"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/237 Değişik İş, 2022/266 Karar
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2022/İHK-10268
HÜKÜM/KARAR : Davacı İtirazının Reddi/ Davanın Reddi
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : K-2021/185374
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın reddine karar verilmiştir.
Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 29.03.2022 tarihli ek karar ile kararın miktar itibari ile kesin olması sebebiyle temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre mahkemesince, kararın kesin olduğu gerekçesi ile temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; kararın miktar itibari ile kesin olmadığı anlaşılmakla; temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair 29.03.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın, davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile çarpmasıyla oluşan 05.06.2020 tarihli trafik kazası sonucunda davacının malul kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 41.000,00 TL tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kendilerine gerekli belgeler ile başvuru yapılmadığını, maluliyete ilişkin raporun doğru yönetmeliğe göre düzenlenmediğini, kazanın oluşumunda davacının kusurlu olduğunu, kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, başvurucunun kaza sırasında koruyucu ekipman kullanmaması nedeniyle hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içerisinde yer alan evraklar incelendiğinde uzlaşma sağlanması nedeni ile savcılık tarafından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gerekçesi ile başvuru sahibinin talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. İtiraz Sebepleri
Davacı vekili itiraz dilekçesinde; ceza yargılamasında uzlaşmanın sağlanmış olmasının hukuk yargılamasına etki etmeyeceğini, uzlaşma sağlanan miktarın maluliyete ilişkin zararı karşılayıp karşılamadığının tespit edilmesi gerektiğini, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu iddia ederek Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; usulüne uygun uzlaşmanın varlığı halinde tazminat davası açılamayacağı, Yargıtay'ın güncel içtihatlarına uygun olarak başvurunun reddine ilişkin kararda hata olmadığı gerekçeleri ile davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı itiraz başvurusunda bildirdiği sebepler ile İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile teminat altına alınan aracın, davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile çarpışması sonucu davacının yaralanması nedeniyle uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 86, 88, 89, 90 ve 111 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30 uncu maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğine göre; mahkemesince kararın kesin olduğu gerekçesi ile temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; kararın miktar itibari ile kesin olmadığı anlaşılmakla; temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair 29.03.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
2. Davacının asıl karara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamından, 05.06.2020 tarihinde çift taraflı trafik kazası gerçekleştiği, İtiraz Hakem Heyetince; davacı vekili ile davalıya sigortalı araç sürücü arasında 1.000,00 TL ödeme karşılığı uzlaşmanın gerçekleştiği ve Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 253/19 uncu maddesi uyarınca uzlaşmanın sağlanması halinde, "soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır" hükmü gereği sürücüye rücu imkanı bulunan sigorta şirketi aleyhine tazminat davası açamayacağı, davacının tazminat davası açma hakkından uzlaşmak sureti ile vazgeçmiş olduğu, bu sebeple davanın soruşturma aşamasında tarafların uzlaşması sebebiyle tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı ... yönünden maddi tazminat davasının CMK'nın 253/19 uncu maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
18.10.2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 26.07.2023 tarihli ve 2023/43 Esas 2023/141 Karar sayılı kararı ile 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değiştirilen 253 üncü maddesinin (19) numaralı fıkrasının beşinci cümlesinin “Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz;…” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince yukarıda açıklanan iptal hükmü uyarınca işin esasının incelenmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
3. Bozma ilamının kapsam ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacının İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli ek kararına yönelik temyiz isteminin kabulü ile İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli EK KARARININ KALDIRILMASINA,
2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
3. Değerlendirme bölümünün (3) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle bozma ilamının kapsam ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.