"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/55 E., 2023/433 K.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede;
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanun'un 21/2 nci maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkanlan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanun'un 10 uncu maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanun'un 20 ve 21 inci maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29 uncu maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanun'un 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2 nci maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanun'un 21/2 nci maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2 nci maddelerine aykırı olarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2 nci maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36 ncı maddesine ve Tebligat Kanunu'nun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
Somut olayda; karar başlığından hatalı olarak davalı ...'ın vekili olarak Avukat ... belirtilmiş ise de, anılan vekile usule uygun olarak verilmiş ve dosyaya ibraz edilmiş
bir vekaletname bulunmadığı, davalı ...'a yargılama sırasında "... Mah. 70242 Sk.No:3 İç Kapı No:1 .../Adana" adresine usule uygun olarak tebligatlar yapılmış olmasına rağmen karar aşamasında bu adrese yapılan ve iade edilen bir tebligat olmaksızın Tebligat Kanunu'nun 10/2.maddesine aykırı olarak, mernis adresi olan ... Mah. .. . Evleri No:33 ... /Adana adresine tebligat yapıldığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, mernis adresine yapılan tebligatta da Tebligat Kanunun'un 21. maddesine göre muhatabın dışarıda olduğunu beyan eden komşu isim ve kimliğinin belirtilmemiş olduğundan, bu tebligatta geçersizdir.
Yapılacak iş, davalı ...'ın bilinen "... Mah.70242 Sk.No:3 İç Kapı No:1 .../ Adana " adresine tebligat yapılarak , bu adresten tebligatın iade edilmesi halinde, o tarihteki Adres Kağıt Sistemindeki adresine Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesine uygun olarak (mernis şerhi) verilmek suretiyle tebliğinin sağlanması ile kanun yoluna başvuru sürelerinin beklenilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla sözü geçen eksiklikler giderildikten ve belirtilen usuli işlemler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesin için dosyanın hükmü veren Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,25.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.