Logo

4. Hukuk Dairesi2024/5771 E. 2024/9953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalılar tarafından yapılan inşaat kazı çalışmaları sırasında davacıya ait boru hattına zarar verilmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak verilen kararda karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluştuğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davalılara %25 oranında kusur yüklediği ve maddi tazminata hükmettiği karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/281 E., 2023/420 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalılardan .... San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı kuruma ait olan ve Sakarya ili ... ilçesi ... mevkiinden geçen boru hattı üzerinde davalılar tarafından kazı çalışması yapıldığını, kazı çalışması sırasında boru hattına hasar verildiğini, hasar nedeniyle 33.493 kg F-34 cinsi askeri jet yakıtının zayi olduğunu, hasarın davacı kurum tarafından giderildiğini, davalıların eylemi nedeniyle kamu zararı oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 107.530,08 TL'nin 31.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Sapanca Belediyesi tarafından verilen yapı ruhsatı izni gereğince inşaata başladıklarını, inşaata başladıkları sırada davacı kurumun yetkililerinin boru hattının geçtiği yer konusunda bilgi verdiklerini, ancak boru hattının geçmesi gereken yerde olmayıp en az 8 metre uzağında ve yüzeye oldukça yakın bir derinlikten geçtiğini, bu nedenle dava konusu olayda davalıların kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.01.2016 tarihli, 2014/99 Esas ve 2016/3 Karar sayılı kararıyla; hasarın oluşmasında davalılara atfı kabil kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 12.06.2019 tarihli, 2018/4116 Esas ve 2019/3315 Karar sayılı ilamı ile; "...Dosyadaki bilgi ve belgelerden, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespit ve mütalaanın olayın oluşuna uygun olmadığı, bu nedenle bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Zira davalıların, yapı ruhsatı izni verilen taşınmaz olan 2876 parsel sayılı taşınmazın sınırları dışında, park alanı olarak terk edilen kısımda kazı çalışmaları yaptıkları görülmektedir. Ancak bilirkişi raporu bu noktayı aydınlatma konusunda yetersiz kalmıştır.

Şu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak heyetten mevcut tüm deliller değerlendirilmek suretiyle gerekçeli ve denetime elverişli yeni bir rapor alınarak tararların olaydaki kusur durumları belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporlara göre meydana gelen olayda davalıların kusurunun %25 olduğunun bildirildiği, bilirkişiler tarafından belirlenen zararın hangi tarihe göre belirlendiği hususunda netlik bulunmadığı, zarar konusunda davacı idarenin usulüne uygun ve denetime elverişli olacak şekilde düzenlediği zarar hesaplamalarına ilişkin belgelerinden yararlanıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 26.941,92 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılardan .... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili

temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalıların inşaat ruhsatı alanı dışında kazı çalışması yaptıklarının açık olduğunu, Sapanca Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar uygulamalarının birçoğunda boru hattının bulunduğu alanlarda çekme mesafeleri, yeşil alan uygulamaları yapıldığını ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu önemli tesisinin koruma altına alınmaya çalışıldığını, olayın vuku bulduğu bölge uydu üzerinden incelendiğinde boru hattının çevresinde yoğun olarak yapılaşma mevcut olduğunun görüldüğünü, Belediye Başkanlığının park alanı olarak bıraktığı alanın park tanımına uygun bir arazi değil, boru hattını korumak amaçlı bırakılan bir yeşil alan olduğunu, davalıların ruhsat alanlarının dışına çıkarak park alanı olarak tahsis edilmiş alanda çalışma yaptıklarının keşif marifetiyle düzenlenen bilirkişi raporuyla ve dosya kapsamı ile sabit olduğunu, davalıların zararın tamamından sorumlu olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporlarının davalılara kusur yükleme amacıyla düzenlendiğini, müvekkili ile diğer davalının kazı çalışmalarına başlamadan önce gerekli izinleri almış olmasına rağmen ilgili kurum ve kuruluşlardan kazı çalışması yapılacak bölgede boru hattının bulunduğuna dair herhangi bir bildirim yapılmadığını, kaza sonucu meydana gelen zararın boru hattının olması gereken yerden 7,80 metre ötede bulunmasından kaynaklandığını, kazı yapılan bölgede akaryakıt boru hattının çıkmasının öngörülebilir nitelikte olmadığını, dolayısıyla dava konusu zararın gerçekleşmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalılar tarafından yapılan inşaat kazı çalışmaları sırasında davacıya ait boru hattına zarar verilmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6217 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla halen uygulanmakta olan1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 vd. maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 49 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili ve davalılardan .... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili

tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ve davalılardan .... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.