"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; davacı murisi ... oğlu ...’in dava konusu 312 parsel sayılı taşınmazdaki tam hissesine karşılık 3.670 m2’lik yeri bulunmakta iken, ... Belediyesi'nce yapılan imar uygulaması sonucu 1.285 m2’lik kısmı düzenleme ortaklık payı olarak düşüldükten sonra, 2.385 m2’lik yer tahsis edilmesi gerekirken, 400 m2 ipotek ilavesi ile toplam 2.785 m2’lik 1218 ada 9, 10, 11, 12, 13 ve 1219 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar davacı murisi adına tescil edilmiştir.
22.12.1998 tarih ve 1805/1803 sayılı ... Belediye Encümeni kararı ile “ ... Mahallesinin 4/1 paftaya giren bölümünde 2981 sayılı imar affı yasasına istinaden yapılan ıslah imar planı uygulaması sonusu parsellere ayrıldığı,ancak şahıs parselleri olan bu bölgede yoğun bir gecekondu yapılaşması mevcut olduğu, gecekondu sahiplerinin imar affına müracaat ettikleri, belediyemizden tapu talebinde bulundukları anlaşıldığından, yazı ekinde dökümü bulunan 113 adet şahıs parsellerin de mevcut gecekondu sahiplerine 2981 sayılı istinaden tapu verebilmek amacıyla, yapılan incelemede, bu şahıs parsellerinin 3290 sayılı yasa uyarınca bedele dönüştürülerek gecekondu sahiplerine tapularının verilmesi ve de kıymet takdirlerinin yeniden yapılması uygun görüldü.” şeklinde alınan karara istinaden dava konusu taşınmazın da içerisinde bulunduğu 113 parselin bedele dönüşütürüldüğü anlaşılmıştır.
3290 sayılı yasa 3/c maddesi ile değişik 2981 sayılı yasanın 9/c maddesinde “ Başkasının arsa veya arazisi üzerine yapılmış gecekondular hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır: Lüzum görülen hallerde, yukarıdaki fıkraların uygulanması beklenilmeksizin, üzerinde bir yerleşme alanı ya da yapı topluluğu niteliğinde gecekondular bulunan arsa veya araziler, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerce, dışında ise valiliklerce kamulaştırılır. Kamulaştırılması kararlaştırılan ve sınırı belirlenen arsa veya araziler üzerinde bulunan gecekonduların işgal ettiği alan dikkate alınarak, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilen bedel, gecekondu sahiplerinden tahsil edilir. Gerektiğinde, kamulaştırma bedeli sonradan gecekondu sahiplerinden tahsil edilip iade edilmek üzere, Toplu Konut Fonu, belediye veya valilik kaynaklarından da karşılanabilir. Kamulaştırma işleminin sonuçlandırılmasından sonra, gecekondu sahibinden tahsil edilen arsa bedeli, ıslah imar planına göre yapılacak parselasyon planı sonucu oluşacak parsellerin miktarına, kanunun 10 uncu maddesinin (c) bendine göre belirlenen düzenleme ortaklık payı oranı 6356 da eklenmek suretiyle belirlenir. Arsa bedelinin eksik veya fazla olması durumuna göre gerekli mahsup işlemi yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu itibarla; davacı murisinin taşınmazı davalı idarece 3290 sayılı yasa 3/c maddesi ile değişik 2981 sayılı yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılmasına karar verilmesi gerekirken, yasada öngörülen usul ve işlemler uygulanmaksızın encümen kararı ile bedele dönüştürüldüğü anlaşılmakla;
6100 sayılı HMK’nın 33. maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir.
Dava bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılması istemine dayalı olarak açılmış ise de; maddi vakıaların değerlendirilmesi sonucu davacı murisinin payına kamulaştırmasız el atıldığı ve davacının talebinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili niteliğinde olduğu bu kez yapılan inceleme de anlaşılmakla, uyulan bozma ilamının maddi hataya dayandığı ve maddi hataya dayalı bozma kararının taraflar bakımından usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek; davacı payına isabet eden 99.30 m2’lik kısmın dava tarihi itibariyle değerini tespit eden ilk bilirkişi kurulu raporundaki ıslah edilen bedel üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.