"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/284 E., 2020/485 K.
DAVA TARİHİ : 15.11.2011
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen rücuen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı ...'ın eşi ve diğer davacıların babası olan ...'ın yaya konumunda iken, davalı ...'in sürücü ve diğer davalı şirkete trafik sigortalı aracın 18.11.2010 tarihinde çarpması neticesinde vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için şimdilik 5.000,00 TL destek tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsilini, davacı eş için 20.000,00 TL, davacı çocukların her biri için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın poliçede yer alması halinde dava tarihinden itibaren işleyecek davalı şirket yönünden reeskont faizi, davalı ... yönünden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili davacı ... için talebini 27.489,32 TL, davacı Nimet için 5.985,29 TL, davacı ... için taleplerini 4.046,10 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... şirketi vekili cevap dilekçesinde; poliçe limiti ve kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduklarını, temerrüde düşmediklerini ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.12.2014 tarihli ve 2011/406 Esas, 2014/535 Karar sayılı kararıyla; davanın destek tazminatı ve manevi tazminata ilişkin olduğu, ceza mahkemesi dosyasının celp edildiği Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alındığı, müteveffanın kazada %75 oranında, davalı ...'nin ise %25 oranında kusuru bulunduğunun belirlendiği, denetime elverişli hesap raporu ile davacı ... yönünden 27.489,32 TL, davacı Nimet için 5.985,29 TL, davacı ... için 4.046,10 TL destek tazminatı belirlendiği ve davacının taleplerinin ıslah ettiği, davalıların zarardan müteselsilen sorumlu oldukları, davacı vekilinin manevi tazminat yönünden dava dilekçesinde faiz istemediği ancak ön inceleme duruşmasından önce faiz talebinde bulunduğu, davayı genişlettiği ancak bunun kabule bağlı olmadığı gerekçesi ile davacı ... yönünden 27.489,32 TL destek tazminatının 5.000,00 TL'nin davalı ... yönünden kaza tarihi, davalı ... şirketi yönünden dava tarihi bakiyenin ıslah tarihinden, davacı Nimet yönünden 5.985,29 TL destek tazminatının 5.000,00 TL'nin davalı ... yönünden kaza tarihi, davalı ... şirketi yönünden dava tarihi bakiyenin ıslah tarihinden, davacı ... yönünden 4.046,10 TL destek tazminatının davalı ... yönünden kaza tarihi, davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline, davacı ... yönünden 5.000,00 TL, davacı Nimet için 2.000,00 TL davacı ... için 2.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı ...'den tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay ( Kapatılan) 17 Hukuk Dairesinin 15.05.2019 tarihli, 2016/14131 Esas, 2019/6205 Karar sayılı ilamı ile;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin sair, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2-1-BK'nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafların müteveffaya olan yakınlıkları, sosyal ve ekonomik durumları gibi hususlar da dikkate alındığında, davacılar için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davacı taraf, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslaha konu ettiği maddi tazminatlar için, tüm davalılar yönünden olay tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı ... yönünden kaza tarihinden itibaren, ıslah dilekçesine konu edilen bölüme ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Dava dilekçesindeki bedele, davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte; ıslah dilekçesine konu edilen kısım için de davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalı yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, ıslah ile talep edilen miktarlar için ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi de isabetli değildir." denilerek bozma kararı verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı uyarınca davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 27.489,29 TL, davacı Nimet için 4.046,10 TL, davacı ... için 5.985,29 TL destek tazminatının davalı ... yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı şirket yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı ... bakımından 10.000,00 TL, Nimet bakımından 5.000,00 TL, davacı ... bakımından ise 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davacılar lehine maddi ve manevi tazminat bakımından ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; kusur oranını kabul etmediklerini, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yapılan ödemelerin tenzili gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 18.11.2010 tarihli trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların açtığı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 vd maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 ve 92 nci maddeleri, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 45, 47 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna,Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalı ...'e yükletilmesine,Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.