"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; ... sayılı parsellerin Varsak Mahallesi 837 ve 839 sayılı parsellerden geldiği, 837 parsel sayılı taşınmazın 11750 m² yüzölçümü ve tarla vasfıyla 1973 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu Keziban Alkan adına tescilinden sonra intikal gördüğü ve 26/10/1998 tarihinde satışla davacıya geçtiği, 839 parsel sayılı taşınmazın ise 13550 m² yüz ölçümü ve tarla vasfıyla 1973 yılında kadastro çalışmaları sonucu ... adına tescil edildiği, 1989 yılında yapılan satışla davacıya geçtiği, 837 ve 839 sayılı parsellerin önce tevhid sonra ifraz edildiği ve tazminat istemine dayanak olan 30013 ada 13, 14, 15, 16, 18, 19 ve 20 sayılı parsellerin sırası ile 175 m², 576 m², 598 m², 700 m², 551 m², 471 m² ve 84 m² yüz ölçümleri ile davacı adına tapuda kayıtlı iken Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu 30013 ada 13, 14, 15, 16, 18 ve 19 sayılı parsellerin Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/466 E. - 2011/160 K. sayılı kararı ile 30013 ada 20 parsel sayılı taşınmazın ise Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/422 E. - 2011/161 K. sayılı kararı ile orman vasfıyla Hazine adına tescillerine karar verildiği, anılan mahkeme kararlarının 13/09/2011 tarihinde kesinleştikleri, eldeki davanın 09/10/2014 tarihinde, 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan davada davacının zararının oluştuğunun kabulü ile bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 26/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.