"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Trafik kazası sonucu oluşan yaralanmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada, Ankara 9. Asliye Ticaret ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince, davalı vekilinin süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesi ile yetkisizlik itirazında bulunduğu, davacının .../Aydın ilinde ikamet ettiği, trafik kazasının Aydın ilinde meydana geldiği, davalı ... şirketinin ticaret sicilde kayıtlı adresinin Kadıköy/İstanbul olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, somut olayda kazanın Aydın ilinde meydana geldiği, davacının ikamet adresinin .../AYDIN olduğu, davalı ... şirketinin Ankara ilinde bölge müdürlüğünün olduğu, dolayısıyla davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davayı davalının bölge müdürlüğünün bulunduğu Ankara ilinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, kaza Aydın ilinde meydana gelmiş, davacının yerleşim yeri ise Efeler/Aydın’dır. Ancak, yapılan araştırma ile davalı ... şirketinin Ankara İlinde bölge müdürlüğünün olduğu anlaşılmıştır. Dolayısı ile, davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davayı davalının bölge müdürlüğünün bulunduğu Ankara ilinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, davanın Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.