Logo

5. Hukuk Dairesi2021/12225 E. 2021/12695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kişilerin aynı kişi olduğunun tespiti davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davası niteliğinde olmadığı ve davacıların yurtdışı yerleşim yerleri olduğu için MÖHUK 41. maddesi uyarınca Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada ... 6. Asliye Hukuk ile ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

... 6. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacıların ... ili ... ilçesi nüfusa kayıtlı oldukları, dava dilekçesinde adı geçen davacıların Türkiye kayıtlarındaki isimlerinin ve nüfus bilgilerinin bildirildiği, bu bilgiler ışığında kişilerin UYAP sistemine eklenmesi sonunda, alınan nüfus kayıtlarının incelenmesinde, bir kısım davacıların Türk Vatandaşlığından çıkartıldığı, bir kısmının mernis adreslerinin yurtdışı olduğu, nüfusta da ... ili, ... ilçesine kayıtlı oldukları gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

... Asliye Hukuk Mahkemesince ise, davacıların ... ilinde ikamet ettikleri, ... ilçesinde herhangi bir ikamet adreslerinin olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

Somut olayda, davacılar vekili dava dilekçesi ile, ...'nun, ... kayıtlarına göre 19/04/1982 tarihinde kayıt altına alındığını, Türkiye nüfus kayıtlarına göre 28/04/1982 tarihinde ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 3 cilt no, 89 aile sıra no ve 67 sıra no ile tescil edilen ... ile aynı kişi olduğunu, ...'nun, ... kayıtlarına göre 03/10/1980 tarihinde kayıt altına alındığını, ./..

Türkiye nüfus kayıtlarına göre 28/07/1980 tarihinde ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 3 cilt no, 89 aile sıra no ve 59 sıra no ile tescil edilen ... ile aynı kişi olduğunu, ...'nun, ... kayıtlarına göre 02/07/1984 tarihinde kayıt altına alındığını, Türkiye nüfus kayıtlarına göre 01/03/1985 tarihinde ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 3 cilt no, 89 aile sıra no ve 75 sıra no ile tescil edilen ... ile aynı kişi olduğunu, ...'nun, ... kayıtlarına göre 01/01/1979 tarihinde kayıt altına alındığını, Türkiye nüfus kayıtlarına göre 28/07/1980 tarihinde ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 3 cilt no, 89 aile sıra no ve 58 sıra no ile tescil edilen ... ile aynı kişi olduğunu, ...'nun, ... kayıtlarına göre 18/05/1976 tarihinde kayıt altına alındığını, Türkiye nüfus kayıtlarına göre 28/07/1977 tarihinde ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 3 cilt no, 89 aile sıra no ve 42 sıra no ile tescil edilen ... ile aynı kişi olduğunu, ... Sımmou'nun, ... kayıtlarına göre 04/02/1974 tarihinde kayıt altına alındığını, Türkiye nüfus kayıtlarına göre 28/07/1977 tarihinde ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 3 cilt no, 89 aile sıra no ve 41 sıra no ile tescil edilen ... ile aynı kişi olduğunu belirterek kişi tespitinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Dolayısıyla mahkemece itiraz olup olmadığına bakılmaksızın bu husus mahkemece resen gözetilir.

5718 sayılı MÖHUK'nın 41. maddesi uyarınca Türk vatandaşlarının kişi hâllerine ilişkin davaları, yabancı ülke mahkemelerinde açılmadığı veya açılamadığı takdirde Türkiye'de yer itibariyle yetkili mahkemede, bulunmaması hâlinde ilgilinin sâkin olduğu yer, Türkiye'de sâkin değilse Türkiye'deki son yerleşim yeri mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde görülür.

Dosya kapsamından, davacıların yerleşim yeri adreslerin .../... ... Cumhuriyeti olduğu, yurtiçi ikametgah adreslerinin ise “.../...” olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.