Fiyat cetvelinde, Malatya genelinde Mart ayı sonlarında meydana gelen don afetinden dolayı başta kayısı olmak üzere kiraz ve ceviz gibi meyvelerin üretiminde % 90’nın üzerinde verim düşüklüğü olduğunun belirtildiği, yine davalı tarafından dosyaya sunulan Tarım ve Orman Bakanlığı Malatya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün internet sitesinde duyurular bölümünde yayınlanan 31.05.2014 tarihli yazıda Malatya il genelinde 29-30-31 Mart 2014 tarihlerinde ilçelere göre değişmekle birlikte orta ve yer yer kuvvetli don afetinin meydana geldiği, bu don afetinden rakıma göre farklı fenolojik evrelerde bulunan kayısı ağaçlarının olumsuz etkilendiği, buna göre ilçelerin muhtelif bölgelerinde değişkenlik göstermekle birlikte Malatya il genelinde yapılan tespit çalışmaları sonucu 2014 yılı için kayısı üretiminde geçmiş üretim dönemlerine göre yaklaşık %90-95 oranında hasar meydana geldiğinin tespit edildiği hususunun açıklandığı anlaşılmıştır. Hükme esas alınan 07.09.2021 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda ise yalnızca yol inşaatından kaynaklanan toz nedeniyle kayısı ağaçlarında % 40 verim kaybının meydana geleceği kabul edilerek hesap yapıldığı, dosya kapsamına göre Malatya il genelinde 2014 yılında oluşan don afetinin kayısı ağaçlarında meydana getireceği zarar ve verim kaybı hususunun değerlendirilmediği görülmüştür. Şu durumda; mahkemece Malatya ilinde 2014 yılında gerçekleşen don afetinin davacının kayısı bahçesine olan etkisi, kayısı bahçesinde ürün verim kaybına sebep olup olmadığı, verim kaybına don afetinin etkisi varsa ne oranda etkili olduğu hususunun öncelikle Malatya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden sorulması, daha sonra meteoroloji mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişilerden gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir..." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, Malatya ilinde 2014 yılında gerçekleşen don afetinin davacının kayısı bahçesine olan etkisi, kayısı bahçesinde ürün verim kaybına sebep olup olmadığı, verim kaybına don afetinin etkisi varsa ne oranda etkili olduğu hususunun Malatya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden sorulduğunu, 22.12.2023 tarihli müzekkere cevabının dosya arasına alındığı, meteoroloji mühendisi ve ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin 11.01.2024 tarihli raporunda; davaya konu arazinin bulunduğu bölgede 30, 31 Mart ve 1, 2 Nisan 2014 tarihlerinde günlük minimum sıcaklık değerinin 0 santigrat derecenin altına düşerek yer yer şiddetli zirai don gerçekleştiği görüş ve kanaatine varıldığı, Malatya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Hekimhan İlçe Tarım Orman Müdürlüğünün yazılarına göre Malatya İlinin genelinde Mart ayı sonlarında meydana gelen don afetinden dolayı başta kayısı olmak üzere kiraz ve ceviz gibi meyvelerin üretiminde %90’ın üzerinde verim düşüklüğü olduğunun anlaşıldığı, zirai dondan kaynaklanan % 90 oranındaki verim kaybının 37.989,00 TL olduğunun rapor edildiği, mahkemece resen bilirkişi tekniği kullanılarak yapılan hesaplamada, tozlanma olmaması halinde elde edilecek ürün bedelinin 60,3 x70=4.221,00 TL olduğu, ürünün %40 oranında tozlanmadan etkilendiği, 4.221,00 TL’nin %40’ının 1.688,40 TL olup, bu miktarın tozlanma sebebiyle oluşan zarar olduğunun tespit edildiği, davacının taşınmazında tozlanma sebebiyle kuruyan ağaçların bedelinin 07.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda 36.000,00 TL olarak hesaplandığı, 36,000,00 TL’den susuzluk, bakımsızlık, hastalık zararı sebebiyle %10 hakkaniyet indirimi yapıldığında tozlanma sebebiyle kuruyan kayısı ağaçlarının değerinin 32.400,00 TL olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.688,40 TL verim kaybı + (toz zararı nedeniyle kuruyan kayısı ağaçlarının değeri olan 36.000,00 TL’den susuzluk, bakımsızlık, hastalık zararı sebebiyle %10 hakkaniyet indirimi yapıldığında) 32.400,00 TL kuruyan kayısı ağaçlarının değeri olduğu, toplam 34.088,40 TL tazminatın 30.12.2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ....’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı ... yönünden kesin hüküm dikkate alınarak davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı .... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı .... vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece verilen 17.03.2022 tarihli ve 2019/81 Esas, 2022/66 Karar sayılı kararın, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 10.10.2022 tarihli 2022/8462 Esas, 2022/11872 Karar sayılı ilamıyla davalı ....'nin lehine bozulduğunu, bozma ilamı sonrası 16.11.2023 tarihli ilk duruşmada mahkeme tarafından Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2022/8462 Esas, 2022/11872 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiğini, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2022/8462 Esas, 2022/11872 Karar sayılı ilamında, “…ilk kararda kuruyan ağaç bedeline hükmedilmemesi hususunda davalı .... yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmasına göre, Dairemiz bozma ilamından sonra mahkemece verilen 17.03.2022 tarihli ikinci kararda yanılgılı değerlendirmeyle davacı lehine 36.000,00 TL değerinde kuruyan ağaç bedeline hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiğini, Yargıtay bozma ilamının açık olduğunu, usuli kazanılmış hak ilkesi gereğince kuruyan ağaç bedeline dair hüküm kurulamayacağının ortada olduğunu, mahkemece davacı lehine 32.400,00 TL kuruyan ağaç bedeline hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalıların yol yapım çalışması nedeniyle çıkan toz nedeniyle davacının bahçesindeki meyve ağaçlarının zarar gördüğü iddiasına dayanarak talep edilen maddi tazminata ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyanın incelemesinde, mahkemenin 26.11.2015 tarihli 2014/193 Esas, 2015/204 Karar sayılı ilk kararında hükmedilen 60.300,00 TL tazminatın kayısı ağaçlarındaki ürün verim kaybına ilişkin olduğu, ilk kararda kuruyan kayısı ağaçlarının bedeline hükmedilmediği, kararın davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edildiği, ancak davacının kuruyan ağaç bedeline hükmedilmesi gerektiği hususunda temyiz itirazı olmadığı, yalnızca davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi hususunda temyiz itirazında bulunduğu, Dairenin 27.02.2019 tarihli 2016/14515 Esas, 2019/1059 Karar sayılı ilamı ile davaya konu yerde keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle 26.11.2015 tarihli ilk kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, buna göre ilk kararda kuruyan ağaç bedeline hükmedilmemesi hususunda davalı .... yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama neticesinde mahkemenin 17.03.2022 tarihli 2019/81 Esas, 2022/66 Karar sayılı ikinci kararında davacı lehine 36.000,00 TL değerinde kuruyan ağaç bedeline hükmedildiği, kararın davacı vekili, davalı .... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edildiği, Dairenin 10.10.2022 tarihli 2022/8462 Esas, 2022/11872 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin 26.11.2015 tarihli ilk kararında kuruyan ağaç bedeline hükmedilmemesi nedeniyle bu hususta davalı .... yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, davacı lehine 36.000,00 TL değerinde kuruyan ağaç bedeline hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde 25.01.2024 tarihli 2023/137 Esas, 2024/39 Karar sayılı son ilam ile davanın kısmen kabulüne, 1.688,40 TL verim kaybı ile 32.400,00 TL kuruyan ağaç bedeli olmak üzere toplam 34.088,40 TL tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, kararın davalı .... vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; ilk kararda kuruyan ağaç bedeline hükmedilmemesi nedeniyle bu hususta davalı .... yararına usuli kazanılmış hak oluştuğunun anlaşılmasına göre, yanılgılı değerlendirmeyle davacı lehine kuruyan ağaç bedeline hükmedilmiş olması doğru olmamış, bu haliyle mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyulmuşsa da bozmanın gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Şu durumda; mahkemece davacı lehine kuruyan ağaç bedeline hükmedilmemesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Değerlendirme bölümünde açıklanan sebeplerle davalı .... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı ....'ye iadesine,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde karar verildi.