Logo

4. Hukuk Dairesi2024/3334 E. 2024/6889 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davadan feragat üzerine ödenmesi gereken harcın tespiti ve fazla yatırılan harcın iadesi talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesinleşmesi nedeniyle ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan kanun yararına bozma talebinin HMK 363/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki bakiye hasar onarım bedeli ve değer kaybı tazminatının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket adına kayıtlı .... plakalı araç ile .... adına kayıtlı 20 D 2359 plakalı araç arasında 14.06.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalı Hasan Özcan'ın kusurlu olduğunun saptandığını, müvekkiline ait aracın kaza nedeniyle ağır hasar gördüğünü, kaza nedeniyle ikame araç kullanmak zorunda kaldığını, Sigorta şirketiyle ise arabuluculuk aşamasında anlaşıldığını, poliçe limiti kapsamında 43.000,00 TL ödeme yapıldığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı tutularak şimdilik 151.350,00 TL alacağın, 44.000,00 TL hasar, 100.000,00 TL değer kaybı, 5.000,00 TL hak mahrumiyet bedeli, 1.000,00 TL ikame araç bedeli, 1.350,00 TL arabuluculuk ile tespit masraflarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili 05.05.2022 tarihli Uyap sistemi üzerinden gönderdiği e-imzalı dilekçesinde tarafların haricen anlaştıklarını, karşılıklı olarak avukatlık ücreti ve masraf talep etmediklerini, davadan feragat ettiklerini, bu nedenle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın feragat nedeniyle reddine, alınması gereken 80,70 TL peşin alınan harç karşıladığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

2. Davacı vekili 01 Ağustos 2022 tarihli dilekçesi ile; dosyada 2.584,68 TL harç yatırıldığını, maktu harç düşülerek fazladan yatan bakiye harcın iadesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın HMK 305/1 maddesi uyarınca düzeltilmesini istemiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin 04 Ağustos 2022 tarihli ek kararı ile; istemin HMK 305/1 maddesinde düzenlenen tavzihe konu olmayıp HMK 305/A maddesinde düzenlenen ''hükmün tamamlanması'' işlemine konu olduğu, ancak gerekçeli kararın taraflara tebliği üzerinden aynı yasanın 305/A-1 maddesindeki 1 aylık yasal sürenin geçmiş olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Fatih Demirbaş vekili ve davalı Enver Arslan vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararın tebliğinden ve kesinleşmesinden sonra 28.06.2022 tarihli dilekçe ile harç ve avansların iadesinin talep edildiğini, mahkemece derkenar ile harç iadesine dair hüküm bulunmadığının belirtildiğini, ancak buna dair bir ek karar yazılmadığı gibi bundan haberdar da edilmediklerini, bu nedenle 1 aylık sürenin geçildiğini, daha sonra 04 Ağustos 2022 tarihli ek karar ile harç iadesi isteminin red edildiğini, ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, istemin HMK 305/1-a maddesi kapsamında değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355 inci maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Açılan davada, davalının maliki olduğu araçla yapılan maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle davacının aracında meydana gelen hasar, değer kaybı, ikame araç bedeli ve hak mahrumiyeti tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve hükmün istinaf yoluna gidilmeksizin kesinleştiği, 492 sayılı Harçlar Kanununun 22 nci maddesinde "Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır." şeklinde düzenlenmiş olup, konusu belli bir değer ile ölçülebilen davalarda 492 sayılı Kanunun 28 inci maddesi birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar ve ilam harçlarının 1/4'ü peşin olarak alınır. Aynı Kanunun eki ( 1 ) Sayılı Tarifeye göre davanın reddi halinde maktu red harcına hükmedilir. Anılan Kanunun 31 inci maddesinde ise “Peşin alınan Karar ve İlam Harcı işin hitamında ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşılırsa fazlalık istek üzerine geri verilir” düzenlemesine yer verildiği, eldeki davada davacı, dava dilekçesinde harca esas değeri 151.350,00 TL göstermek ve Harçlar Kanununda öngörülen oran üzerinden 2.584,68 TL peşin karar ve ilam harcını yatırmak suretiyle talepte bulunmuş olup, ilk celseden önce davadan feragat ettiği, davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşıldığından, maktu red harcının 1/3'ü olan 26,90 TL karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, davacının maktu red harcının tamamından sorumlu tutulmuş olması, ayrıca peşin alınan karar ve ilam harcı ödenmesi gereken 26,90 TL harçtan fazla olduğu halde fazlalığın istek üzerine iadesine karar verilmemiş olmasının da usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle anılan kararın kanun yararına temyizen incelenerek kanun yararına bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davadan feragat sebebiyle alınması gereken maktu karar harcının üzerindeki peşin nisbi karar harcının iadesine asıl kararda yer verilmemiş olmasının hükmün tamamlanması kapsamında mı? Yoksa hükmün tavzihi kapsamında mı? Düzeltilebileceği noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası, 305 ve 305/A maddeleri.

3. Değerlendirme

Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini sağlamak, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.

Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Kanun yararına temyiz" başlıklı 363 üncü maddesi; "(1) (Değişik: 20/7/2017-7035/33 md.) İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur." şeklindedir. Buna göre ancak, İlk Derece Mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı kanun yararına temyiz yoluna başvurulabilecektir. Oysa eldeki başvuruya konu İlk Derece Mahkemesi (Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi) kararı Bölge Adliye Mahkemesi denetiminden geçerek kesinleşmiş olup kanun yararına temyiz incelemesine konu edilemez.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı yararına temyiz talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve Adalet Bakanlığına gönderilmesine,03.07.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.