"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/317 E- 2024/70 K
HÜKÜM/KARAR : Davanın Reddine
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan 17.) Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrasında; "davanın reddine" dair verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı 3 adet taşınmazı 14.11.2005 tarihinde kardeşinin kayınpederi davalı ...'a, ...'ın da borçludan aldığı taşınmazlardan birini 16.10.2007 tarihinde borçlunun kardeşi davalı ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı borçlu ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazları bedelle davalı ...'a sattığını, satış bedelinin kısmen elden kısmen de banka kanalı ile ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, cevap dilekçesinde; takip konusu alacağın gerçek bir alacak olmadığını, daha önce farklı bir alacaklı tarafından aynı konuda açılan davanın reddedilerek kesinleştiğini, anılan dosyanın kesin hüküm ve güçlü delil olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, davanın süresinde açılmadığını, taşınmazların 125.000,00 TL rayiç bedelle alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.03.2018 gün, 2016/499 E - 2018/167 K sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay (Kapatılan 17.) Hukuk Dairesinin 12.02.2020 gün, 2018/3118 E- 2020/1272 K sayılı ilamı ile "Mahkemece davacı ve davalı borçlunun ticari işine ilişkin ticari defterleri incelenmeksizin sadece tanık beyanlarına göre davacının alacağının gerçek olduğunun kabulü yeterli incelemeye dayalı olmayıp eksik inceleme ile bozma ilamında belirtildiği gibi karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca; davalı borçluya miras yolu ile intikal edecek mallara ilişkin keşif yapılarak borcu karşılayıp karşılamadığı, davalı borçlunun aciz halinde olup olmadığı da değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda, yapılan yargılama neticesinde; davacının alacağının gerçek bir alacak olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde davalılar arasında hısımlık ilişkisi olduğunu, dava konusu gayrımenkullerin düşük bedelle devredildiğini, davalıdan para borcuna karşılık senetlerin alındığını, ticari defterlerin aktif ticaretin bırakılması sebebi ile sunulamadığını, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3/2 maddesi gereğince uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 inci vd maddeleri
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1. Mahkemenin nihai kararlarının bozulması 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, davacının davanın dayanağı olan senetleri, davalıya verilen ticari işin karşılığı ödenen para olduğunu, davalı borçlu tarafından talep edilen işin yerine getirilmediğini bu sebeple senetlerin icraya konu edildiği belirtilmişse de, 2000 yılında aktif ticareti bıraktığını beyan etmiş olmasına, senetlerin ise 2005 yılında tanzim edilmiş olmasına, davacının ticari defter ve belgelerini dosyaya ibraz edememesine, alacağın dayanağı olan senetlerin gerçek bir alacağa dayalı olduğunun da somut deliller ile ispat edilememiş olmasına, göre, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA,
Aşağıda dökümü yazılı peşin alınan harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.