"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/210 E., 2023/210 K.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI: KIT/2022-2038
DAVA TARİHİ : 04.11.2019
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kısmen Kabulü/ İtirazın Kısmen Kabulü ile Davanın Kısmen Kabulü
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI: K-2020/29981
Taraflar arasında sigorta tahkim yargılaması sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; itirazın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06.08.2018 tarihinde davacının yolcu konumunda olduğu ve davalıya trafik sigortalı aracın yaptığı tek taraflı trafik kazasında yaralanan davacının %10 oranında malul kaldığını ve 3 ay geçici iş göremezliği bulunduğunu, davalıya yapılan başvuruya cevap verilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL geçici ve 4.000,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 5.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 25.02.2020 tarihli dilekçesiyle talebini toplam 54.019,13 TL ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; maluliyet raporunu kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadıklarını, soruşturma dosyası celp edilerek uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının tespiti gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurunun kısmen kabulü ile 47.714,06 TL sürekli ve 4.352,73 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 52.066,79 TL'nin 22.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz hakem heyetinin 05.10.2020 tarihli 2020/İHK-17603 sayılı kararı ile; davacının ev hanımı olması nedeniyle mahrum kalığı bir kazancı bulunmadığından geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle, davalının itirazının kısmen kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle başvurunun kısmen kabulü ile 47.714,06 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 22.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, geçici iş göremezlik talebi ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İtiraz Hakem Heyetinin 05.10.2020 tarihli 2020/İHK-17603 sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 14.02.2022 tarihli 2021/8385 Esas 2022/2349 Karar sayılı ilamında; "..1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle kusur raporu alındığından, kusur raporu alınmadan hüküm kurulduğuna yönelik davalı temyizinin konusunun olmamasına, kazaya ilişkin bir şikayetin varlığını sürdürmesi ve soruşturmaya konu suçun uzlaşma kapsamı içinde olması halinde uzlaşma yoluna gidilebileceği ve sürücü hakkında şikayet yokluğundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği de nazara alındığında davalının uzlaşmaya dair temyiz itirazının yerinde görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihi ile 01.06.2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 04.10.2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %10 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 30.03.2013 tarihli Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellerin kullanılması gerekirken, Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri kullanılmış olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenmiş bir rapor olmadığı açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30.03.2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi amacıyla, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) hüküm kurulması gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına," karar verilmiştir.
B. İtiraz Hakem Heyetince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı doğrultusunda alınan usul ve denetime elverişli rapor ile aynı oranın belirlendiği gerekçesiyle Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile davanın kısmen kabulü ile 47.714,06 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 22.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, geçici iş göremezlik talebi ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediğini ve medikal rapor ile çelişkili olduğunu, uzlaşma hususunun araştırılması gerektiğini belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen İtiraz Hakem Heyeti kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,Dosyanın, mahkemeye gönderilmesine,19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.