Logo

5. Hukuk Dairesi2021/1955 E. 2021/4850 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan ödemenin davanın konusunu ortadan kaldırıp kaldırmadığı ve bozma ilamına uygun hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı tarafından icrası için kesinleşmesi gerekmeyen mahkeme kararının ilamlı icraya konulması üzerine, haciz tehdidi altında yaptığı ödemenin iradi bir ödeme olmadığı ve bu nedenle davanın konusunun ortadan kalkmadığı gözetilerek, mahkemenin bozma ilamına uygun bir şekilde uyuşmazlığın esasına ilişkin karar vermesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle hüküm kurması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava dilekçesinde, davalı eski yönetici aleyhine , uhdesinde kaldığı iddia edilen paranın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istenilmiştir.

İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesince 17/12/2015 tarihinde davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/5782 Esas, 2018/7921 Karar sayılı ilamı ile Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesi uyarınca, bu kanundan doğan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince çözümleneceği gözetilerek taraflar arasındaki davaya sulh hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmediğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Görevsizlik kararından sonra dosyaya bakan İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesince ödeme nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bilindiği üzere, bir davanın konusunun kalmadığından bahsedebilmek için, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tüm tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gerekir.

Somut olayda ise; bozma sonrası yapılan yargılamada, davalının icra dosyasına ödeme yaptığının bildirilmesi üzerine davanın konusunun kalmadığına karar verilmiş ise de, davalı tarafından davacı tarafa yapıldığı belirtilen ödemenin, mahkemece verilen (Dairece bozulan) 17/12/2015 tarihli kararın icra takibine konu edilmesi üzerine yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla; icrası için kesinleşmesi gerekmeyen 17/12/2015 tarihli kararın, temyiz aşamasında davacı tarafından ilamlı icraya konulması üzerine, davalı tarafından haciz tehdidi altında yapılan ödemenin iradi bir ödeme olmadığı ve bu halde de taraflar arasındaki uyuşmazlığın devam ettiği, sonuç olarak davanın konusuz kalmadığı ortadadır.

Buna göre, mahkemece; dava konusunun ortadan kalkmadığı gözetilerek, uyulan bozma kararı doğrultusunda, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki giderilecek şekilde vicdani kanaate göre yeniden uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davalı tarafından yapılan ödemenin yanılgılı değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.