"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1842 E., 2021/1749 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/431 E- 2021/ 283 K
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ... arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve krediler kullandırıldığı, borçlunun borcunu ödememesi üzerine hakkında Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/114164 sayılı dosyası ile takip başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, borçlunun pasif kayıtlarının incelenmesinde Samsun ili ... ilçesi ... Mahallesi 71 ada 17 parsel 4 ve 5 numaralı bağımsız bölüm sayılı taşınmazları 20.06.2018 tarihinde ...'ya devrettiği, yapılan devirlerin alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığından bahisle yapılan tasarrufun iptaline ve cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazları davalıya satan diğer davalı ... ile herhangi arkadaşlık ya da akrabalık bağı bulunmadığı, ...'ün yakınlarının bu taşınmazların satışı için aracılık etmeleri üzerine yapılan pazarlık neticesinde taşınmazları 143.000,00 TL ve 122.000,00 TL'ye satıl aldığı ve satışa ilişkin paranın satıcının banka hesabına gönderildiği, taşınmazların 2020 Kasım ayında satın alındığı, bu nedenle davacının taşınmazların gerçek değerinin altında bedelle satıldığına ilişkin iddiasının haksız olduğu aynı taşınmazlar hakkında Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/522 Esas sayılı dosyasında yapılan keşif sonucu 4 numaralı bağımsız bölümün değerinin 145.000,00 TL, 5 numaralı bağımsız bölümün değerinin 124.000,00 TL olduğunun rapor edildiği, yapılan satışın gerçek satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2021 gün, 2020/431 E- 2021/ 283 K sayılı ilamı ile; raporda belirlenen bedeller ile satış bedelleri arasında misli fark olmadığı, belirlenen bedellerin satış fiyatına yakın olduğu ve davalı tarafından taşınmaz satışına ilişkin ödeme dekontlarının ibraz edildiği dava konusu edilen satışların gerçek satış olduğu, davacının muvazaa iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 21.09.2021 gün, 2021/1842 E- 2021/1749 K sayılı kararı ile, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece muvazaaya ilişkin iddialarının dikkate alınmadan karar verildiğini, her iki davalının da aynı ilçede nüfusa kayıtlı olup birbirlerini tanımıyor olduklarına yönelik iddiaları gerçeği yansıtmadığını, Kırşehir'de ikamet eden davalı ...'nun yatırım yapmak amacıyla Samsun'dan taşınmaz satın alması ve bu taşınmazın sahibinin de köylüsü çıkması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taşınmaz devrine ilişkin banka havalesi tasarruf işleminin tarafları olan davalılar arasında gerçekleşmediğini, davalı ...'nun ...'e devir işlemine ilişkin vekalet vermiş olması taşınmazın bedeline ilişkin ödemeyi de ...'in yapması gerektiği anlamına gelmediğini, davalılar arasındaki para transferlerine ilişkin inceleme talep etmemiş olmamıza rağmen yerel mahkemece bu husus dikkate alınmadan karar verildiğini, dava konusu taşınmazlar devirden tam 2 sene sonra borçlu ...'ün babası Naim Bütün tarafından ...'a kiralanmış olup 01.03.2020 tarihli kira kontratı devrin muvazaalı olduğunun en büyük kanıtı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 2004 sayılı yasanın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, dava konusu gayrımenkullerin tasarruf tarihindeki değerleri ile gerçek değerleri arasında misli aşan fark olmamasına, davalıların birbirlerini tanıdıklarının somut deliller ile ispat edilememesine göre davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.