Logo

4. Hukuk Dairesi2024/9804 E. 2024/10481 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, üzerinde haciz bulunan malını borcunu bildiği halde üçüncü kişilere devretmesi nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasında, borcun ödenmesi sebebiyle davanın konusuz kalıp kalmadığı ve yargılama giderlerinin hangi davalıdan tahsil edileceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Borcun yargılama aşamasında ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı, davalıların davaya sebebiyet vermeleri ve kötü niyetli tasarruflarının ispatlanamaması gözetilerek yerel mahkemenin esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/139 E., 2022/162 K.

HÜKÜM/KARAR : Karar Verilmesine Yer Olmadığına

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan 17.) Hukuk Dairesince, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma sonrasında; "esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına" dair verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'ün vergi mükellefi olduğunu, Kadıköy Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nin 2002/639-2003/932 E.K. sayılı kararına dayanılarak 26.08.2003 tarihinde 19.234,15 TL ilam harcının gecikme zammı ile birlikte istendiğini, kararın borçluya 26.07.2003 tarihinde tebliğ edildiği, 26.08.2003 tarihinde kararın kesinleştiği, borçlunun 26.07.2003 tarihinden bu yana ilam harcından borçlu olduğunu bildiğini, 05.01.2004 tarihinde ödeme emri düzenlendiğini, tebliğin yapıldığını, ödemenin yapılmadığını, borçlu hakkında haciz işlemine geçildiğini, borca yeterli mala rastlanılamadığını, İzmir İli, ... İlçesi .. Mahallesi 6591 ada 13 parsel 7. kat 18 nolu (Belediye numaratajına göre 15 nolu) bağımsız bölümün annesi muris ...'den intikal ettiğini, ancak borçlunun buna rağmen bu yerde 08.09.2008 tarihinde kardeşi ...'e 23.000,00 TL bedelle 215/246 pay satışını yaptığını, 25.12.2008 tarihinde ...'e, ...'in de 03.12.2009 tarihinde ...'a 50.691,06 TL'ye sattığını, ...'in, ...'in babası olduğunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Yasanın 30 uncu maddesi gereği satışın danışıklığı olduğunu belirterek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili ve davalı ... vekili cevap dilekçeleri ile davanın reddini savunmuştur.

Diğer davalı adına dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildiren davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde davalının davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.12.2017 gün, 2017/420 E - 2017/409 K sayılı kararı ile borcun yargılama aşamasında tamamen ödendiği gerekçesi ile konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, ancak borcun yargılama aşamasında ödenip, davalının dava açılmasına neden olduğu göz önünde tutularak, davacının yaptığı yargılama giderinin ve karşı yan vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan 17.) Hukuk Dairesinin 104.11.2020 gün, 2018/5501 E- 2020/6489 K sayılı ilamı ile " Yargılama gideri ve vekalet ücretinin hangi davalıdan tahsil edileceğinin açık olmaması, diğer davalılar hakkındaki talepler yönünden olumlu-olumsuz karar verilmemesi nedeniyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle re’sen bozulması gerekmiştir." gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, yapılan yargılama neticesinde; davalı ... dışında diğer davalıların davanın açılmasına sebebiyet verdikleri ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulmaları gerektiği belirlenerek, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.

C. Gerekçe

1. Temyiz Edenler

Karar aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Meral Kahraman mirasçıları yönünden vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3/2 maddesi gereğince uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 inci vd maddeleri

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Mahkemenin nihai kararlarının bozulması 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, davalı ...'ın davalı borçlunun durumunu bilen veya bilmesi gereken kişi olduğunun davacı tarafından ispat edilememiş olmasına, dava konusu borcun da ödenmiş olduğunun anlaşılmış olmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.