"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/343 E., 2021/135 K.
DAVA TARİHİ : 08.09.2014
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı (ZMSS) olduğu araç ile dava dışı ...'in sevk ve idaresindeki minibüsün 20.07.2012 tarihinde trafik kazasına karıştığını, meydana gelen kaza sonucunda dava dışı ...'in sevk ve idaresindeki minibüste yolcu olan müvekkilinin sigortalısı Birgit Kintzel'in yaralandığını, yaralanan sigortalı Birgit Knitzel'in ilk müdahalesinin Türkiye'de yapıldığını, ardından tedavisine Almanya'da devam edildiğini, tedavi sürecinde hastalık kasası kurumu olan müvekkilinin sigortalısı için 20.901,11 Euro tedavi gideri ödediğini, sigortalının tedavi gördüğü dönemde geçici iş göremez olması nedeniyle 14.09.2012 - 14.10.2012 ve 15.10.2012-09.11.2012 tarihleri için toplam 4.057,27 Euro geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığını, hastalık, yaşlılık, emeklilik bakım sigortası primleri ve rehabilitasyon tedavisi süresince iş göremezliği nedeniyle işverene 2.707,27 Euro ödeme yapıldığını, bu şekilde müvekkilinin sigortalısının trafik kazasında yaralanması nedeniyle 27.665,65 Euro ödemede bulunulduğunu, müvekkilinin zararının yabancı para cinsinden doğması nedeniyle bu zararın aynen veya fiili ödeme günündeki döviz kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığı olarak tazmini gerektiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin yolcu olduğu araç sürücüsünün kusuru olmadığını, bu hususun dava konusu trafik kazasına ilişkin olan ceza dosyasında tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 27.665,00 Euro tutarındaki rücuen tazminatın aynen veya fiili ödeme günündeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalı ... şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, alacağa kaza tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca faiz yürütülmesini, davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Ercan Uslu Oto. Taş. İnş. Eml. Turz. Tic. İth. İhr. Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının sigortalısının kazada yaralandığına dair resmi belge olmadığını, 07 LBL 25 plakalı aracın kazadan önce haricen satılıp zilyetliğin Yusuf Koyuncu'ya devredildiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, yaralanan yolcunun emniyet kemeri takmamış olduğunu, bu nedenle müterafik kusurlu bulunduğunu, 07 LBL 25 plakalı aracın lastiklerinin henüz 5 ay önce değiştirilmiş olduğunu ve aracın muayenesinin de 06.02.2012 tarihinde yaptırılmış olduğunu, gerçek zararın ödenmesinin esas olduğunu, kazada karşı araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu, tazminatın Euro cinsinden talep edilemeyeceğini, kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; 6111 sayılı Kanun gereğince trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmetlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi gideri içerisinde olduğunu, 6111 sayılı Kanun gereğince tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatından SGK'nın sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 15.462,13 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 49.156,82 TL tedavi giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Ercan Uslu Oto. Taş. İnş. Eml. Turz. Tic. İth. İhr. Ltd Şti vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 30.06.2020 tarihli, 2019/780 Esas ve 2020/4145 Karar sayılı kararıyla "...Davacı vekili, Euro cinsinden olan alacağa davalı işleten şirket yönünden kaza tarihinden, davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuştur. Davalı işleten yönünden ise ödeme tarihinden itibaren temerrüdün gerçekleştiğinin kabulü ile bu tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken dava tarihinden faize hükmedilmesi, davalı tarafa ait aracın vasfı ve kullanım amacının ticari taşıma olduğu göz önünde bulundurulmak suretiyle, temerrüt faizi olarak avans faize hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına, davalı Ercan Uslu Oto. Taş. İnş. Eml. Turz. Tic. İth. İhr. Ltd Şti vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş; davacı vekilinin diğer temyiz itirazları ise incelenmemiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, meydana gelen kazada davacının sigortalısının kusuru olmadığı, davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davalı şirket tarafından aracın satışı hususunda 16.04.2012 tarihinde vekaletname verildiği iddia edilmiş ise de kaza tarihi olan 20.07.2012 tarihinde henüz araç satışının gerçekleşmediği, araç satışının noter huzurunda resmi şekilde yapılması gerektiği, kaza tarihinde aracın davalı şirketin mülkiyetinde olduğu, bu nedenle davalı şirketin işleten sıfatıyla sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda tazminat miktarı Euro cinsinden hesaplanmış ise de kazanın Türkiye'de gerçekleşmesi ve olayın haksız fiil olması nedeniyle her bir ödeme için ödeme tarihindeki kur üzerinden TL'ye çevrildiği, hesaplanan tazminatlara uyulmasına karar verilen bozma ilamı gereğince davalı şirket yönünden her bir ödeme için ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiği, davalı ... şirketinin ise sigorta poliçesi limitiyle sorumlu olmak kaydıyla tazminatlardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 49.824,24 TL tedavi gideri, 15.747,51 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen tazminata davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalı yönünden ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Euro cinsinden doğan, ödenen ve talep edilen tazminat alacağı için TL cinsinden tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, zararın Euro cinsinden belirlenip fiili ödeme günündeki TL karşılığı üzerinden ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, uyulmasına karar verilen bozma ilamının içeriğinden Euro cinsinden tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, bu yöndeki talebin mahkemece gözetilmediğini, dava dilekçesinde Euro cinsinden tazminata hükmedilmesinin talep edildiğini, mahkemece talep dışına çıkılarak TL cinsinden tazminata hükmedilmesi nedeniyle gerçek zararın karşılanamadığını, mahkemenin harca esas değeri esas almak suretiyle davayı kısmen reddetmesinin ve aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, dava açılırken harca esas değerin belirlenmesi amacıyla dava tarihindeki kur üzerinden talep edilen alacağın TL'ye çevrildiğini ve harçların buna göre ödendiğini, karar tarihinde döviz kuru daha düşük olduğundan tazminatın harca esas değerden düşük hesaplandığını ve davanın kısmen kabulü ile reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, dava dilekçesinde talep edilen miktarın tamamına hükmedilmiş iken salt kur farkı nedeniyle davanın kısmen reddinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda, kazaya karışan diğer araçta yolcu olan ve davacı şirketin sigortalısı olan dava dışı Birgit Kintzel'in yaralanması nedeniyle davacının sigortalısına ödediği tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatının rücuen tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi atfıla uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 vd maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 49, 51 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun (2918 sayılı Kanun) 85, 90 ve 91 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1 Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dosyanın incelenmesinde; davacının Almanya'da kurulu bir sağlık sigortası kurumu olduğu, davacının sigortalısı dava dış Birgit Kintzel'in Türkiye'de tatilde olduğu sırada davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda yaralandığı, dava dışı Birgit Kintzel'in ilk müdahalesi Türkiye'de yapıldıktan sonra tedavisine Almanya'da devam ettiği, davacı tarafından sigortalısının tedavisi için tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödemesi yapmak zorunda kaldığı, eldeki davada da davacı tarafından sigortalısı için yapılan tedavi gideri ile geçici iş göremezlik ödemelerinin rücuen tahsilinin talep edildiği, dava dilekçesinde 27.665,00 Euro tutarındaki ödemenin aynen veya fiili ödeme günündeki TCMB döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının tahsilinin istenildiği, mahkemece ise yapılan ödemelerin davacı tarafından ödendiği tarihler gözetilerek TL karşılığına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Davalıların sorumluluğu temelinde 6098 sayılı Kanun'un 49 uncu maddesi gereğince haksız fiile dayanmaktadır. Haksız fiilin unsurlarından olan zarar kavramı, zarar görenin mal veya manevi varlığında bir azalmayı ifade eder. Haksız fiil faili de fiiliyle yaratmış olduğu eksilmeyi giderme, zarar gören kişiyi fiilden önceki duruma getirme borcu altındadır. Haksız fiilde tazminatın amacı zarar görenin gerçek zararını karşılamaktan ibarettir. Zararın niteliği, kapsamı ve tazmini her olayın kendine özgü yapısı içerisinde değişen bir özellik gösterir. Dolayısıyla tazminat miktarı belirlenirken de zarar görenin mal varlığının fiilden önceki ... getirilmesinin esas alınması gerekir.
Somut olayda da; davacı Almanya'da kurulu bir sağlık sigortası kurumu olup davacının sigortalısı Birgit Kintzel de Alman vatandaşıdır. Dava dışı sigortalı, Türkiye'de meydana gelen trafik kazasında yaralanması sonucu kendi ülkesinde tedavi olmuş ve davacının da zararı yabancı para birimi üzerinden doğmuştur. 6098 sayılı Kanun'da zararın yabancı para birimi üzerinden ödenmesine engel emredici bir düzenlemede de bulunmamaktadır. Bu haliyle davacının zararı yabancı para birimi olan Euro üzerinden doğmuş olup tazminat alacağının da aynı para birimi üzerinden gerçekleşeceğinin kabulü zorunludur.
Nitekim Hukuk Genel Kurulu'nun 11.11.2009 tarihli, 2006/238 Esas ve 2009/493 Karar sayılı ilamında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Şu durumda; mahkemece zararın Euro cinsinden belirlenerek bunun tahsil tarihindeki (fiili ödeme) TCMB döviz kuru üzerinden TL karşılığına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacı tarafından yapılan ödeme tarihlerindeki kur üzerinden TL karşılığına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
3. Kabule göre de;
a. Esasında davacının Euro cinsinde doğan alacağının tamamının varlığı kabul edilmiş fakat davacı tarafından yapılan ödeme tarihlerindeki kur üzerinden TL karşılığı üzerinden hüküm tesis edilmiş olması karşısında talebin reddedilen bir bölümü olmamasına rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
b. Temelde dava tamamen kabul edildiğinden hüküm fıkrasında davanın kısmen kabul edilmesi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Değerlendirme bölümünün (2 ve 3/a-b) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.