Logo

4. Hukuk Dairesi2024/8352 E. 2024/9859 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, davalı sigorta şirketinden sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve tedavi gideri tazminatı talep etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının müteselsil sorumluluğu gereği zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken kusur oranında sorumlu tutulması ve tazminat hesabında progresif rant yöntemi yerine %1,8 teknik faiz yönteminin uygulanması hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ

İtiraz Hakem Heyeti kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... nezdinde Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (KZMSS) poliçesi ile sigortalı olan aracın olay tarihinde T.C. Karayolları 127. Şube Şefliği biriminde görev yapmakta olan başvuru sahibi ...’a yürütülen yol yapım çalışmaları sırasında çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 12.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 3.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 20.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında sunulan ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 70.018,51 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olarak hazırlanmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi gideri yönünden davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davalı şirketin sigortalının kusuru ve poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumluluğunun bulunduğunu ve davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde belirlenen vekalet ücretinin 1/5'i kadar olması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu kazaya karışan sigortalı aracın T.C. Karayolları 127. Şube Şefliği biriminde görev yapmakta olan başvuru sahibi ...'a çarpması sonucu meydana gelen kazanın iş kazası niteliğinde olduğu, olayın iş kazası olması nedeniyle sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında davacının muhtemel haklarının mevcut olduğu, uyuşmazlık konusunun sosyal güvenlik mevzuatını ilgilendirmesi ve ilgili tarafların muhtemel haklarının zayii olmaması bakımından hakem yargılamasına son verilerek dosyanın komisyona iadesine, davacının mahkemede dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına süresi içinde davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu trafik kazası aynı zamanda bir iş kazası niteliğinde olduğundan 19.03.2021 tarihinde ara karar kurularak, başvuran vekilinden iki haftalık süre içerisinde SGK Başkanlığı tarafından başvurana peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığına ilişkin belgenin sunulmasının istendiği, davacı vekili tarafından Oltu Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 05.04.2021 tarihinde düzenlenmiş olan belge ve eklerinin dosyaya ibraz edildiği, anılan belgede davacıya 13.496,93 TL geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yapıldığı, sürekli iş göremezliğe ilişkin herhangi bir ödemede bulunulmadığının anlaşıldığı, adli trafik bilirkişiden alınan kusur raporunda davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 75 oranında, Oltu Karayolları İşletme Şefliği’nin ise % 25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, aktüer bilirkişi raporunda davacının % 7 maluliyet oranı, davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 75 oranında kusuru, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve % 1,8 teknik faiz yöntemi ile geçici iş göremezlik tazminatının 7.522,04 TL ve sürekli iş göremezlik tazminatının 70.018,51 TL olarak belirlendiği, SGK Başkanlığı tarafından davacıya 13.496,93 TL geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yapıldığının anlaşıldığı, bu nedenle davacının bakiye geçici iş göremezlik tazminatı hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesis edilerek davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL tedavi gideri ve 70.018,51 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 73.018,51 TL maddi tazminatın 20.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, davacının 38.212,89 TL'lik istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan kusur raporunda davacıya kusur atfedilmediğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusuru ile dava konusu kazanın meydana geldiğini, avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, SGK Başkanlığı tarafından ödenen geçici iş göremezlik tazminatının kuruma geri ödendiğini, bu nedenle geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, tazminat tutarının belirlenmesinde % 1,8 teknik faiz oranının esas alınmasının Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu ve davacı lehine tam ve nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kusur raporuna ilişkin itirazları değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile karar verildiğini, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmediğini, davalı şirketin tedavi giderine ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını, belgeli olmayan tedavi giderine hükmedilmesi halinde % 50 oranında hakkaniyet indirimi uygulanması gerektiğini ve davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yayanın sürekli iş göremezlik tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı ile tedavi gideri talebine ilişkindir.

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;

a-)Karayolları Trafik Kanunu'nun 85 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesine, aynı Kanun'un 88/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesinde doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.

Yine Türk Borçlar Kanunu'nun 61 inci maddesinde de, “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” düzenlemesi ile birden çok kişinin aynı zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğün şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.

Somut olayda; T.C. Karayolları 127. Şube Şefliği biriminde görev yapmakta olan davacıya yürütülen yol yapım çalışmaları sırasında davalının trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün çarpması ile kaza gerçekleşmiş olup, davacı, meydana gelen zarardan davalının müteselsilen sorumlu olduğunu açıklayarak tazminat talebinde bulunmuştur.

Hakem heyetince aldırılan kusur raporunda davacıya kusur atfedilmemiş, davalıya sigortalı araç sürücüsü % 75 oranında, Oltu Karayolları İşletme Şefliği ise % 25 oranında kusurlu bulunmuş, hakem heyetince hesaplanan tazminattan % 25 oranında kusur indirimi yapılarak karar verilmiştir. Davacı müteselsil sorumluluk ilkesi gereğince zararın tamamını isterse sorumluların tamamından, isterse bir kısmından isteyebilir.

Müteselsil sorumluluk kanundan doğan bir sorumluluk türü olup kazaya neden olan araç sürücü/işleten/trafik sigortacıları meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Davacı vekili açıkça davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre davalının müteselsil sorumluluğu bulunduğundan davalının zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85 maddesinin 1 inci fıkrası ve 88 inci maddesinin 1 inci fıkrası ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 61 inci maddelerine aykırı olarak davalının kusuru oranında sorumlu tutulması bozmayı gerektirmiştir.

b-)Trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak iş gücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir tespit olduğundan gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu nedenle yapılan bilimsel çalışmalar sonucu “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi ve yargı mercileri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından Dairemizce de tazminata esas bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun kullanılmasının uygun olacağına karar verilmiştir.

Öte yandan Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90 ıncı maddesindeki Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Genel Şartlar’a yapılan atıf hükmü iptal edilmiştir. Söz konusu iptal kararı sonrası, ZMSS Genel Şartlar ve ekindeki cetvellerle getirilen ve iş gücü kaybı tazminatının hesaplanmasında uygulama alanı bulan %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülünün uygulanması artık mümkün değildir. Tazminatın, %1,8 teknik faiz uygulanmadan, Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile kabul edilen progresif rant formülü kullanılarak hesaplanması gerekir.

Somut olayda; davacının hak kazanabileceği tazminatın hesaplanması için alınan aktüer raporunda; TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre ve % 1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapıldığı; İtiraz Hakem Heyetince de bu hesaba göre karar verildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği, hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun kullanılması yerinde olmakla birlikte %1,8 teknik faiz ve işleyecek devre bakımından “devre başı ödemeli belirli süreli rant” yöntemi kullanılması doğru olmamıştır.

Açıklanan nedenlerle; davacı için, TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından progresif rant formülü kullanılmak suretiyle tazminatın belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle % 1,8 teknik faiz yöntemi esas alınarak belirlenen tutar esas alınarak yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

1-Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2-Yukarıda 2 (a) ve (b) numaralı bentlerde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile davacı yararına temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Aşağıda dökümü yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.