Logo

5. Hukuk Dairesi2021/3215 E. 2021/10303 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini davasında, belirlenen bedelin düşük olduğu ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Benzer bir taşınmaza daha yüksek bedel belirlendiği ve bu hususta ek rapor alınması gerektiği, ayrıca AİHM ve AYM kararları gözetildiğinde davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 39. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/361 E. - 2017/626 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/361 Esas – 2017/626 Karar sayılı kararının incelenmesinde;

Arazi niteliğindeki Bursa İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmaza net zeytin geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.

Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

Davalı vekilinin temyizine gelince;

1-) Aynı kamulaştırma kapsamında yer alan ve davacı idare tarafından hazırlanan kıymet takdir komisyonu raporlarında aynı değerde görülen, dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmaza Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/563 E. ve 2019/362 K. sayılı dosyasında aynı değerlendirme tarihi itibariyle arazi olarak 51,89 TL/m2 bedel belirlendiği ve bu bedelin Dairemiz denetiminden geçtiği anlaşıldığından, bilirkişi kurulundan bu bedelden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,

Doğru olmadığı gibi;

2-) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ... numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,

Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/361 Esas - 2017/626 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.