Logo

4. Hukuk Dairesi2024/6491 E. 2024/12064 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın yaptığı bir tasarrufun tenkisi için açılan davada, davacının tenkis davası açma süresine uyup uymadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, miras bırakanın yaptığı ve kendi alacağını tahsil etmesini engelleyen tasarrufu öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/54 E., 2024/72 K.

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tasarrufun iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkemenin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; borçlu ... hakkında yapılan takibin semeresiz kaldığını, borçlunun murisi annesi ...‘ın alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını 09.10.2013 tarihinde torunları ... ve ...’ya devrettiğini belirterek, bu muvazaalı işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, taşınmazın borçluya ait olmadığını, borçlu ...’in annesi Şükran tarafından, ... ve ...’ya satıldığını, satış tarihlerinde anılan davalıların 30-34 yaşlarında olduklarını ve alım güçlerinin bulunduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02.07.2019 tarihli ve 2017/435 Esas 2019/333 Karar sayılı kararıyla, danışıklı bir hukuki işlem ile 3. kişilere zarar verilmesinin onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğu, davacı alacaklının davalı ...‘den 20.06.2013 tanzim tarihli üç ayrı bonodan dolayı 900.000,00 TL miktarında alacaklı olduğu, muris ...'ın tek başına yasal mirasçısı olan davalı borçlu ...’in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu yapılan taşınmazları davalı borçlunun kızları olan diğer davalılara satış ve bağış yoluyla borcun doğum tarihinden sonra devrettiği, borçlunun bu devre karşı miras hakkına dayalı olarak muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açmadığı, davalı borçlunun borca batık olması nedeniyle davacının alacağını tahsil edecek başka bir imkanı bulunmadığı, dinlenen tanık beyanları, yapılan keşif ve keşif sonucu temin edilen ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre davacının davalı borçludan olan alacağını alabilmesi için dava konusu taşınmazların iptal ve tesciline gerek olmaksızın icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak kaydı ile davacıya haciz ve satış istemesi yönünde yetki verilmesine karar vermek gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunması üzerine ,Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2021 tarihli ve 2019/2760 Esas 2021/2058 Karar sayılı kararıyla , İlk Derece Mahkemesinin esasına yönelik istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz edilmesi üzerine Dairenin 01.11.2022 tarihli ve 2022/1269 Esas, 2022/13551 Karar sayılı ilâmı ile;".... Medeni Kanunun 562. maddesi uyarınca miras bırakan tasarruf edebileceği kısmı aştığında payı zedelenen mirasçı veya mirasın geçtiği tarihte elinde ödemeden aciz belgesi bulunan alacaklılar, alacaklarını elde edebilmek için mirasçıya tanınan süre içerisinde tenkis davası açabilirler. Başka bir anlatımla aslında kendisine kalması gereken miras payının başka bir mirasçıya devredilmesi nedeniyle borçlunun mal varlığında oluşan eksikliğin mirasçı adına alacaklıları tarafından ve borçlu adına icra müdürlüğünden alınacak yetki belgesi ile dava açmaları mümkündür.

Bu durumda mahkemece davacı tarafa İİK'nın 94. maddesi uyarınca icra müdürlüğünden yetki alması için süre verilmesi, yetki belgesi alındıktan sonra davanın MK.nın 562. maddesi uyarınca değerlendirilmesi, taraf delillerinin toplanması, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır ..." gerekçesi ile kararın bozularak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tenkis davası açma hakkının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, icra dosyasından alacaklı (dosya davacısı) vekilinin murisin mal varlığına haciz konmasını talep ettiği dava konusu taşınmazın satıldığından 2015 yılı itibari ile haberdar olduğu anlaşıldığı, dava tarihi 09.10.2017 itibari ile tenkis davası açılabilmesi için kanunda öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; alacaklının tenkis davası açma süresi ile mirasçının tenkis davası açma süresi aynı olduğunu, bir yıllık sürenin başlangıcının saklı paylı mirasçının saklı payına tecavüz edildiğini öğrenmesi, on yıllık süresinin başlangıcının ise, sağlararası kazandırmalar ve miras mukaveleleri için mirasın açıldığı tarih olduğunu . bu haliyle alacaklının açacağı tenkis davasında da süre alacaklının alacağına kavuşmasının engellenmesi adına yapılan muvazaalı işlemi öğrenme süresi ve sağlararası kazandırmanın yapıldığı tarih olacağını, müvekkilinin zaten davayı ikame ettiği 2017 yılında muvazaalı devri öğrendiği ve dava açtığından somut olay için TMK 562 bakımından süre yönünden herhangi bir eksiklik bulunmadığını belirterek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Değerlendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, TMK'nun 562.maddesine dayalı olarak tenkis istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı, davacının dava konusu işlemi icra dosyasına 2015 yılında gelen tapu kayıtları ile öğrenmiş olduğunun anlaşılmış olmasına göre temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.