Logo

4. Hukuk Dairesi2024/5387 E. 2024/6346 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında, trafik kazası sonucu yaralanan davacının sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sürekli iş göremezlik oranının tespitinde kullanılan sağlık kurulu raporunun, yara izlerinin niteliği ve vücut yüzeyini kapladığı alan bakımından Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak değerlendirilmemesi ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine aykırı şekilde belirlenmesi nedeniyle İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/109 Değişik İş - 2022/109 Karar

SAYISI : 2022/İHK-4810

HÜKÜM/KARAR: Kabul / İtirazın Reddi

SAYISI : K-2021/165155

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile teminat altına alınan araç ile müvekkilinin yolcu olduğu aracın 19.03.2020 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını belirterek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi gereğince 5.100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile dava değerini 72.023,64 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; başvuru şartının yerine getirilmediğini, davacı tarafından sunulan raporun hükme esas alınamayacağını, müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve rapor ücretinden sorumlu olmadığını, müvekkilinin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ceza dosyasında alınan kusur raporuna göre sigortalı aracın %100 kusurlu olduğu, zararın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre belirlendiği gerekçesiyle başvurunun kabulüne, 72.023,64 TL'nin 14.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri

Davalı vekili itiraz dilekçesinde; davacının maluliyetini ve hesaplamayı kabul etmediklerini, kaza tespit tutanağı ile hükme esas alınan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, davacının zararının %1,8 teknik faiz esas alınarak belirlenmesi gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacı yararına fazla vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükme esas alınan kusur oranın yerinde olduğu, davacının zararının Yargıtay uygulamalarına uygun şekilde belirlendiği, davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; itiraz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı tarafından ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan araç ile davacının yolcu olduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(6098 sayılı Kanun) 49, 51 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun (2918 sayılı Kanun'un) 85, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin(AAÜT) 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, davacının yolcu olduğu da gözetildiğinde hükme esas alınan kusur oranının yerinde olmasına, Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı sonrasında %1,8 teknik faizin uygulanma imkanı olmamasına, davacının müterafik kusurunun ispat edilememiş olması ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetince kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.

Somut olayda hükme esas alınan İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Adli Tıp Anabilim Dalınca düzenlenen 12.04.2021 tarihli sağlık kurulu raporunda, davacının trafik kazası sonrası vücudunda oluşan kalıcı yara izleri (skar) nedeniyle meydana gelen yaralanmasına bağlı sürekli iş göremezlik oranı %5 olarak hesaplanmış, İtiraz Hakem Heyetince bu rapor hükme esas alınmıştır. Ancak davacının vücudunda oluşan yara izlerinin yeri ve niteliği ile belirlenen maluliyet oranı göz önüne alındığında yönetmelikte belirlenen kriterleri karşılama hususunda tereddüt hasıl olmuştur.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacıda oluşan yara nedbesinin (skar) keloid veya hipertrofik skar niteliğinde olup olmadığı ve vücut yüzeyinin yüzde birinden fazla alanı kaplayıp kaplamadığı hususlarına dikkat edilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yukarıda açıklandığı şekilde içerisinde plastik cerrahi uzmanının da bulunduğu yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp (kararın davacı tarafından temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.