"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davanın açılmamış sayılmasına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 15/03/2021 gün ve 2020/6236 Esas – 2021/3358 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına dair mahkemece verilen karar, davacı idare vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu karara karşı davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre davacı idare vekilinin sair karar düzeltme istekleri HUMK'un 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Dosya kapsamından; bozma öncesi ilk karar ile davalı adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verildiği ve davacı idare vekili tarafından sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin onama ilamından sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, tarafların beyanları sorularak ve usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerektiği,
Bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından; davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15/03/2021 gün ve 2020/6236 Esas - 2021/3358 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan değerlendirmede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılmış, taraflarca takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına dair hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, fark bedelin bloke edilmesi için verilen süre sonrasındaki celselerde davacı idare vekilinin mazereti kabul edilmeyerek dosyanın işlemden kaldırılmasına ve yenileme sonrasında tekrar mazeret dilekçesinin reddine karar verilerek, ikinci kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; bozma öncesi ilk karar ile davalı adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verildiği ve davacı idare vekili tarafından sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin onama ilamından sonra 21.09.2021 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, tarafların beyanları sorularak ve usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.