"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kısmen kabulü ile 284.857,31.-TL'nin Hazine'den tahsiline karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, 1952 yılında tapulama çalışmalarında gerçek kişi adına tespit ve tescil edilen 241 ada, 1 sayılı parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 241 ada, 29 sayılı parsel sayılı taşınmazına 205,25 m² yüzölçümü ve arsa niteliğiyle 07/07/2000 tarihinde Zonguldak Belediyesi adına tescil edildiği, davacının ise taşınmazı 08/01/2002 tarihinde satın alma yoluyla edindiği, Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkmesi'nin 2003/207 E. - 2004/43 K. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu ise 241 ada, 29 sayılı parsel sayılı taşınmazına kıyı kenar çizgisinde kaldığından bahisle tapusunun iptaline karar verildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçerek onandığı, karar düzeltme isteminin de reddine karar verilerek 30/12/2005 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 23/07/2014 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak tazminata hükmolunmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
1- Bozma öncesi verilen ilk kararın davacı tarafça temyiz edilmediği ve bu nedenle davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin yapının tam yüzölçümü esas alınarak ve mekanik ile elektrik tesisat değerlerinin de eklenmek suretiyle yapı bedeli yönünden bozma öncesi tespit edilenden fazla bedele hükmedilmesi,
2- Uyulan bozma ilamı uyarınca değerlendirme taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kaldığından tapusunun iptaline ilişkin kararın kesinleşme tarihi esas alınarak yapıldığından, hükmedilen bedele de bu tarih itibariyle faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 31/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.