Logo

4. Hukuk Dairesi2024/5562 E. 2024/12063 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki taşınmaz satışının davacı alacaklının icra takibinden mal kaçırma amaçlı yapılıp yapılmadığı ve bu nedenle tasarrufun iptal edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile borçlu arasında çek keşide tarihinden önce başlayan bir alacak-borç ilişkisi olduğu, davalının bu borcu ödemeden yeni bir borç alıp vadeli çek verdiği ve taşınmazı bu aşamada çek vadesinden bir hafta önce eşinin kuzenine sattığı gözetilerek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/213 E., 2024/2 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tasarrufun iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu ... hakkında takip yaptığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını 19.06.2015 tarihinde düşük bedel ile eşinin kuzeni davalı ...'e sattığını belirterek, davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri, ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, iptali istenilen tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğini, dava koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2018 tarihli ve 2015/406 Esas 2018/65 Karar sayılı kararıyla, 9.06.2015 tarihinde satışın yapıldığı, tasarruf tarihinin takibe konu çekin keşide tarihinden önce olduğu, Anadolubank'a yazılan yazı cevabında örnekleri gönderilen 11.12.2014 keşide tarihli çekin ödenmiş, 13.06.2015 keşide tarihli çekin iptal edilmiş olduğu,icra takibine konu çekte davacının cirosu bulunmasına rağmen bu çeklerde davacının ismi ve cirosunun bulunmadığı, çeki tahsil edeninde davacı olmadığı, davacı tanığının icra takibine konu borcun 2016 yılı 6. ayında verildiğini söylediği ancak gününü belirtmediği, borcun ticari olmaması nedeniyle ticari defterlerine de işlenmediğini söyleyen davacının dava dışı 2 çekin davalı ... tarafından kendisine verildiğini, iptal edilen ve ödenmiş olan dava dışı çeklerdeki borç ile icra takibine konu borcun aynı sebepten kaynaklandığını, borcun doğumunun tasarruf tarihinden önce olduğunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 11.02.2021 tarihli ve 2019/1738 Esas 2021/200 Karar sayılı kararıyla istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 02.02.2022 tarihli ve 2021/15853 Esas, 2022/1493 Karar sayılı ilâmı ile; "...Somut olayda, takip 26.06.2015 tarihli çeke dayalıdır. İptali istenilen tasarruf ise 19.06.2015 tarihinde gerçekleşmiştir. Mahkemece, borcun doğum tarihi araştırılmış ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamıştır.

Davacı alacaklı vekili, cevap dilekçesinde müvekkili ile davalı ... arasında para alışverişi mevcut olduğunu, borçlunun, müvekkiline 3 adet çek verdiğini, bunlardan 7816502 nolu çekle Anadolu Bank A.Ş. ... Şubesi'ne 11.12.2014 tarihinde müvekkil lehine toplam 111.884,50 TL ödeme yapıldığını, Anadolu Bank ... Şubesi 7938164 seri nolu 255.000 TL bedelli, 13.06.2015 tarihli çek ve takibe konu Anadolu Bank ... Şubesi, 272.000,00 TL bedelli, 26.06.2015 tanzim tarihli çek verildiğini belirtmiş, 11.12.2014 tarihli çekin kendisine ödendiğine dair banka dekontu sunmuştur,Daha sonra beyanlarında 13.06.2015 tarihli 255.000,00 TL çekin davalı borçlu tarafından iptal edildiğini 26.06.2015 tarihli çekin verildiğini belirtmiş, iddiası banka tarafından da teyit edilmiştir.13.06.2015 tarihli çek te davacı alacaklının ismi bulunmamakla beraber bu çekin fotokopisi davacı tarafından sunulmuştur. Davacı tanığı, borçlunun 2015 Haziran ayında davacının yanına geldiğini, 255.000,00 TL borcunu ödeyeceğini sandığını ancak bu ödemeyi yapmadığı gibi yeniden borç alarak takibe konu çeki verdiğini belirtmiştir. Çekin ticari hayatta vadeli ödeme aracı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Toplanan delillere göre davacı alacaklı ile borçlu arasında 11.12.2014 tarihinde başlayan bir alacak-borç ilişkisi olduğu, takibe konu çekin verilmesinden önce de davacının alacağı olduğu ve bu ödemeyi yapmadan yeni bir borç alarak vadeli olarak çeki verdiği, tasarrufun ise bu aşamada çek vadesinden 1 hafta önce 19.06.2015 gerçekleştiği anlaşıldığından, alacağın tasarruf tarihinden önce doğduğunun kabulü gerekir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davanın esası ile ilgili inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur..." gerekçesi ile kararın bozularak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlunun taşınmazı eşinin kuzenine sattığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde ; müvekkilinin halen aynı evde oturmadığını, üçüncü kişinin eşinin kuzeni olmadığını, halasının oğlu olduğunu, satışın borçtan önce olduğunu belirterek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, satışın borcun doğumundan önce olduğunu, bedel karşılığı satın aldığını belirterek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı, davalı ... 'nun borçlunun halasının oğlu olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.