Logo

4. Hukuk Dairesi2024/8323 E. 2024/10539 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından aynı trafik kazası nedeniyle daha önce genel mahkemede dava açılmış olması nedeniyle sigorta tahkim yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin 14. fıkrası uyarınca, mahkemeye intikal etmiş uyuşmazlıklarda sigorta tahkim yoluna başvurulamayacağı gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/255 D.İş, 2021/265

HÜKÜM/KARAR : İtirazın Kabulü İle Davanın Kabulü /Davanın Usulden Reddi

SAYISI : K-2021/5412

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın, davacının yolcusu olduğu servis ve dava dışı araç ile çarpmasıyla oluşan 12.10.2017 tarihli trafik kazası sonucunda davacının malul kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.001,00 TL tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle taleplerini 39.999,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; başvurucu tarafından aynı kaza nedeni ile yapılmış başka başvuru olduğunu, maluliyet ile kaza arasında illiyet bağının ispat edilmesi gerektiğini, maluliyete ilişkin raporun doğru yönetmeliğe göre düzenlenmediğini, kusur durumunun uzman bilirkişiler marifeti ile tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlulukları olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurucu tarafından sunulan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun düzenlenmediği, usulüne uygun maluliyet raporu ibraz edilmek üzere başvurana süre verildiği ancak maluliyet raporunun süresi içerisinde tamamlanmadığı gerekçesi ile başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri

Davacı vekili itiraz dilekçesinde; sunulan maluliyet raporunun davacının muayenesi yapılmak sureti ile düzenlendiğini, raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun düzenlendiğini belirterek Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; maluliyete ilişkin raporun davacının muayenesi yapılarak doğru yönetmeliğe göre düzenlendiği, davacının meydana gelen kaza nedeni ile yaralanarak malul kaldığı, davalı ... şirketinin sürücünün kusuru oranında sorumluluğu bulunduğu gerekçeleri ile davacı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılarak davanın kabulü ile 38.173,75 TL sürekli iş göremezlik ve 1.816,25 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava değerinin kesinlik sınırının üstünde olduğunu, maluliyete ilişkin raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun düzenlenmediğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatının kapsamı dışında olduğu, davacının aynı kaza nedeni ile açmış olduğu dava bulunduğu, bu davada ödeme yapılması halinde bu ödemenin dikkate alınması gerektiği, hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu savunarak İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile teminat altına alınan aracın, davacının yolcusu olduğu servis ile dava dışı üçüncü bir araç ile çarpışması sonucu davacının yaralanması nedeniyle uğradığı sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 86, 88, 89, 90 ve 111 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30 uncu maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

1. 5684 sayılı Kanun'un "Sigortacılıkta tahkim" kenar başlıklı 30 uncu maddesinin on dördüncü fıkrası “Mahkemeye ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Komisyona başvuru yapılamaz.” şeklinde olup bu düzenleme gereğince başvuru sahibinin sigorta tahkim yoluna başvurmadan önce aynı uyuşmazlık açısından genel mahkemelerde dava açmamış olması gerekir. Bu şartın gerçekleşip gerçekleşmediği de ön inceleme aşamasında raportör tarafından incelenir. Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ncı maddesi uyarınca raportör, dosya üzerinde yapacağı ön incelemede uyuşmazlığın mahkemeye intikal edip etmediğini araştırır.

Somut olayda; davacı vekilinin dava konusu uyuşmazlık ile ilgili Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/76 Esas sayılı dosyasından dava konusu kaza nedeni ile dava açtığı, bu davada 12.03.2019 tarihinde davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Somut olayda; Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış dava bulunduğu ve 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin ondördüncü fıkrası gereğince Komisyona başvuru yapılamayacağı ve bu nedenle başvurunun usulden reddi gerekirken kabulü doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

2. Bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.

VI. KARAR

1-Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

2-Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde Üye ...'nin karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dosya kapsamından; olay tarihinde davalıya sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda sigortalı araçta yolcu olan davacının yaralandığı ve malul kaldığı, eldeki başvuruda sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun usulden reddine karar verilmiş; karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacının itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılarak başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde, değerli çoğunluk tarafından davacının aynı kazaya ilişkin olarak Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/76 Esas sayılı dosyasında, aynı olay nedeniyle tazminat davası açtığı, bu nedenle 5684 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin on dördüncü fıkrası uyarınca mahkemeye intikal eden uyuşmazlıklarla ilgili olarak komisyona başvuru yapılamayacağı gerekçesiyle İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. Her ne kadar Dairemiz çoğunluk üyelerince uyuşmazlığın mahkemeye intikal etmesi nedeniyle davanın mahkemede görülmesi gerektiği belirtilmiş ise de bu görüşe katılmak mümkün değildir. Zira mahkemeye intikal eden dosyada davanın tarafları farklıdır ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sigorta şirketinden talepte bulunabilir. Bu nedenle aynı uyuşmazlığın mahkemeye intikal ettiğinden bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenle davalı hakkındaki iş bu davada tahkime gidilmesini imkansız kılacak bir karar verilmiş olması alternatif yargı organlarına erişim hakkının ihlali niteliğinde olacağından değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.