Logo

5. Hukuk Dairesi2021/6958 E. 2021/15281 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında, bedelin tespiti ve faiz işletilmesi ile vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi ve AİHM ile Anayasa Mahkemesi kararları gözetilerek, davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması sebebiyle faizin doğru hesaplanmaması ve kamulaştırma davalarında idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, eski 3441 ada 23 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Ancak;

1)2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozma kararı öncesi hükmedilen bedele 07/07/2015’den ilk karar tarihine ikinci kararla hükmedilen fark bedele 07/07/2015’den son karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeden infazda tereddüt uyandıracak şekilde faiz bloke edilmesi ve faizli bedelin ödenmesine karar verilmesi,

Doğru olmadığı gibi;

2)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ...numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,

A) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 1 nolu bendinden (148.775,51 TL (davanın 4 ay içerisinde bitirilmediği anlaşıldığından işlemiş faizi ile birlikte bulunan) kısmının çıkarılmasına, yerine (141.962,00) rakamlarının yazılmasına, aynı bendin devamına (İlk kararla hükmedilen 168.512,00 TL’ye 07/07/2015 tarihinden 03/03/2016 tarihine kadar; ikinci kararla hükmedilen 141.962,00 TL’ye 07/07/2015 tarihinden 04/02/2021 tarihine kadar infazda tekerrüre sebebiyet verilmemek kaydıyla yasal faiz işletilmesine, davalı idarece bloke edilen faiz bedelleri davalı tarafa ödendi ise davalı taraftan alınıp; davalı tarafa ödenmedi ise bloke edildiği bankadan alınıp davacı idareye ödenmesine) cümlesinin yazılmasına,

B) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinin tümüyle çıkartılmasına,

Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.