"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce istinaf isteminin kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekilince yapılan istinaf başvurusu sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca gerekçeli kararın ödemeye ilişkin bendinin düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; davalı ...'in adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi bulunmadığından mahkemece ilçe nüfus müdürlüğü ve ilgili kolluk marifetiyle yapılan adres araştırması sonucunda şahsı tanıyan ve bilene ulaşılamaması ve tebliğe elverişli adresi tespit edilememesi sebebiyle dava dilekçesi, mahkeme ilamları ve idarenin istinaf ile temyiz başvuru dilekçeleri davalıya ilanen tebliğ edilmiştir.
Mahkemece her ne kadar ilçe nüfus müdürlüğü ve ilgili kolluk marifetiyle adres araştırması yapılmışsa da davalıya ait UYAP sistemi üzerinden alınan nüfus kaydının incelenmesinde ölüm hanesinin "BİLİNMEYEN" olarak kayıtlı bulunduğu anlaşılmış olup, öncelikle kişinin sağ olup olmadığının tespiti yönünden nüfus kaydının ölüm hanesindeki bu kaydın düzelttirilerek, sağ ise adres araştırmasının ayrıca Kamulaştırma Kanununun 7. maddesinde belirtilen tapu ve vergi kayıtları üzerinden ve Tebligat Kanununun 21/2 maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki kayıtlardan belirlenip kendisine; şayet ölü olduğu tespit edilirse, sunulacak veraset belgesi veya nüfus müdürlüğünden getirtilecek aile nüfus kayıt tabloları esas alınarak mirasçıları Kamulaştırma Kanununun 14/5 maddesi uyarınca davaya dahil edildikten ve aynı şekilde adresleri tespit edildikten sonra mirasçılarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilerek, nüfus kaydı ile mirasçılarının tespit edilememesi halinde ise 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun gereği adı geçen davalılara mahallin en büyük Mal Memurunun kayyım tayini ile yargılamaya devam olunması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden ve taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle bozma kapsamına göre sair hususlar incelenmeksizin HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.