"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazlarda, davalı adına oluşan tapu kaydının kısmen iptali ile tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/482 E. - 2019/444 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazlarda, davalı adına oluşan tapu kaydının kısmen iptali ile tescil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Düzce İli, Akçakoca İlçesi, Balatlı Köyü, 152 ada 4 parsel sayılı, 985,85 m² yüzölçümlü, 153 ada 6 parsel sayılı, 1.957,72 m² yüzölçümlü, 159 ada 19 parsel sayılı, 1.373,24 m² yüzölçümlü, 160 ada 1 parsel sayılı, 2.932,15 m² yüzölçümlü, 158 ada 27 parsel sayılı, 75,75 m² yüzölçümlü ve 158 ada 29 parsel sayılı, 514,56 m² yüzölçümlü taşınmazların 2012 yılında Kadastro Kanununun ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazların 1995 yılından beri ...'un kullanımında olduğu beyanlar hanesine şerh verilmek suretiyle tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, ... tarafından başvuruda bulunulması üzerine 6292 Sayılı Kanun uyarınca satılarak sırasıyla 12/02/2014, 04/02/2014, 04/02/2014, 12/02/2014, 23/01/2014 ve 10/02/2014 tarihlerinde ... adına tescil edildiği, ...'un tüm taşınmazları 19/02/2015 tarihinde davalı kızına bağışladığı, eldeki davanın 09/11/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun ek 4. maddesi uyarınca yapılan ve sonuçları 25/05/2012 ilâ 25/06/2012 tarihleri arasında ilan edilen kadastroda dava konusu taşınmazların davalının annesi olan ...’un kullanımında olduğunun belirlendiği ve 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi olduğu belirlenen ...’a satılarak sırasıyla 12/02/2014, 04/02/2014, 04/02/2014, 12/02/2014, 23/01/2014 ve 10/02/2014 tarihlerinde ... adına tescil edildiği, ...'un tüm taşınmazları 19/02/2015 tarihinde davalı kızına bağışladığı, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılmasının gerektiği, taşınmazı satın alan kişi adına tapuya tescil edilip mülkiyet belirlendikten sonra, şahsi hak niteliğindeki şerhe yönelik olarak açılacak davaların dinlenme olanağı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nun 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.