"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce istinaf isteminin davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden ise kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden ise kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1122 ve 2838 parsel sayılı taşınmazlara arazi, 1098 ve 2771 parsel sayılı taşınmazlara kapama armut bahçesi olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun davalı vekili yönünden kısmen kabulü ile dava konusu 1098 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde %10 oranında değer azalışı oluşacağından bahisle yeniden esas hakkında hüküm kurulmasında yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Yapılan incelemede; aynı kamulaştırma kapsamında Dairemize intikal eden dosyalarda kuru tarım arazisi vasfında olan taşınmazlara ilişkin alınan bilirkişi raporunda münavebe ürünü olarak buğday, bamya ve kuru soğan alındığı ve bu münavebenin Dairemizce uygun bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, münavebe ürünü buğday, bamya ve kuru soğan kabul edilerek, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, bilirkişi kurulundan bu hususta yeniden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde bedel tespiti,
2)Dava konusu 1098 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan, fen bilirkişisi rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen kısım 1365,23 m2 olduğu halde, 834,77 m2 üzerinden hesaplama yapılması,
3)Davacı idare harçtan muaf olduğu halde, davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcından davacı idarenin sorumlu tutulması,
Doğru olmadığı gibi;
4) Anayasa Mahkemesi’nin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.