Logo

4. Hukuk Dairesi2024/12968 E. 2024/12512 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, daha önce %8 maluliyet oranı üzerinden tazminat aldığı davalı sigorta şirketine karşı, artan maluliyeti nedeniyle açtığı tazminat davasında, gelişen durumun varlığı ve yeni maluliyet oranının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya %8 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri uyarınca alınacak yeni bir raporda artan maluliyet ile gelişen durum olup olmadığı sorununun çözülmesi gerektiği, gelişen durumun varlığı halinde bu durum üzerinden yeni bir dava açılabileceği gözetilerek, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/309 Değişik İş, 2022/309 Karar

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 27.08.2016 tarihinde davacının kullandığı araç ile davalı ... şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortasını yaptığı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketinin %8 maluliyete göre ödeme yaptığını ancak maluliyetin arttığını, artan zararın karşılanması için sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketince başvuruya olumlu yanıt verilmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 07.01.2022 tarihinde sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 89.109,97 TL, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 12.199,92 TL, geçici bakıcı gideri talebini 4.941,00 TL'ye ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya 17.07.2017 tarihinde 23.836,87 TL ödeme yapıldığını ve bu ödeme ile sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, sürücünün kusuru ve poliçe limiti ile zarardan sorumlu olduklarını, maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tanzim edilmesi gerektiğini, 12 aylık iyileşme süreci sonrası düzenlenmiş olması gerektiğini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve % 1,8 teknik faiz ile yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinin sigorta şirketinin sorumluluğunda olmadığını, davacının herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı olup olmadığı bu kurum tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, başvuran lehine hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne (AAÜT) göre belirlenen rakamın 1/5' i oranında olması gerektiğini savunarak talebin reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 89.190,97 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 12.199,92 geçici iş göremezlik tazminatı, 4.941,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 106.331,89 TL maddi tazminatın 30.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; maluliyet raporunun Yargıtay içtihatlarına uygun ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, hesaplamada progresif rant yönteminin kullanılmasında hata bulunmadığı, ödemenin yetersiz olduğunun belirlendiği, kaza tespit tutanağında emniyet kemeri belirsiz olarak işaretli olduğundan ve aksine dair kanıt bulunmadığından müterafik kusur indirimi yapılmamasının yerinde olduğu, geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri talebinin sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunduğu, faiz başlangıcının yasada belirtildiği şekilde belirlendiği, yasal faiz oranı uygulanmasında bir hata bulunmadığı, vekalet ücretinin doğru belirlendiği gerekçesiyle itirazların reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; 17.07.2017 tarihinde 23.936,87 TL ödeme yapıldığını ve bu ödeme ile sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, maluliyet oranının fahiş belirlendiğini, 12 aylık iyileşme süreci beklenmeden hazırlandığını, uygun uzmanlar tarafından düzenlenmediğini, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olmadığını, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve % 1,8 teknik faiz kullanılarak yapılması gerektiğini, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinin poliçe kapsamında olmadığını, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, faiz başlangıcının sigorta tahkime başvuru tarihi ve oranın da yasal faiz olması gerektiğini, kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, hesaplama yapılarak ödeme ile güncel faizin düşülmesi gerekirken doğrudan %8 fark için hesaplama yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, başvuran lehine takdir edilecek vekâlet ücretinin AAÜT’de belirtilen vekâlet ücretinin 1/5’i oranında olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Gerekçe

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı sürücünün sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri talebine ilişkindir.

Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.

Davacıya % 8 iş göremezlik oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri uyarınca alınacak yeni bir raporda, artan maluliyet ile gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerekir. Gelişen durumun varlığı hâlinde gelişen durum yönünden yeniden dava açılabilmesi mümkündür.

Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği hâlde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir.

Trafik kazası sonucu yaralanmalar nedeni ile ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise artık “gelişen durum” ve dolayısıyla gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler söz konusu olmaktadır. Böyle hâllerde zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş sayılamaz. Gelişen durumun söz konusu olup olmadığı her olaya özgü olarak dosyaya sunulan delillere göre belirlenir.

Bu itibarla; davacıdaki yaralanmanın hangi tarihli tedaviyle tamamen iyileştiği, iyileşme sonrası aynı yaralanma nedeniyle gelişen bir durumun bulunup bulunmadığı, varsa gelişen durumun hangi tarihte sona erdiği kesin olarak belirlenmelidir. Çünkü tedavinin ne zaman sona erdiği ve sürekli iş göremezlik oranının hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir hâle geldiği, gerçek zararın tespiti açısından önemlidir.

İtiraz Hakem Heyetince; kaza sonrası tüm tedavi belgeleri getirtilerek davacının %8 oranında sürekli iş göremezliğini belirleyen rapor, davacının dosyaya sunduğu 08.06.2021 tarihli sağlık kurulu raporu ile Uyuşmazlık Hakem Heyetince aldırılıp hükme esas teşkil eden rapor karşılaştırılarak ilk rapor ile sonraki raporlar arasında maluliyet oranının belirlenmesine etki eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığını belirlemeye elverişli, yeni bir sağlık kurulu raporu alınmalıdır. Söz konusu rapor, oluşturulacak farklı bir uzman doktor heyetince, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak ve bizzat muayene edilerek düzenlenmelidir.

Açıklanan nedenlerle; davacıdaki maluliyet bakımından gelişen durum olup olmadığı ve davaya konu kaza nedeniyle davacının artan maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarında gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

2. Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

2. Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.