"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/603 Değişik İş, 2022/602 Karar
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 02.03.2019 tarihinde davacının yolcu olduğu ve davalı ... tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası yapılan motosikletin karıştığı trafik kazasında davacı yolcunun yaralandığını ve malul kaldığını, davalı ... şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketinin zararın tazmini için yapılan başvuruya olumlu yanıt vermediğini iddia ederek açtığı belirsiz alacak davasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 75.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, talebini 121.848,02 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sigorta şirketine usulüne uygun düzenlenmiş rapor ile başvuru yapılmadığını, başvuru öncesi sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmediğinden talebin usulden reddi gerektiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur oranının araştırılması gerektiğini, maluliyet raporunun yürürlükteki yönetmelik hükümlerine uygun düzenlenmediğini, maluliyet değerlendirmesinin Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu ile yapılması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, faiz başlangıcının dava tarihi, oranın da yasal faiz olabileceğini, hesaplamanın aktüer bilirkişi tarafından %1,8 teknik faiz uygulanarak yapılması gerektiğini, vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne (AAÜT) göre belirlenen rakamın 1/5' i oranında olması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları, sunulan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre davanın kabulüne, 121.848,02 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 08.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; maluliyet raporunun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe, Yargıtay içtihatlarına uygun olarak düzenlendiği, hesaplamada hata bulunmadığı, Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan kusur raporunun ayrıntılı ve gerekçeli olduğu, karara esas alınmasının yerinde olduğu, davacının hatır için taşındğına ilişkin dosya içinde delil bulunmadığı bu nedenle indirim uygulanmamasında hata bulunmadığı, müterafik kusur halli bulunmadığı, vekalet ücretinin doğru belirlendiği gerekçesiyle itirazların reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; geçersiz maluliyet raporu ile sigorta şirketine başvuru yapıldığını sigorta şirketine usulüne uyun başvuru yapılmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, hesaplamanın %1,65 teknik faiz yerine progresif rant yöntemi ile yapılmasının hatalı olduğunu, maluliyet raporunun yetkili sağlık kuruluşundan alınmamış olması, ikametgaha en yakın hastanece düzenlenmemiş olması, rapor temini için sigorta şirketine başvurulmamış olması, adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından alınan raporların denetime tabi tutulamaması, sunulan raporun aldıkları medikal firma raporu ile çelişmesi nedenleri ile kararda esas alınamayacağını, müterafik kusur ve hatır indirimi yapılması gerektiğini, vekalet ücretinin de AAÜT'ye göre belirlenen rakamın 1/5' i oranında olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Gerekçe
Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi yapılan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, maluliyet raporunun kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine uygun olmasına, hesaplama yönteminde hata bulunmamasına, müterafik kusur indirimi yapılmamasının yerinde olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 87 nci maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 51 inci maddesi uyarınca hatır için karşılıksız yolcu taşıma veya aracı kullandırmada genel hükümlere göre tazminattan uygun bir indirim yapılması, doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiştir.
Hatır için yolcu taşıma veya aracı kullandırmadan söz edebilmek için, ölen veya yaralananın bir menfaat karşılığı olmaksızın taşınması veya aracın kullanılması, diğer bir deyişle taşıma veya kullanmada ölen veya yaralananın menfaatinin bulunması gerekir. Bu nedenle taşıma veya kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir menfaatinin bulunması hâlinde hatır taşımasından söz edilemez. Bu bakımdan hatır ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma veya kullanmanın kimin menfaatine olduğunun belirlenmesi önemlidir. Taşıma veya kullandırma, ekonomik yarar için olabileceği gibi ortak toplumsal değerler nedeniyle de olabilir. Ancak yakın akrabaların ve eşin taşınmasında bir menfaatten söz edilemeyeceği için hatır için taşımadan da bahsedilemez. Hâkim, gerekçesini kararında tartışmak ve nedenlerini göstermek koşuluyla tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda da değildir.
Somut olayda; davalı vekilince başvuruya cevap ve itiraz dilekçelerinde hatır için taşıma def’inde bulunulmuştur. Kaza nedeniyle yürütülen soruşturma aşamasında davacı ile sürücü arkadaş olduklarını beyan etmişlerdir. Davacının, davalı şirkete sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu ve sürücü ile arkadaş oldukları sabit olup davacının taşıma için arkadaşına ücret ödemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabul edilmelidir. Bu durumun aksi ispat edilemediğinden davalı ... şirketinin süresinde yapılan hatır için taşıma savunmasına itibar edilerek TBK’nın 51 inci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.