Logo

4. Hukuk Dairesi2024/2892 E. 2024/3865 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin borcundan dolayı davacı tarafından başlatılan icra takibinde, borçlunun mal kaçırmak amacıyla taşınmazını yakın arkadaşına düşük bedelle devrettiği iddiasıyla açılan tasarrufun iptali davasının reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı 3. kişinin taşınmaz için ödediği bedel ile taşınmazın rayiç bedeli arasında misli fark bulunmadığı, davalı 3. kişinin iyi niyetli olmadığına dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı ve hayatın olağan akışına aykırı bir durum olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2954 E., 2024/14 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tasarrufun iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... Ltd. Şti. hakkında davacı firmaya olan borcundan dolayı Konya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/12059 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, bunun üzerine borçlu adına kayıtlı menkul, gayrimenkul mallar üzerine haciz konulduğunu ancak davacının alacağını karşılayacak durumda olmadığını, bu nedenle yapılan harici araştırma neticesinde, davalı borçlunun, borçlu şirket temsilcisinin borcun doğum tarihinden sonra, Konya İli, ....... İlçesi ...Mahallesi, 4624 Ada 3 Parsel Numarasında kayıtlı bahçeli karkas iki katlı ev cinsi taşınmazını yakın arkadaşı olan diğer davalı ...'a gerçek değerinin çok altında devrettiğini tespit ettiklerini, davalı 3. şahsın iyi niyetli olmadığını belirterek bu tasarruf işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı şirket; davaya cevap vermemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davalı borçlu şirket temsilcisi ile yakın arkadaş oldukları iddialarını kabul etmediğini, tapu alım-satım harcının düşük olması için taşınmazın emlak beyan değeri üzerinden devredildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2022 tarihli ve 2019/775 Esas, 2022/624 Karar sayılı kararıyla; davalılar arasında yapılmış olan satış işleminin tapu senedinde 365.000,00 TL olarak gösterildiği, davalı ... tarafından diğer davalı ... Mühendislik Dış Ticaret Ltd. Şti.'ye ev alım bedeli açıklaması ile 925.000,00 TL ödeme yapıldığı, dava konusu taşınmazın Mepaş ve Koski kayıtlarının incelenmesinde davalı ... adına abonelik kayıtlarının olduğu, dava konusu taşınmazda kiracı olarak bulunan ... tarafından kira ödemelerinin davalı ... adına yapıldığı, bu nedenle dava konusu taşınmazın satışının gerçek bir satış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.07.2023 tarihli ve 2023/635 Esas, 2023/1459 Karar sayılı kararıyla; tanık beyanları ve davalı ...'ın cevap dilekçesinde de kabulünde olduğu gibi davalı ile devir tarihindeki şirket ortağı ve yetkili temsilcisi ...arasında önceye dayalı yakın arkadaşlığın bulunduğu, devir tarihinden önce yapılan ve dosyaya davalı tarafından sunulan 20.06.2018 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesinde de yazılı olduğu üzere devir tarihinden sonra da davaya konu taşınmazda ikamet amaçlı oturan ...'ın bir yıl süreyle oturmaya devam edeceğinin kararlaştırıldığı ve bu şekilde oturmaya devam ettiği, en son davalı ... üzerine alınsa da devir tarihinden sonra da aboneliklerin ...ve babası...üzerine yapıldığı, taşınmazın devir tarihlerindeki belirlenen rayiç değerleri ile satış bedelleri arasında misli fark bulunmasa da piyasa fiyatının altında olduğu, bütün bu hususların hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar korunmak suretiyle), davanın kabulü ile davalıların Konya ili Meram ilçesi ...Mah. 4624 Ada 3 Parsele ilişkin taşınmaza yönelik yaptıkları 11.07.2018 tarihli satışa ilişkin tasarrufun, İİK 277 vd. maddeleri gereğince iptali ile davacı tarafa, Konya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/12059 E, sayılı takip dosyasında alacak ve alacağının ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 06.11.2023 tarihli ve 2023/9635 Esas, 2023/11862 Karar sayılı ilamı ile;

"... Bölge Adliye Mahkemesince; tanık beyanları ve davalı ...'ın cevap dilekçesinde de kabulünde olduğu gibi davalı ile devir tarihindeki şirket ortağı ve yetkili temsilcisi ...arasında önceye dayalı yakın arkadaşlığın bulunduğu, devir tarihinden önce yapılan ve dosyaya davalı tarafından sunulan 20.06.2018 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesinde de yazılı olduğu üzere devir tarihinden sonra da davaya konu taşınmazda ikamet amaçlı oturan ...'ın bir yıl süreyle oturmaya devam edeceğinin kararlaştırıldığı ve bu şekilde oturmaya devam ettiği, en son davalı ... üzerine alınsa da devir tarihinden sonra da aboneliklerin ...ve babası...üzerine yapıldığı, taşınmazın devir tarihlerindeki belirlenen rayiç değerleri ile satış bedelleri arasında misli fark bulunmasa da piyasa fiyatının altında olduğu, bütün bu hususların hayatın olağan akışına aykırı olduğu, Ankara'da bulunduğu belirtilen davalının halen aldığı taşınmazda oturmaya da başladığının iddia ve ispat edilmediği, kiracının oturduğunun iddia edildiği, şirketin yetkilisi ve paranın yatırıldığı banka müdürü tanık beyanları ile davalı ... tarafından paranın yatırılmasından sonra şirket müdürü ve sahibi ortağı ...'ın yatırılan parayı fazla bir süre geçmeden çekmiş olduğunun da belirtildiği, bu hususların borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini gösterdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de; varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Tapudaki satış bedeli dışında yapılan ödemelerin davalı 3. kişi tarafından devir tarihi veya devir tarihine yakın tarihli banka hesap hareketleri, banka ödemesi, kredi kullanımı gibi delillerle ispatlanması mümkün olup, bu belgelerdeki meblağların tapudaki bedele eklenerek mislini aşan bedel farkının varlığı değerlendirilmelidir. Somut olayda; dava konusu taşınmaz 365.000,00 TL bedelle; davalı borçlu şirket tarafından 11.07.2018 tarihinde tapuda devredilmiş; bilirkişi tarafından bu taşınmaz için 1.205.887,50 TL rayiç değer belirlenmiştir. Davalı 3. kişi ..., bu taşınmaz için gerçekte 925.000,00 TL'ye anlaştıklarını, ödeme için kendisinin Halk Bankası hesabından satışın yapıldığı gün 450.000,00 TL, 22.01.2019 tarihinde de 475.000,00 TL toplamda 925.000,00 TL davalı borçlu şirket hesabına ev alım bedeli ödemesi açıklamasıyla havale yaptığını belirtmiş olup, bu hususa ilişkin dekont örneklerini dosyaya sunmuştur. Bu durumda bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer ile davalı 3.kişi tarafından ödendiği ispat edilen değer arasında mislini aşan bedel farkı yoktur. Aradaki farkta, hayatın olağan akışına aykırı bir durum olmadığı gibi, dosya kapsamından davalı 3. kişi ...'ın öğretmen, eşinin ise doktor olduğu, kendilerinin aslen Konyalı olup, Ankara'da ikamet ettikleri, bu nedenle daha sonra Konya'ya dönmek üzere Konya'dan taşınmaz alıp, kendileri de Ankara'da ikamet ettiklerinden taşınmazda davalı borçlu şirket yetkilisinin oturmaya devam etmesi ve daha sonra da dava dışı ... isimli kişiye kiraya verilmesinde de hayatın olağan akışına aykırı bir durum bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesinin bu yöndeki gerekçelerine katılma imkanı bulunmamaktadır. Bu hususların dışında Bölge Adliye Mahkemesince, tanık beyanları ve davalı ...'ın cevap dilekçesinde de kabulünde olduğu gibi davalı ile devir tarihindeki şirket ortağı ve yetkili temsilcisi ...arasında önceye dayalı yakın arkadaşlığın bulunduğu belirtilmişse de, davalı ... ve yargılama sırasında dinlenen tanıklar, davalı borçlu şirketin yetkilisi ...'ı yalnızca tanıdığını beyan etmiş olup, dosya kapsamından yakın arkadaş oldukları ya da İİK’nun 280/1 maddesi gereğince borçlunun mali durumunu bilebilecek yakınlıkta olduğunun ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir." gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... ve yargılama sırasında dinlenen tanıklar, davalı borçlu şirketin yetkilisi ...'ı yalnızca tanıdığını beyan etmiş olup, dosya kapsamından yakın arkadaş oldukları ya da İİK’nun 280/1 maddesi gereğince borçlunun mali durumunu bilebilecek yakınlıkta olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; tanık beyanları ve davalı ...'ın cevap dilekçesinde de kabulünde olduğu gibi davalı ile devir tarihindeki şirket ortağı ve yetkili temsilcisi ...arasında önceye dayalı yakın arkadaşlığın bulunduğunu, tapuda yapılan devir tarihinden önce yapılan ve dosyaya davalı tarafından sunulan 20.06.2018 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesinde de yazılı olduğu üzere devir tarihinden sonra da davaya konu taşınmazda bedel ödemeksizin ikamet amaçlı oturan ...'ın bir yıl süreyle oturmaya devam edeceğinin kararlaştırıldığı ve bu şekilde oturmaya devam ettiğini, en son davalı ... üzerine alınsa da devir tarihinden sonra da aboneliklerin ...ve babası...üzerine yapıldığını, taşınmazın devir tarihlerindeki belirlenen rayiç değerleri ile satış bedelleri arasında dekontlarda ödendiği belirtilen 925.000,00 TL ile bilirkişi tarafından devir tarihi itibariyle belirlenen 1.205,887 TL arasında misli fark bulunmasa da yine de piyasa fiyatının altında olduğunu, borç altındaki bir firmanın bir taşınmazını piyasa fiyatının altındaki bir bedelle 20.06.2018 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince tapu devrinde 450,000,00 TL pesin, geri kalan bedelin ise sözleşmeden yaklaşık 6 ay sonrasına tekabül eden vadede 475,000,00 TL'nin ödenmiş olması ve bunun üstüne de 1 yıl bedelsiz olarak oturmaya devam edecek olması gibi hususların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı borçlu şirket yetkilisinin ikamet ettiği davaya konu taşınmazı davalı ...'a 11.07.2018 tarihinde devretmesine rağmen, devir tarihinden sonra da dava konusu taşınmazda ikamet etmeye devam ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda dökümü yazılı 427,60 TL temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.