Logo

4. Hukuk Dairesi2024/9183 E. 2024/10283 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında, trafik kazası sonucu yaralanan davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine ilişkin itiraz hakem heyeti kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak alınan maluliyet raporu ve daha önce kesinleşen müterafik kusur ve hatır taşıması indirimleri gözetilerek hesaplanan tazminatın, yapılan ödemelerle karşılandığının tespit edilmesiyle itiraz hakem heyeti kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/526 D. İş, 2022/526 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/İtirazın Kabulü, Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararının Kaldırılması, Davanın Reddi

SAYISI : K-2019/83730

Taraflar arasında sigorta tahkim yargılaması sonucunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyetince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası(ZMSS) ile sigortalı olan aracın 07.12.2017 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazasında, araçta yolcu olan müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, davalı ... şirketine yapılan başvuru üzerine bir miktar ödeme yapıldığını ancak zararın tam olarak karşılanmaması nedeniyle yeniden davalıya başvurulduğunu, davalı tarafından ek ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile dava değerini 72.435,71 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından yapılan ödemenin zararı karşıladığını, davacının maluliyeti konusunda çelişki olduğunu, bu nedenle yeniden rapor alınması gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müvekkilinin yasal faizden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulüne, 43.461,42 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 25.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin 13.01.2020 tarihli ve 2020/İHK-927 Karar sayılı kararıyla itirazın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 27.09.2021 tarihli, 2021/4391 Esas ve 2021/5518 Karar sayılı ilamıyla; "O halde İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek davacıya ait Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen maluliyet raporu da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, ATK 3. İhtisas Kurulundan ya da Üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından rapor alınıp, sonucuna göre temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3) Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu itibarla; tazminat hesaplamasında, TRH 2010 Tablosu'nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Ancak; davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından da karara esas kabul edilen 21/08/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunda; 01.06.2015 tarihli ZMSS Genel Şartları dahilinde, TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapılmıştır. Tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK'nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir ki, İtiraz Hakem Heyeti tarafından esas alınan rapor bu yönüyle yeterli bir rapor değildir.

Diğer taraftan, davalı vekili temyiz dilekçesinde tazminat hesabında davacının muhtemel yaşam süresinin dikkate alınmayıp TRH 2010 tablosunun sonu olan (99) yaşın esas alınarak fahiş tazminat hesaplandığı iddia etmektedir. Ancak rapor içeriğinden bilirkişinin hangi yaşı esas alarak davacının sürekli iş göremezlik zararını belirlediği anlaşılamamaktadır. Bu hali ile bilirkişi raporu denetime elverişli değildir.

Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması, bilinmeyen/işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması, bilinen ve bilinmeyen dönem hesabının hangi tarihlerden başlayıp hangi tarihte bittiği açık ve denetime elverişli bir şekilde belirtilerek davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek tazminat hesaplamasının 2019 yılı verileri (işlemiş/işleyecek devre belirlemesi için) baz alınarak yapılması için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre (sürekli işgücü kaybı tazminat miktarı için davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

4) Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince 43.461,42 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 5.130,76 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.

Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İtiraz Hakem Heyetince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamına uygun şekilde alınan maluliyet raporunda davacının %7 oranında sürekli maluliyeti olduğunun tespit edildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapıldığı, davacı tarafından bu hususlara itiraz edilmediğinden kesinleştiği, %7 maluliyet oranına göre belirlenen tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle indirim yapıldığında ödemenin zararı karşıladığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; tazminat davalarında hüküm tarihine en yakın verilerin esas alınması gerektiğini, yine asgari ücret kamu düzeninden olduğundan yargılamanın her aşamasında uygulanmasının zorunlu olduğunu, hüküm tarihine en yakın veriler esas alınarak müvekkilinin zararının belirlenmesi gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmasının haklı bir nedeni bulunmadığını ileri sürerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı tarafından ZMSS ile teminat altına alınan aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda araçta yolcu olan davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 51 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Kanun'un 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İtiraz Hakem Heyeti kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan İtiraz Hakem Heyeti kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.