Logo

4. Hukuk Dairesi2024/3353 E. 2024/4810 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davasında, destek payının hesabında ve sigorta şirketinin sorumluluğunun belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk.

Gerekçe ve Sonuç: Destek payının hesaplanmasında, ikinci çocuğun doğacağı kabul edilen tarihten itibaren beklenen yaşam süresi sonuna kadar %25 destek payı üzerinden hesaplama yapılması gerekirken %28 üzerinden hesaplama yapılması ve sigorta şirketinin sorumluluğunun belirlenmesinde, kaza tarihindeki poliçe limitinden anne ve babaya yapılan ödemeler güncellenmeksizin indirim yapılması gerekirken, sorumluluk miktarının açıkça belirtilmemesi bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/111 Esas - 2024/7 Karar

HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen trafik kazası sonucu vefat nedeni ile maddi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların desteği ...'a davalı ... adına kayıtlı, davalı ... şirketinden sigortalı, diğer davalı ... ...'nın sevk ve idaresinde olan aracın 18.01.2013 tarihinde katlı otopark girişinde çarpması sonucu desteğin hayatını kaybettiğini, trafik kaza tespit tutanağı ve adli soruşturma içeriğine göre desteğin bu kazada bir kusurunun olmadığını, müteveffanın ölümü ile davacıların gerek maddi, gerekse manevi olarak desteklerini kaybettiklerini, müteveffanın sağlığında bir arada yaşadığı davacıların önemli bir geçim kaynağı ve gelir tedarikçisi olduğunu, davacı ...' nin ev hanımı, ...' ın ise emekli olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 15.000,00 TL, davacı ... için 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 18.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilleri; davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

İlk derece mahkemesinin 28.06.2016 tarih ve 2017/1523 E.-2019/9978 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne; davacı ... yönünden 95,77 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ... ve ... ...'dan olay tarihi olan 18.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalı ... A.Ş'den poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile eksik ödeme tarihi olan 07.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... yönünden 2.263,47 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ... ve ... ...'dan olay tarihi olan 18.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalı ... A.Ş'den poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile eksik ödeme tarihi olan 06.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin 28.06.2016 tarih ve 2017/1523 E.-2019/9978 K. sayılı sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin 24.10.2019 tarih ve 2017/1523 Esas 2019/9978 Karar sayılı ilamında özetle; "...Davacılar, destekleri ...'ın 18.01.2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda vefatı nedeniyle aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortacısı olan davalı ... A.Ş, araç sürücüsü ... ... ve aracın işleteni ...'dan tazminat talebinde bulunmuşlardır. Destek... kaza tarihinde 30 yaşındadır. Hükme esas alınan 07.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda bekar olarak ölen desteğin ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek destek paylarının dağıtımı yapılmışsa da pay dağıtımı Dairemiz uygulamalarına göre hatalıdır. Şöyle ki; evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmeli, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14'er pay verilmesi, daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir. Bu haliyle; yukarıdaki açıklamalara göre, bilirkişi raporunda desteğin davacılar lehine ayrılan paylarını, Dairemiz uygulamalarına göre eksik olarak hesaplayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir." şeklindeki gerekçe ile karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı ... yönünden açılan davanın reddine, davacı ... yönünden açılan davanın ıslah beyanları doğrultusunda kabulü ile; 267.071,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ... ve ... ...' dan olay tarihi olan 18.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalı ... A.Ş'den poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile eksik ödeme tarihi olan 06.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu olay itibariyle hüküm anındaki bakiye poliçe limitinin belirlenmesi yönünde bir tespit ve değerlendirme yapılmaması sebebiyle hükmün bozulması gerektiğini, hükmün maddi tazminat yönüyle aleyhe sonuç doğuracak olması kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi teminat limitinin belirtilmemesi sebebiyle -kabul anlamına gelmemek kaydı ile- hükmün infazında karışıklık ve belirsizlik yaratılacağından hükmün bu yönü ile bozulması gerektiğini, davalı ... tarafından davadan önce ödeme yapıldığı için o dönemin asgari ücreti ile o tarihte bildirilen maluliyet oranına göre gerekli ve yeterli ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğini, davacılara sigorta şirketince gerekli ve yeterli tüm ödemelerin yapıldığını, alınan ibraname nedeniyle davanın reddi gerektiğini, Yargıtay içtihatlarında net bir şekilde belirtildiği üzere, ödemede açık nispetsizlik mevcut ise ibranamenin iptalinin mümkün olduğunu, ödenen tutar ile aktüer raporunda hesaplanan tutar arasında açık nispetsizlik olmaması halinde, ibranamenin iptali isteminin reddi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davacılara destekten yoksun kalma taleplerine binaen davalı ... Şirketince ödeme tarihi itibari ile hesaplanan 10.871,00 TL ve 12.196,00 TL olmak üzere gerekli ve yeterli tüm ödemelerin yapıldığını ve davacılardan ibraname alındığını, bu nedenle ödeme tarihi verilerine göre ödenmesi gerekli tazminatın hesaplanarak açık nispetsizlik olup olmadığı ve ibranamenin geçerliliği değerlendirilmeden bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda , davalı ... şirketinin yapmış olduğu ödemelerin güncellenmesinin günün koşullarına göre haksız olarak yasal faiz işletilerek yapıldığını, yıllık %9 yasal faiz işletilerek zarar ve yarar denkleştirilmesinin hakkaniyete aykırı sonuç doğurduğunu, mahkeme kararına esas alınan ek bilirkişi raporunda annenin ölüm tarihi olan 16.10.2018 tarihi itibari ile annenin payı % 14'te sabitlenerek, annenin ölümü ile artık her şey sabitlenmiş gibi mantık yürütüldüğünü, bilirkişi kök raporundaki itirazlar dikkate alınmayarak davacı anne ve babaya toplam %28 oran üzerinden hatalı şekilde destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığını, yine bilirkişi raporunda ve kararda işlemiş dönem tazminatı ile işleyecek dönem tazminatının ayrı ayrı gösterilmediğini, işleyecek dönem için temerrüt tarihi itibari ile yasal faiz işlemeye başlayacağından işlemiş dönem tazminatı ile işleyecek dönem tazminatının kararda ayrı ayrı gösterilmemesinin işleyecek faiz bakımından kararın usul ve yasaya aykırı olmasına neden olduğunu, ayrıca temyize konu kararda sigorta poliçesi teminat limitinin belirtilmemesinin doğru olmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

Davalı ... ... vekili temyiz dilekçesinde; davacılara destekten yoksun kalma taleplerine binaen davalı ... Şirketince ödeme tarihi itibari ile hesaplanan 10.871,00 TL ve 12.196,00 TL olmak üzere gerekli ve yeterli tüm ödemelerin yapıldığını ve davacılardan ibraname alındığını, bu nedenle ödeme tarihi verilerine göre ödenmesi gerekli tazminatın hesaplanarak açık nispetsizlik olup olmadığı ve ibranamenin geçerliliği değerlendirilmeden bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda, davalı ... şirketinin yapmış olduğu ödemelerin güncellenmesinin günün koşullarına göre haksız olarak yasal faiz işletilerek yapıldığını, yıllık %9 yasal faiz işletilerek zarar ve yarar denkleştirilmesinin hakkaniyete aykırı sonuç doğurduğunu, mahkeme kararına esas alınan ek bilirkişi raporunda annenin ölüm tarihi olan 16.10.2018 tarihi itibari ile annenin payı % 14'te sabitlenerek, annenin ölümü ile artık her şey sabitlenmiş gibi mantık yürütüldüğünü, bilirkişi kök raporundaki itirazlar dikkate alınmayarak davacı anne ve babaya toplam %28 oran üzerinden hatalı şekilde destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığını, yine bilirkişi raporunda ve kararda işlemiş dönem tazminatı ile işleyecek dönem tazminatının ayrı ayrı gösterilmediğini, işleyecek dönem için temerrüt tarihi itibari ile yasal faiz işlemeye başlayacağından işlemiş dönem tazminatı ile işleyecek dönem tazminatının kararda ayrı ayrı gösterilmemesinin işleyecek faiz bakımından kararın usul ve yasaya aykırı olmasına neden olduğunu, ayrıca temyize konu kararda sigorta poliçesi teminat limitinin belirtilmemesinin doğru olmadığını, faize ıslah tarihinden itibaren karar verilmesi gerekitğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların açtığı destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427, 428 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 53 üncü maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

1. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davalı ... vekili, davalı ... vekili ile davalı ... ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Hükme esas alınan 06.11.2023 tarihli raporda davacı ...'ın destek tazminatının davacı ...'ın öldüğü tarihten beklenen yaşam süresi sonuna kadar %28 destek payı üzerinden hesaplandığı anlaşılmaktadır. Oysa ikinci çocuğun doğacağı kabul edilen tarihten beklenen yaşam süresi sonuna kadarki hesabın %25 destek payı üzerinden hükme esas alınan rapordaki veriler değiştirilmeksizin yapılması gerekmektedir. Açıklanan ilkelere göre ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3. Davalı ... şirketinin sorumluluğu belirlenirken kaza tarihindeki poliçe limitinden anne ve babaya yapılan ödemeler güncellenmeksizin indirim yapılması suretiyle sorumluluğun tayini gerekirken yazılı olduğu şekilde sorumluluk miktarı açıkça belirtilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı ... vekili, davalı ... vekili ile davalı ... ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı ... vekili ile davalı ... ... vekilinin, (3) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.