"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/86 E., 2021/289 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasında tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı sürücü ...'e ait olan kamyonet vasfındaki araç ile seyir halinde iken araçta arıza meydana gelmesi sebebiyle zorunlu olarak aracın park edildiğini bu şekilde tamir yapılmakta iken aynı yönden gelen ... Turizm'e ait sürücüsü davalı ... yönetimindeki aracın arkadan çarpması sonucu trafik kazası oluştuğunu, davacının bu kaza nedeniyle ağır şekilde yaralandığını, felç geçirdiğini ve halen tedavisinin devam ettiğini belirterek tedavi giderlerinin yaklaşık 50.000,00 TL olduğunu, ödenmeyen 20.000,00 TL'yi kendisinin ödediğini ancak 12.000,00 TL'yi ödeyemediğinden tedavi yapılan sağlık kurumunca icra takibi başlatıldığını belirterek 5.000,00 TL maddi tazminat, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesini talep etmiş, 10.07.2007 havale tarihli dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kaymak kaydı ile dava dilekçesinde maddi tazminat miktarının sehven 5.000,00 TL maddi olarak belirtildiğini, 30.000,00 TL üzerinden nisbi harcın yatırıldığını belirterek tazminat miktarının 30.000,00 TL olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının olay tarihinde sürücüsü olduğu otobüs ile yola çıktığını, normal şeridinde seyir halinde iken davalının şeridinde duran ve park lambaları yanmayan ve yolda herhangi bir ikaz işareti koymadan duran kamyona çarptığını, kaza tespit tutanağında davacı ...'un kusurlu olduğunu, davacının aracının dörtlü flaşörlerini yakmayarak diğer sürücülerin 150 metre mesafeden görebileceği şekilde aracının arkasına ve önüne karşıdan araç gelebileceğini düşünerek 125 metre ileriye kırmızı yansıtıcı veya ışıklı cihaz koyması gerektiğini, davacının bunlara riayet etmediğini ve yüksek miktarda tazminat talep etmesinin hukuka ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının sigortadan emekli olduğunu, olay tarihinde çalışmadığını, emekli maaşı ile geçindiğini, kazadan dolayı maddi bir gelir kaybının olmadığını, kaza sonrası davalı ... ve kardeşi ...'nin kendisine çeşitli masrafları için 5.000,00 TL ve diğer yardımlarda bulunduklarını, kaza sırasında davalı ... ile davanın ticari-sigortalı-işveren-işçi ilişkisinin olmadığını, davalının herhangi bir şekilde yardımcısı olmadığını, samimi arkadaş olduklarını, davacının yanına sırf vakit geçirmek ve gezmek için bindiğini, kazada davalı ...'in herhangi bir kusuru olmadığını, kusurun tamamen ...'e ait olduğunu, kazada müvekkilinin kusurunun olmadığını, kazadan dolayı davacının gelirinde bir azalma olmadığını, maddi durumunda değişme olmadığını, sigortalardan tazminat aldığını, kendilerinin de kısmi yardım ettiklerini, taşımanın hatır taşıması olduğunu, tedavi giderlerinin Devlet tarafından karşılandığını ve zamanaşımı dolduğundan davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hesap uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan 15.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara itibar edilerek söz konusu rapor hükme esas alınmış, bu doğrultuda davacının ıslah dilekçesi ve talebiyle bağlı kalınarak, davaya konu edilen trafik kazasından kaynaklanan davacının meydana gelen 95.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik maddi tazminat isteminin kabulüne, meydana gelen kaza nedeniyle, davacının meslekte kazanma gücünden %61 oranında yoksun kalması, davalılarının kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olmaları dikkate alınarak davacıda kazadan kaynaklı oluşan yaralanmanın ağır olması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınmak suretiyle davacının üzüntü ve acılarının tatmini amacıyla hakkaniyet ilkesi çerçevesinde manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı lehine 15.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
2. Yerel mahkeme kararına karşı davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
3. Bölge Adliye Mahkemesince; zamanaşımı, müteselsil sorumluluk, davanın ıslahı, ödeme itirazına ilişkin olarak ceza dosyasında 9.800,00 TL ödediğini beyan etmesine mukabil buna ilişkin bilgi, belge sunmadıkları, davada yemin deliline dayanmadıkları, böylece ödeme olgusunun davalı tarafça ispatlanamadığı, iş göremezlik zararından mahsubu yapılması gereken bir ödeme bulunmadığı gerekçeleriyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 21.01.2021 tarih 2020/3410 Esas 2021/140 Karar sayılı ilamı ile "Somut olayda; davacı bölge adliye mahkemesinin ilam tarihinden sonra 22.06.2020 tarihinde davalı ... hakkındaki davasından feragat etmiştir. Davadan feragat, öncelikle bir usul işlemidir. Dava konusu olayda, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davacı tarafın davalılardan birisi hakkındaki feragati usul hukuku bakımından diğer davalı aleyhine bir sonuç doğurmaz ise de, davadan feragat aynı zamanda bir maddi hukuk işlemi olduğundan, davalı sürücü ... hakkındaki feragatin, rücu hakkı bulunan diğer davalıyı etkileyip etkilemediğinin üzerinde durulması gerekir.Yukarıda açıklandığı üzere, davalılar alacaklıya karşı borçtan müteselsilen sorumludurlar. Borçlar Kanunu'nun, müteselsil sorumlulukta borçluların iç ilişkilerini düzenleyen hükümleri gereğince, müteselsil borçlulardan biri alacaklıya borcu ödediği takdirde, diğer müteselsil borçlulara rücu hakkı bulunmaktadır (m.146). Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır (m.147). Davacı bakiye tazminat alacağı kalmasına rağmen davalı ... yönünden davadan feragat ederek, bu davalının durumunu iyileştirirken diğer müteselsil borçlu konumundaki davalı ...'in iç ve dış ilişkideki durumunu ağırlaştırmıştır. Şu halde, Mahkemece BK'nın 147. maddesi (TBK md. 168) ile Yargıtay İBK'nın 11.04.1940 gün - 70 sayılı ve YHGK'nun 21.11.1981 gün- 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca davalı ... hakkındaki davadan ve davaya konu alacak hakkından feragatin, müteselsilen zarardan sorumlu olduğu iddia edilen diğer davalı ...'e sirayet edip etmeyeceği ve bu davalının da feragatten yararlanıp yararlanmayacağı değerlendirilerek karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyularak, davacının Bölge Adliye Mahkemesinin ilam tarihinden sonra, 22.06.2020 tarihinde davalı ... hakkındaki davasından feragat ettiği, davanın, kazaya karışan ve davacının içerisinde bulunduğu aracın sürücüsü ve asli kusuru ile kazaya sebebiyet veren karşı aracın sürücüsüne karşı açıldığı, davacı araçta yolcu konumunda olup olayda hiçbir kusuru bulunmadığı, davacının içerisinde bulunduğu aracın sürücüsü ile kazaya karışan karşı araç sürücüsüne değişik oranlarda kusur izafe edildiği, trafik kazaları neticesinde meydana gelen zarardan sigorta şirketi ile sürücü ve işletenin müteselsil sorumlu oldukları, davacı vekilinin yargılama aşamasında olaya asli kusuru ile sebebiyet veren davalı sürücü hakkındaki davadan feragat ettiği, TBK'nın 147/2 nci maddesi gereğince alacaklı, diğerlerinin zararına olarak müteselsil borçlulardan birinin vaziyetini iyileştirdiği takdirde bu fiilin sonuçlarına şahsen katlanacağı, müteselsil sorumlulardan biri hakkındaki davadan feragat edilmesi diğer müteselsil sorumlu yönünden de teselsülden feragat niteliğini taşıdığı ve böylece müteselsil sorumlu olan diğer davalının da sorumluluktan kurtulmuş olduğu, o halde, müteselsil sorumlu karşı araç sürücüsü hakkındaki davanın da davacının içerisinde bulunduğu aracın sürücüsünün kusuru oranında reddedilmesi gerektiği ve ...'in ancak kusuru oranda zarardan sorumlu tutulabileceği, kesinleşen ceza davasında, davalı ...'in kullandığı kamyonetin arka ikaz ışıklarının yandığının kabul edildiği ve bu durumda davalı ...'in kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu bulunduğu, hesaplanan 140.105,63 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve hastane faturasından kaynaklanan 20.317,00 TL bakiye alacağın 95.000,00 TL olarak ıslah edildiği taleple bağlı kalınarak davalı ...'in kusur oranı itibariyle 71.250,00 TL tazminattan sorumlu olacağı gerekçeleriyle; "1-Davacının maddi tazminat talebinin davalı ... yönünden feragat nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne; 18.09.2015 tarihli ıslah dilekçesi ve talebi ile bağlı kalınarak 71.250,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 21.09.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının manevi tazminat talebinin davalı ... yönünden feragat nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne; 11.250,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 21.09.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; taleplerinin bir kısmının reddedildiğini, davalı ...'in tazminattan müteselsilen sorumlu olduğunu, kusur oranına göre sorumlu olmadığını, kusur oranına göre indirim yapılacak ise ıslah edilen bedel üzerinden değil, asıl tazminat üzerinden yapılması gerektiğini, davalı tarafa maddi tazminat üzerinden vekalet ücreti verilmesinin de kanuna uygun olmadığını, manevi tazminat miktarının çok az takdir edildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; sigorta şirketine dava açılması gerektiğini, eksikliğin giderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini, kazaya karışan ... plaka sayılı aracın sigortalı olup sigortasının Yapı Kredi Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, maddi hata olmayan dava değerinin maddi hata dilekçesi ile düzeltilemeyeceğini, davacı taraf maddi tazminat hakkını saklı tutmamış olup ıslahın geçersiz olduğunu, zamanaşımı süresine tabi olduğunu, kusur oranını kabul etmediklerini, 18.09.2015 havale tarihli dilekçe ile maddi tazminat taleplerini 65.000,00 TL daha arttırarak 70.000,00 TL maddi tazminat olarak ıslah edildiği halde mahkemece talepten fazlasına hüküm verildiğini, ıslah edilen tutara ceza zamanaşımının da dolduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıların sürücüsü olduğu araçlar arasında meydana gelen trafik kazasında davacı yolcunun yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ve devamı maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 86, 87, 89, 90, 91 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına; taraflar yönünden, her ne kadar kusur indiriminin dava dilekçesinde tam kusura dayanılmadığı müddetçe hesaplanan tazminat miktarından yapılması gerekir ise de, eldeki davada; dava dilekçesindeki ve ıslah dilekçesindeki talebin araç sürücüleri olan davalılar ... ve ...'ten toplam tazminat miktarının müşterek ve müteselsil olarak tahsili istemi ile yapılmış olmasına, bozmadan önceki kararda her iki davalı sürücü ... ve ...'in 95.000,00 TL maddi tazminatın tamamından müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulmalarına karar verilmiş olmasına ve kararı sadece davalı ...'in temyiz etmesine, Dairemizce kararın ... yararına, ... hakkında yapılan feragatin etkisi konusunda değerlendirme yapılmak üzere bozulmuş olmasına, diğer davalı ...'in kararı temyiz etmemesine ve bozmadan sonra; bozma ilamına uyularak daha önce hüküm altına alınan miktarın davalı ...'in kusuruna düşen kısmın hüküm atına alınmış olduğunun anlaşılmış olmasına göre; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacı ve davalı ...'e yükletilmesine,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.