"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... Mahallesi 266 ada 8 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak bozma sonrası tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi gerektiğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
1- (5-A) ve (5-B) bentlerinin hüküm fıkrasından tümüyle çıkartılmasına, aynı bendin ilk paragrafındaki (Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 60.264,25 TL'nin;) ibaresinden sonra gelmek üzere (bozma öncesinde tespit edilen 10.159,95 TL'lik kısmının ödemesinde mükerrerlik olmamak şartıyla ve bozma sonrası tespit edilen fark 50.104,30 TL'nin ise üçer aylık vadeli hesapta işlemiş nemaları ile birlikte derhal davalıya ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,) cümlesinin yazılmasına,
2- (6-A) ve (6-B) bentlerinin hüküm fıkrasından tümüyle çıkartılmasına, aynı bendin ilk paragrafındaki (Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 60.264,25 TL'den;) ibaresinden sonra gelmek üzere (bozma öncesi tespit edilen 10.159,95 TL bedele 02.08.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 10.03.2016 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen fark 50.104,30 TL bedele 02.08.2015 tarihinden 27.11.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.