Logo

4. Hukuk Dairesi2024/11184 E. 2025/4571 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kasten yaralama eylemine katılan diğer davalılar yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu olay işyeri dışında meydana gelmiş olup, işin görülmesiyle ve davalılardan birinin işveren sıfatıyla bir ilgisi bulunmadığı, diğer davalı hakkında ise karşılıklı hakaret nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına dair ceza mahkemesi kararının kesinleşmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1058 E., 2024/2257 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/326 E., 2023/271 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Kanaltürk'ün canlı yayın araç şoförü olduğunu, 19.07.2011 tarihinde canlı yayın aracıyla İstinye'de bulunan Futbol Federasyonu binasına haber yapmak için yanında bulunan teknisyenle birlikte gittiğini, müvekkilinin sürücüsü olduğu aracı Türkiye Futbol Federasyonu ile aynı binada bulunan davalı ...'ün sahibi olduğu ... Eczanesi'nin önündeki park yasağı bulunmayan alana park ettiği sırada eczaneden çıkan ve isminin ... olduğu sonradan öğrenilen şahsın hakaret. ederek aracı oraya park edemeyeceğini söylediğini, müvekkilinin çevrede aracı park edecek başka bir yer bulamadığını, araca dönerek diğer personelle birlikte araç içinde beklerken davalı ...'in aracın yanına gelerek cama hızlı hızlı vurduğunu ve hakaret içerikli sözler sarf ettiğini, müvekkilinin ne olduğunu anlamak için araçtan indiğini ve bu sırada olay yerine gelen isminin ... olduğu sonradan öğrenilen şahsın müvekkili ile tartıştığını, bir süre sonra davalılar ... ve ...'nun müvekkiline vurmaya başladığını, darbelerin etkisi ile müvekkilinin yere düşüp bayıldığını, olaylar sırasında orada bulunan ve sözleri ile çalışanlarını müvekkiline karşı kışkırtan eczane sahibi davalı ...'ün müvekkilinin yere düşüp bayılması üzerine “iyi oldu, ölsün, gebersin..,” şeklinde sözler sarf ettiğini, müvekkilinin Şişli Etfal Hastanesine götürüldüğünü, yapılan tetkik ve muayeneler sonucunda burnunda ve çene kemiğinde kırıkların saptandığını, tıbbi operasyon geçirdiğini, operasyonu yapan sağlık ekibi tarafından başka operasyonlar da geçirmesi gerektiğinin söylendiğini, dava konusu olay sebebiyle müvekkilinin iş gücü kaybı olduğunu, sarf edilen ve bundan sonra da yapılması gereken tedavi giderleri ve ulaşım giderleri ile müvekkilinin maddi zararının olduğunu, müvekkilinin olay sebebiyle manevi olarak yıprandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olay sebebiyle İstanbul 31. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/560 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, davalı ...'ün davaya konu olay sırasında olay mahallinde olmadığı için ona karşı açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edilen olayların gerçeği yansıtmadığını, davalı ...'in hiçbir şekilde davacıya yumruk atmadığını, başkaca fiili hakaret yapmadığını sadece davalının aracını çekmesini rica ettiğini, ancak davacının tahrik edici ve küfürlü konuşması sonucunda sözlü münakaşaya girildiğini, asli kusurun davacıda olduğunu, davacıya uygun bir dille topluluk önünde dile getirilen rica üzerine davalı ... ve ....'ın annesine küfrettiğini ve ...'yu tahrik ettiğini, davalı ...'nun senelerdir aynı yerde çalıştığını ve orada bulunan tüm kişilerle iyi ilişkiler içerisinde bulunduğunu, davacının tahrik edici ve agresif tavırlarından dolayı asli kusurlu olduğunu, istenen manevi tazminatın zenginleşmeye hizmet edecek ölçüde fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalılar ...ve ... aleyhine açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davalarının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davalarının (maddi tazminat davasında ıslah talebi de dikkate alınarak) kısmen kabulüne, 506.280,33 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği 19.07.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin sabit olmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve davalı ... vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davalılar .... ve ...'e karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin ve ATK 3. İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda dava konusu haksız fiil sebebiyle iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği ve % 22 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı tespit edilmiş olup düzenlenen rapor somut verilere dayalı ve denetime elverişli olduğundan davalı ... vekilinin istinaf isteminin reddi gerektiği gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin iş göremezliğine yol açan saldırının ... ve ... tarafından birlikte gerçekleştirildiğini, diğer davalı ...’ün ise hem azmettirici hem de adam çalıştıran sıfatı ile sorumlu olduğunun gerek dosya kapsamı gerekse ceza yargılaması kapsamı ile sabit olmasına rağmen ... dışındaki davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın tüm davalılar yönünden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davacının 2003 yılında gerçekleşen çene kırığını gizlediğini, dava konusu olaya kadar iyileşip iyileşmediğinin belirsiz olduğunu, ceza hukukunda kastı aşan haller ve neticesi itibarı ile ağırlaşmış yaralama suçu indirimi göz önüne alınarak %22 maluliyet oranının da indirime tabi tutulması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davaya konu olayla ilgili olarak İstanbul 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/506 E.- 2013/172 K. sayılı ceza dosyasında yapılan yargılamada davalı işveren ...'ün taraf olmadığı, davaya konu olay işyeri dışında gerçekleşmiş olup olayın çalışanın kendisine verilen işle ilgisi olmadığı gibi işin görülmesi sırasında da gerçekleşmiş olmadığının anlaşılmış olmasına, davalı ... hakkında ise davacıya hakaret suçundan, karşılıklı işlenmesi nedeniyle ceza vermekten vazgeçilmesine karar verilmiş olup ilgili kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olduğunun anlaşılmış olmasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, Aşağıda yazılı temyiz harcının davacı ve davalı ...'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.