"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/284 E, 2023/331 K.
HÜKÜM/ KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi ...'in dava dışı Garanti Bankası A.Ş'den kullandığı tüketici kredisi borcunu teminen 25.000,00 TL vefat teminat bedelli, 30.12.2013-30.12.2014 tarihli hayat sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı murisin 04.07.2014 tarihinde vefat ettiğini, davalı sigorta şirketine yaptıkları başvurunun reddedildiğini belirterek 25.000,00 TL harca esas değer bildirmiş olduğu davanın kabulü ile muarazanın menine, murisin ölümü sebebiyle dain-i mürtehin sıfatıyla dava dışı bankaya ödenmesi gereken meblağın bankaya ödetilmesine, arta kalan kısımların davacılara ödenmesine, açılmış icra takibi sebebiyle davalının sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; murisin hastalığını gizlediğini, beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.04.2016 tarihli ve 2015/137 Esas, 2016/419 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulü ile murisin ölümü sebebiyle dain-i mürtein sıfatıyla dava dışı bankaya ödenmesi gereken sigorta tazminatının bankaya ödenmesine, arta kalan kısmın miras payları oranında davacılara ödenmesine, açılmış icra takibi sebebiyle oluşan maddi zarardan davalının sorumlu olduğunun tespitine, muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 15.10.2020 tarihli ve 2020/741 Esas, 2020/5696 Karar sayılı kararı ile; "Sigortalı murisin ölümü ile illiyet bağı kurulan epilepsi hastalığının kendisinde 11 yaşından beri mevcut olduğu; bu durumda, somut olay bakımından sigortalı murisin kasıtlı olarak bu hastalığını davalı sigorta şirketinden gizlediğinin söylenemeyeceği; ayrıca, sigortalı muriste sigorta aktinden önce var olan fakat ölüm ile illiyet bağı kurulamayan bir diğer hastalığın da kolon kanseri olduğu, fakat bu hastalığının da sigortalı şirketine bildirilmediği, ölüme etki edecek nitelik taşıyan önceki hastalıkların, riskin kapsamı konusunda değerlendirme yapma hakkı bulunan sigortacıya bildirilmesi gerektiği, bildirilmeyen hastalıkların sadece ölüme etki eden faktör olup doğrudan ölüm nedeni olmadığı (bağlantının bulunmadığı) durumda, TTK'nun 1439/2. maddesi gereğince ödenen prim ile ödenmesi gereken prim arasındaki orana göre (proporsiyon hesabıyla) tazminatın belirlenmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; davacılar murisinin, sigortacı için önemli sayılabilecek bir hususu bildirme yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, TTK'nun 1439/2. maddesinin son cümlesindeki proporsiyon hesabıyla tazminatın belirlenmesi şartları da dikkate alınarak bu hususun karar yerinde tartışılması, gerekli araştırmanın yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisinin bozmayı gerektirdiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 13.06.2023 tarihli ve 2021/284 Esas, 2023/331 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulü ile 12.500,00 TL alacağın davalı Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş'den alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen (bozma üzerine verilen) kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, dosya kapsamında alınan 13.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda beyan edilmeyen hastalıklar ile vefat arasında illiyet bağı kurulduğunu, murisin beyan yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle müvekkili şirketin tazminat ödeme borcunun sona erdiğini, ödeme sorumluluğu sona ermiş olan müvekkili şirketin teminat tutarının yarısından sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, Yargıtay kararında kişinin tedavi görmesi, ilaç kullanması gibi hususlar, kişinin hastalıklarını kasten bildirmediğinin tespiti için yeterli görüldüğünü, ancak yerel mahkeme tarafından bu hususun dikkate alınmadığını, davaya konu sigorta poliçesinde murisin imzasının yer aldığını, imzalanmış bir belgeye karşı yapılacak tüm iddiaların yine ancak başka bir yazılı delil ile ispatlanabileceğini, sigortalının sağlık beyanının mevzuata uygun bir şekilde alınıp müvekkili şirket tarafından bilgilendirme yükümlülüğünün mevzuata uygun olarak yerine getirildiğini, bu kapsamda, müvekkili şirketin teminat tutarının yarısından sorumlu tutulmasının kabul edilemez olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacılar için eşit pay oranında hüküm kurulması gerekirken veraset ilamındaki payları oranında hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; banka kredisi nedeniyle düzenlenen hayat sigortası poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1423 ve 1439 uncu maddeleri, Hayat Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Bozma sonrası mahkemece verilen kararın bozmaya uygun olmasına, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda dökümü yazılı peşin alınan harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.