"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleştirilen dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/545 E. - 2019/271 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleştirilen dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2019/1243E- 2020/1729K sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/545 Esas - 2019/271 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki İzmir ili, Karabağlar ilçesi, Bozyaka mahallesi, 31075 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararının hüküm fıkrasının; asıl ve birleştirilen davalardaki davacı idare lehine hükmedilen vekalet ücretlerine ilişkin (3) numaralı bentlerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına,
Kalan bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
Hükmün böylece HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.