Logo

4. Hukuk Dairesi2024/8708 E. 2024/12634 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, davalı sigorta şirketinden sürekli iş göremezlik tazminatı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının maluliyet raporunun haksız fiil ile illiyet bağını kurmadığı ve yeterli olmadığı, ayrıca vekalet ücretinin hatalı hesaplandığı gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/420 E., 2022/419 K.

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ

SAYISI : 2022/İHK-12708

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ

SAYISI : K-2022/32588

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının yolcu olarak bulunduğu araçla, davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 01.08.2020 tarihli çift taraflı trafik kazasında dvacının yaralandığını ve maluliyeti oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve ayrıca 600,00 TL rapor ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında toplam talebini 116.300,91 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; maluliyet raporunun yetersiz olduğunu, usulüne uygun başvuru yapılmadığını, olayda davacının da müterafik kusuru bulunduğunu, araçta hatır için taşındığını, her iki nedenle de hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin tarihi ve sayısı yukarıda yazılı kararıyla; dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporlarına dayanılarak, talebin kısmen kabulü ile 74.048,59 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 09.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvurana verilmesine, fazlaya ilişkin 41.652,32 TL talebin reddine karar verilmiştir.

IV.İTİRAZ

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince itiraz başvurusunda bulunulması üzerine İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; davacı vekilinin, hatır taşıması indirimine ve vekalet ücretine yönelik itirazlarının kabulü, davalı vekilinin itirazlarının ise reddine ve talebin kısmen kabulü ile 92.560,73 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 09.09.2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin 23.140,18 TL talebin reddine ve davacı yararına hesaplanan 12.743,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; maluliyet raporunun yetkili sağlık kurulundan alınmadığını, trafik kazasının oluşumunda başvuranın yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün trafik kurallarına uygun olarak hareket ettiğini, kusurunun bulunmadığını, maluliyet raporunun yetersiz ve hatalı yönetmeliğe göre hazırlandığını, hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılması gerektiğini, davacının emniyet kemeri takıp takmadığı araştırılarak, takmadığının tespit edilmesi halinde tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hatır taşıması indirimi de yapılması gerektiğini, başvuran lehine tam vekalet ücreti verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetince, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.

Somut olayda, kaza tarihi 01.08.2020 olup davacının dosyaya sunduğu Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından verilen 08.09.2021 tarihli raporda; Çocuklar İçin Özel Gereksinim Hakkında Yönetmelik eki cetvelde maluliyet oranınının gösterilmediği gerekçesiyle Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre, davacının kafatası kırığı şeklindeki yaralanması ile ilgili olarak nöbeti olmayan ancak nöbet geçirme riski olanlar şeklinde değerlendirildiğinde %5 oranında sürekli özür oranı olduğu belirtilmiştir. Raporun içeriğinden, davacının anılan maluliyeti nedeniyle kaza tarihinden sonraki süreçlerde tedavi gördüğü, ilaç kullandığı ya da nöbet geçirdiğine dair herhangi bir tedavi evrakının olmadığı anlaşılmakta olduğu gibi, ayrıca davacının maluliyetinin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun, yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun belirlenmesinin de sorumluluk açısından zorunlu olduğu açıktır. Bu nedenlerle maluliyet raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.

Bu durumda, öncelikle, davacının yaralanmadan kaynaklı maluliyetinin tespiti için tüm tedavi evraklarının getirtilip değerlendirmek üzere içerisinde nöroloji uzmanının da bulunduğu, davacının ikametgahına en yakın üniversitelerin adli tıp bölümünden ya da Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği yetkili hastanelerden kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı ve varsa oranının ne olduğu, maluliyet oranının davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceği hususlarında, bilirkişi heyetince bizzat muayenesi de yapılarak ayrıntılı, gerekçeli, kaza ile illiyet bağı kuran, denetime elverişli şekilde bir rapor alınarak sonucuna göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek) karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3.5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.