Logo

4. Hukuk Dairesi2024/7526 E. 2024/7834 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talebinde, desteğin gelirinin tespiti, tarafların kusur oranları ve hükmedilen vekalet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Desteğin gelirinin ticari faaliyet gelirine göre değil şahsi katkısına göre belirlenmesi, taraf kusurlarının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması ve vekalet ücretinin mevzuata uygun hesaplanması gerektiği gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/281 E., 2022/361 K.

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ

SAYISI: 2022/İHK-8699

DAVA TARİHİ: 06.07.2021

HÜKÜM/KARAR: Davanın usulden Reddi / Davacı İtirazının Kabulü ile DavanınKabulü

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ

SAYISI: K-2021/190872

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın reddine karar verilmiştir.

Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulüne karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı kamyonun, davacının desteğinin sürücüsü olduğu araç ile çarpışmasıyla oluşan 10.07.2020 tarihli trafik kazası sonucunda davacının desteğinin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle taleplerini 209.907,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kendilerine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, destek tazminatının kasko poliçesi kapsamı dışında olduğunu, desteğin diğer yakınlarının da pay hesabında dikkate alınması gerektiğini, ancak başvuru tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduklarını, hesaplamaların TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz yöntemine göre yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvuru sahibine desteğin ölümü nedeni ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi kapsamında 339.413,00 TL ödeme yapıldığı, dava konusunun zorunlu mali mesuliyet teminatı kapsamında olduğu, sakatlanma ve ölüm nedeni ile kişi başına trafik sigorta limitinin 410.000,00 TL olduğu, zorunlu mali sorumluluk sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısım için doğan sorumluluğu poliçede yazılı hadlere kadar temin edeceğinden, ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvuru şartı oluşmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri

Davacı vekili itiraz dilekçesinde; diğer destekten yoksun kalanların hesaba dahil edilmediğini, destekten yoksun kalanların toplamda 451.000,00 TL'den mahrum kaldığını, ödemenin zararı karşılamadığını, trafik poliçesinin limitinin dolduğunu, tazminat hakkının doğduğunu, başvuru şartının da gerçekleştiğini iddia ederek, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurucuya garameten yapılan hesaplamaya istinaden trafik sigortası kapsamında 339.413,00 TL ödendiği, kızına yapılan ödeme ile trafik sigortası teminat limitinin dolduğu, desteğin kızına yapılan ödeme ile henüz İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası poliçe limitinin tükenmediği, davacı için talep edilebilecek miktarın 209.907,00 TL olduğu gerekçeleri ile davacı vekilinin itirazının kabulüne, 209.907,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 09.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; başvuru şartının yerine getirilmediğini, desteğin gelirinin vergi levhasına göre belirlenmesinin hatalı olduğunu, hesaplamalarda TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz yönteminin kullanılması gerektiğini, davacıların desteğinin kemer takmaması nedeni ile kazada müterafik kusurunun olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu savunarak İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe:

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ... tarafından İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası (İMMS) poliçesi ile teminat altına alınan kamyonun, davacıların desteğinin sürücüsü olduğu araç ile çarpışması sonucu hayatını kaybeden desteğin yakınlarının uğradığı destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 86, 88, 89, 90 ve 111 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30 uncu maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, başvurunun usule uygun olmasına, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamanın içtihatlara uygun olmasına, desteğin müterafik kusuruna dair dosya içerisinde somut delilin bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosyanın incelenmesinde; davacının eşinin belli bir mala tahsis edilmemiş mağazalarda dondurulmamış gıda, içecek ve tütün toptan ticareti yaptığı, davacı vekili tarafından başvuru dilekçesi ekinde Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan alınan vergi levhasının sunulduğu, İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık beyan olunan vergi matrahına göre desteğin asgari ücretin 4,071 katı oranında geliri olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.

Ticari bir alanda çalışan kişinin tazminata esas alınacak geliri, işletmenin gelirine göre değil, kişinin kişisel yetenek ve emeğinin işletme gelirine katkısı belirlenerek bu katkının parasal değeri üzerinden destekten yoksun kalma zararının belirlenmesi gerekir. Zira desteğin vefatı ile sahip olduğu işyeri ve malvarlığı mirasçılarına intikal etmektedir. Bu nedenle desteğin sağlığında gelir elde ettiği işyerleri gelirleri ve ticari müessese mirasçılarına intikal etmektedir. İntikal eden ticari faaliyetinin işletme varlıklarının mirasçılar tarafından kullanılması neticesinde gelir elde edilebileceğinden artık destekten yoksun kalma zararı hesaplanırken bu durumun da nazara alınması gerekmektedir. Bu nedenle desteğin vefatından önceki geliri tespit edilirken söz konusu ticari faaliyetinin desteğin sağlığında yapmış olduğu kişisel katkısının belirlenmesi gerekmektedir.

Şu durumda İtiraz Hakem Heyetince; yukarıda belirtilen ilkeler ışığında, desteğin ölüm tarihindeki sosyal ve ekonomik durumu ilgili yerlerden araştırılarak, desteğin mesleği de tespit edilerek, desteğin kişisel özellikleri nedeniyle işine bedensel katkısının ne oranda olabileceği hususunda alanında uzman bilirkişiden rapor aldırılmak suretiyle gelirinin tespit edilerek, desteğin fiili emeği ile elde edeceği net gelirin ne kadar olacağı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266 ve devamı maddeleri gereğince, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir.

Somut olayda, kazaya ilişkin kaza tespit tutanağında meydana gelen kaza nedeni ile davacının desteğinin kusurunun olmadığı, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün ise kusur ihlalinin olduğu belirlenmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından kaza tespit tutanağı ile yetinilerek trafik kazasında tarafların kusur oranlarının da belirlenmeden davacının kusursuz, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün ise tam kusurlu olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibar edildiği anlaşılmaktadır.

Şu durumda, İtiraz Hakem Heyetince dava konusu trafik kazasına ilişkin varsa ceza soruşturma dosyası da dosya arasına alınarak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle tarafların olaydaki kusur oranlarının tespiti için üniversite öğretim üyelerinden seçilecek uzman bilirkişilerden denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

4. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.