"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2024/140 D.İş, 2024/141 K.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2023/KIT-1706
HÜKÜM/KARAR : Davanın usulden reddi
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : K-2020/71071
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın reddine karar verilmiştir.
Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01.11.2018 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu trafik sigorta poliçesi bulunmayan ... plakalı araç ile dava dışı ... plaka sayılı yarı römork takılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacıda maluliyet oluştuğunu ,kazanın oluşumunda ... plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun belirlendiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL bakıcı gideri tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini 360.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkilinin sürekli iş göremezlik tazminatını ödemiş olması sebebiyle davaya konu bakıcı giderinden sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının talebinin sürekli sakatlık teminatı kapsamında olduğu , davalı iş göremezlik teminatı olan 360.000,00 TL maddi tazminatı davacıya ödediğinden bakiye poliçe teminatı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin 20.01.2021 tarihli 2021/İHK-2060 sayılı kararıyla davacının itirazlarının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı kaldırılarak davanın kabulüne, 360.000 TL sürekli bakıcı giderinin 16.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Dairenin 03.11.2022 tarihli 2022/9712 Esas, 2022/13758 Karar sayılı kararı ile ; "1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle sürekli bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda Hakem Heyetince karara esas alınan Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu tarafından, kaza tarihinde yürürlükte olmayan Erişkinler için Engellilik Yönetmeliğine göre hazırlanan 31.10.2019 tarihli raporda; davacının epilepsi, opere kafa travması ve sağ optik atrofi nedenleri ile vücut fonksiyon kaybı oranı % 90 olarak hesaplanmış, hakem heyetince bu rapor esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili ise kaza ile davacının maluliyeti arasında illiyet bağı olmadığını ve maluliyet raporunun yeterli olmadığını savunmaktadır. Davacının maluliyetinin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun, yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun da belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Bu nedenlerle rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda, davacının tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına alındıktan sonra muayenesi de yapılarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, kazadan sonra davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı, sürekli bakıcı ihtiyacı olup olmadığı, söz konusu maluliyet ile kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, özellikle Pınarbaşı(Kayseri) Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2019/68 soruşturma nolu dosyadaki iddialar bir arada değerlendirilmek suretiyle yaralanmanın söz konusu kaza dışında başka bir nedenle de oluşup oluşmayacağı araştırılarak bu hususlarda yeterli tespit yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden içerisinde psikiyatri uzmanı da bulunan bir heyetten açıklayıcı, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. '' gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İtiraz Hakem Heyetince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça sunulan maluliyet raporunun sigorta şirketince değerlendirebilmesi bakımından yetersiz olup söz konusu eksikliğin tamamlanması için 07.06.2023 tarihli ara karar ile verilen altı haftalık süre içinde davacı tarafça ara kararda istenilen şekilde maluliyet raporu sunulmayarak dava şartı eksikliğinin tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay bozma ilamının 28.04.2023 tarihinde İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından taraf vekillerine tebliğe çıkarıldığını, davacının önceki vekili olan Av. ....'nun 03.05.2023 tarihinde tebligatı Mahkemeye iade ederek azledildiğini ve tebligatın bizzat davacı ve vasisinin mernis adresine gönderilmesini talep ettiğini ayrıca bu dosyaya tarafınca 26.10.2023 tarihinde vekalet sunulmasına rağmen vekil sıfatıyla tarafına herhangi bir tebligat yapılmadığını, bozma kararı sonrası davacıya bozma ilamı tebliğ edilmeden Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından 07.06.2023 tarihli ara karar kurularak bozma ilamına uyulmasına ve sağlık raporu alınmasına ilişkin karar verildiğini, bu ara kararın davacının önceki vekili Av. ...'ya gönderildiğini ve önceki vekilin Sigorta Tahkim Komisyonu'na 07.06.2023 tarihli dilekçe vermek suretiyle azledildiğini belirterek ara kararın asıla tebliğ edilmesini talep ettiğini bunun üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu'nun bu ara kararı davacının mernis adresine değil davacının başvuru evrakında yazan önceki adresine tebliğe çıkarıldığını ancak tebligatın davacının taşındığı belirtilerek iade olunduğunu, davacının vasisi olan eşinin mernis adresinin UYAP sorgusu yapıldığında görüleceği üzere " Selimiye Mah. Zelve Sok. No:8/7 Melikgazi/KAYSERİ" olduğunu, İtiraz Hakem Heyeti'nin 07.06.2023 tarihli ara kararı tebliğ edilmediğinden davacının ara karardan haberdar olmadığını ve ara karar gereğince işlem yapamadığını bu durumda davacının hak arama hürriyeti ile savunma hakkının kısıtlandığını ve mağdur olduğunu oysaki vekil, vekaletten azledildiği takdirde asıla tebligat yapılmasının zorunlu olup asıla tebligat yapılmadan sürelerin işlemesinin söz konusu olmadığını, önceki vekilin, her iki dosyaya da azilname örneğini ekleyerek tebligatların asılın mernis adresine gönderilmesini talep etmesine rağmen Ticaret Mahkemesince bu konuda hiçbir işlem yapılmadığını, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından ise davacının mernis adresine değil, başvuru evrakında yazan eski adrese tebligat gönderildiğini ve tebligatın iade olduğunu, bozma ilamında belirtilen işlemler yapılmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) bulunmayan aracın karıştığı 01.11.2018 tarihli trafik kazası sonucunda, yolcu olan davacının, oluşan bedensel zarar nedeniyle sürekli bakıcı gideri istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 377 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85,89,90,91 inci maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, ... Yönetmeliği.
3. Değerlendirme
1.5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesinin 22 nci fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. HMK‘nın 27 nci maddesinde ise davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu hakkın; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği belirtilmektedir.
Somut olayda; dava ... adına vekaleten Av. ... tarafından açılmış olup bozma ilamı ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 07.06.2023 tarihli ara karar adı geçen vekile tebliğ edilmiştir. Ne var ki, vekil tarafından 07.11.2022 tarihli azilname ile vekaletten azledildiği bildiriminde bulunulmuş olup bozma ilamı ile ara kararın asıla tebliği talep edilmiş ise de ekli azilnameden davacının vesayet altına alındığı ve tarafına eşi ...'ın vasi olarak atandığı anlaşılmaktadır. İtiraz Hakem Heyetince davacının vasisi ...'a herhangi bir tebligat yapılmadığı gibi davacı asıl adına gönderilen tebligatlar da iade olunmuştur. Öte yandan , davacı vasisince davacı adına Av. ... vekil olarak atanmış olup adı geçen vekil tarafından dosyaya vekaletname sunulduğu görülmektedir.
İtiraz Hakem Heyetince öncelikle davacının vasisi tarafından verilen vekaletname uyarınca davacı vekili olarak atanan Av. ... 'a bozma ilamı ve 07.06.2023 tarihli ara karar tebliğ edilerek yargılamaya devam olunması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu itibarla ; bozma ilamı ve rapor alınmasına yönelik ara karar davacı tarafa Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmeksizin Anayasa'nın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkının ihlali ile karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2.Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
VII. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle bozma ilamının kapsam ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.