"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/351 D. İş, 2022/351 K.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 13.01.2019 tarihinde davalı ... şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu sigortalı araçta yolcu olan davacının yaralandığını maluliyetinin sonradan arttığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 10.01.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 174.684,54 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava şartının eksik olduğunu, davacıya dava öncesi ödeme yapıldığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, kusura ilişkin inceleme yapılması gerektiğini, hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, davacı lehine 1/5 oranında vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulü ile 174.684,54 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 01.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Koru Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının itirazının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taleple aynı konuda kesin hüküm bulunduğunu, dava şartının yerine gerdirilmediğini, maluliyet raporlarını kabul etmediklerini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak yapılması gerektiğini, davacı lehine 1/5 oranında vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
B. Gerekçe
Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
1. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetince kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.
Davacıya, aynı taraflar arasında görülen Sigorta Tahkim Komisyonu nezdindeki 2019.E.29240 sayılı tahkim başvurusu kapsamında % 10 iş göremezlik oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri uyarınca alınacak yeni bir raporda, artan maluliyet ile gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerekir. Gelişen durumun varlığı hâlinde gelişen durum yönünden yeniden dava açılabilmesi mümkündür.
Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği hâlde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir.
Trafik kazası sonucu yaralanmalar nedeni ile ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise artık “gelişen durum” ve dolayısıyla gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler söz konusu olmaktadır. Böyle hâllerde zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş sayılamaz. Gelişen durumun söz konusu olup olmadığı her olaya özgü olarak dosyaya sunulan delillere göre belirlenir.
Bu itibarla; davacıdaki yaralanmanın hangi tarihli tedaviyle tamamen iyileştiği, iyileşme sonrası aynı yaralanma nedeniyle gelişen bir durumun bulunup bulunmadığı, varsa gelişen durumun hangi tarihte sona erdiği kesin olarak belirlenmelidir. Çünkü tedavinin ne zaman sona erdiği ve sürekli iş göremezlik oranının hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir hâle geldiği, gerçek zararın tespiti açısından önemlidir.
İtiraz Hakem Heyetince; kaza sonrası tüm tedavi belgeleri getirtilerek davacının %10 oranında sürekli iş göremezliğini belirleyen rapor, davacının dosyaya sunduğu 06.05.2021 tarihli sağlık kurulu raporu ile Uyuşmazlık Hakem Heyetince aldırılıp hükme esas teşkil eden 17.10.2021 tarihli rapor karşılaştırılarak ilk rapor ile sonraki raporlar arasında maluliyet oranının belirlenmesine etki eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığını belirlemeye elverişli, yeni bir sağlık kurulu raporu alınmalıdır. Söz konusu rapor, oluşturulacak farklı bir uzman doktor heyetince, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak ve bizzat muayene edilerek düzenlenmelidir.
Açıklanan nedenlerle; davacıdaki yaralanmanın gelişen durum olup olmadığı ve davaya konu kaza nedeniyle davacının artan maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarında gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2. Bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
2. Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.