"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/11 Esas-2024/93 Karar
Taraflar arasındaki tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Çankırı ili,.......... ilçesi, ......... mahallesi, 4832 nolu parsel üzerinde 100 büyük baş hayvanlık besi çiftliği yaptığını, bu tesisin davalı olan ......Sigorta A.Ş.'ye 18.11.2014 tarihinde sigorta ettirildiğini, davalı şirketin bu tesisi sigorta ederken en ince ayrıntısına kadar incelediğini, fotoğrafladığını, müvekkili ile karşılıklı anlaşmalarından sonra sigorta poliçesinin hazırlandığını, müvekkilinin poliçe tutarını davalı şirkete ödediğini, 2015 yılı Mayıs ve Haziran aylarında aşırı yağışlar nedeniyle tesiste hasarlar meydana geldiğini, bu zararın davalı ... şirketi tarafından giderilmesi için talepte bulunulduğunu, ancak davalı ... şirketi tarafından olumsuz cevap verildiğini, bu olumsuz cevap üzerine Şabanözü Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/6 Değişik İş nolu dosyası ile tesiste bilirkişi incelemesi yaptırdıklarını, bilirkişinin 08.09.2015 tarihli raporunu ilgili dosyaya sunduklarını, bu raporda toplam 118.918,00 TL masraf çıkarıldığını, dava konusu parselde betonarme duvar ve zeminde oluşan masraf miktarının 118.918,00 TL olduğunu, ayrıca dolgu kısmının tabanına drenaj boruları ve drenaj boru üst kısmına taş, kum v.s. malzeme çekilerek zemindeki suyun uzaklaştırılması için 30.000,00 TL maliyet hesaplandığını, böylece toplam masrafın 148.938,00 TL göründüğünü, buna KDV ilave edildiğinde toplam alacak miktarının 175.746,84 TL olacağını, müvekkilinin sigortanın geçerli olması için gerekli hususları yerine getirdiğini, poliçe şartları incelendiğinde müvekkilinin talebinde yüzde yüz haklı olduğunu belirterek, 175.746,84 TL'lik zararın davalı ... şirketinden tahsil edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.06.2016 gün, 2015/167-2016/153 Karar sayılı kararıyla; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 140.323,24 TL'nin davalı ... Sigortadan alınarak davacıya verilmesine, davacının 35.423,60 TL'lik talebinin reddine kararı verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
Yerel mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili süresi içinde temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 20.11.2019 tarih, 2019/4435 Esas ve 2019/10888 Karar sayılı ilamı ile "davacı sigortalı ile davalı ... şirketi arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Yasa'nın 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklandığı, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılarak sonuçlandırılması gerektiği ve inşaat bilirkişi eşliğinde sigortalı işyerinde keşif yapılarak, meydana gelen zararın tespiti hususunda inşaat mühendisinden rapor alındığı ve bu rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği ancak alınan bu raporun hüküm vermeye elverişli olmadığı, hasar dosyası da getirtilmek suretiyle İTÜ bünyesinden seçilecek 2 inşaat bilirkişi ve 1 sigorta uzmanı bilirkişiden oluşturulacak heyetten olayın meydana geliş şekli, yağış miktarı, sigortalı yerin durumu, inşaası ve sigorta poliçesindeki şartlar da dikkate alınarak gerekirse kusur dağılımı da yapılmak suretiyle rapor hazırlanılmasının istenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine" değinilerek bozma kararı verildiği anlaşılmıştır.
B. İkinci Bozma Kararı
Bozmaya uyan mahkemece verilen karar ile; taraflar arasında imzalı 18.11.2014- 8.11.2015 vadeli Geniş Kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesinde yer alan teminatlar incelendiğinde, meydana gelen olayda davacının teknik hususlarda yetkili bir kişi olmaması hasebiyle kusurlu kabul edilemeyeceği, sigortacı tarafından da davacının meydana gelen olayda kastının bulunduğu ispat edilemediği, her ne kadar davalı ... şirketi sigortalı tesisin ayıplı yapılmış olduğunu bu nedenle teminata girmeyeceğini iddia etmiş ise de işyerini sigortalama esnasında gerekli araştırmayı yapmadan poliçe düzenlemesi nedeniyle basiretli tacir gibi hareket etmediği, bu nedenle kusurun davacıya yüklenemeyeceği, hasar dosyasının yapılan incelemesinde sigorta bedeli sigorta değerinden aşkın olduğundan KDV ödemesi yapılması gerektiği kabulü ile davacının davasının kısmen kabulü ile; 118.918,00 TL ile 21.405,24 TL KDV bedelinin toplamı olan 140.323,24 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 18.01.2023 tarihli 2021/26609 Esas- 2023/604 Karar sayılı kararı ile "...Dosya kapsamından, davalı sigortacı Neova Sigorta A.Ş. tarafından 18.11.2014- 18.11.2015 vadeli, 4305723 numaralı Geniş Kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesi düzenlendiği, Poliçenin 10. sayfasında; "Sel veya Su Baskını Klozu başlığı altında, bina ve/ veya muhteviyatı kapsamında bina sabit tesisat ve dekorasyon, makine, tesisat, teçhizat ve demirbaşlar ile emtia gruplarının her birinin toplam sigorta bedelleri üzerinden %2 oranında bir tenzili muafiyetin grupların her biri için ayrı ayrı uygulanacağı" şeklinde düzenleme bulunduğu, bu nedenle mahkemece yapılan hesaplamada %2 tenzili muafiyetin gözetilmemesi doğru görülmemiş..." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı ile Yargıtay bozma ilamları birlikte değerlendirilerek iş bu davada sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Sel veya Su Baskını Klozu başlığı altında, bina ve/ veya muhteviyatı kapsamında bina sabit tesisat ve dekorasyon, makine, tesisat, teçhizat ve demirbaşlar ile emtia gruplarının her birinin toplam sigorta bedelleri üzerinden %2 oranında bir tenzili muafiyetin grupların her biri için ayrı ayrı uygulanması gerekliliği dışında tüm hususların kesinleştiği anlaşılmakla dosya kapsamında alınan 01.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda muafiyet guruplarının Yargıtay ilamı doğrultusunda her biri için %2 tenzilat uygulanarak; "Davanın Kısmen Kabulü ile; 137.516,78 TL'nin davalı ... Müdürlüğünden alınarak davacı ...'na verilmesine, aşkın talebin reddine" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bozma kararına uygun karar verilmediğini, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/26609 E., 2023/604 K., sayılı bozma ilamında; muafiyetin sigorta bedeli üzerinden uygulanacağı belirtildiği halde mahkeme tarafından muafiyetin hasar bedeli üzerinden uygulandığını, ayıplı bir yapı sigorta himayesinden yararlanamayacağından meydana gelen hasarın teminat içerisine dahil olduğuna ilişkin bilirkişi raporu ve mahkeme kararının kabulü mümkün olmayıp, eksik inceleme ile karar verildiğini, sigortalının sözleşme akdedilme esnasında bildiği veya bilmesi gerektiği tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğu halde kasti hareketi ile bildirime aykırı davrandığını, hesaplanan hasar tutarına KDV tutarının eklenmesi yönündeki kararın hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
Uyuşmazlık, davacının işletme tesisinin davalı ... A.Ş.'ye 18.11.2014 tarihinde sigorta ettirilmesi sonrasında, aşırı yağışlar sonucu zarara uğraması nedeniyle işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.