"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar ve davalı Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak ıslah harcı tamamlatılmış ve davanın kısmen kabulü ile 142.041,60 TL'nin 04/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak tapudaki hisseleri oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Samsun ili, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1417 parsel sayılı, 8.640 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın 1976 yılında yapılan tapulama çalışması ile dava dışı ... adına tespit ve tescil edildiği, davacıların 17/04/1995 tarihinde yapılan intikal ve satış işlemi ile taşınmaza malik oldukları, taşınmazın beyanlar hanesine 14/02/2007 tarihinde “Satılmaz, devredilemez.” şerhinin konulduğu, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/49 esas, 2009/239 karar sayılı ilamıyla taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 04/03/2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 18/06/2013 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen Samsun İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1417 parsel sayılı taşınmaz için TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminata hükmolunmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
1- Dosyada bulunan kanıt ve belgeler ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama uygulamasından edinilen bilgiler kapsamında, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek değer biçilmesi,
2- 28/896 hisse maliki ... kızı ... ile 21/896 hisse maliki ... kızı ...’nın farklı kişiler olmasına rağmen aynı kişilermiş gibi hesaplama yapılmış olması,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar ve davalı Hazine vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacılar'dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.