"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasının davalı Maliye Hazinesi yönünden reddine, davalı ..., ... yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 28/04/2021 gün ve 2020/8462 Esas – 2021/6614 Karar sayılı ilama karşı davacılar ve davalı Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada mahkemece verilen karar,davacılar ile davalı ... vekilleri temyizi üzerine bozulmuş, bu karara karşı davacılar ile davalı hazine vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair karar düzeltme istekleri HUMK'un 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiç birine uymadığından yerinde değildir. Ancak; Dosya içine giren ... 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/376 E. - 2015/63 K. sayılı ilamı ile dava konusu ... İli, ... Mahallesi, 2747 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapuda ... adına kayıtlı hissesinin davacılara devrini sağlayan ... 2. Noterliğince düzenlenen 2587 ... nolu 05/03/2008 tarihli vekaletnameyi düzenlemesinden dolayı davalı ...’ın katibi ...’ın mahkumiyetine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 11.Ceza Dairesi’nin 2019/5270 E. - 2020/912 K. sayılı ilamı ile kesinleştiği, bu durumda Noterlerin hukukî sorumluluğunu düzenleyen 1512 sayılı Noterlik Kanununun 162. maddesinin; “Stajiyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar.
Noter, birinci fıkra gereğince ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajiyer veya noterlik personeline rücu edebilir.” hükmü gözetildiğinde; Noterlerin hukukî sorumluluğunu düzenleyen anılan maddede kusurdan sözedilmemiş olduğundan, noterlerin bu göreve ilişkin kişisel sorumluluklarının, kusursuz sorumluluk esasına göre düzenlendiği,mevcut mahkumiyet hükmü karşısında artık gerçekleşen zararla noterin katibinin eylemi arasında illiyet bağının ispatlanmış olduğu, bu halde davalı ...’ın kusursuz sorumluluk ilkesi gereği zarardan davalı ... ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından,
Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 28.04.2021 günlü 2020/8462 E. - 2021/6614 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan değerlendirmede;
Dava, tapu kaydının sahtecilik nedeniyle mahkeme kararı ile iptal edilmesi sonucu uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın Maliye Hazinesi yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulü ile 284.707,50-TL'nin 23/07/2008 tarihinden, yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ... ... yönünden verilen karar kesinleştiğinden bu kişi ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu ... İli, ... Mahallesi, 2747 ada 20 parsel sayılı taşınmaz tapuda ...adına kayıtlı iken ... 2. Noterliğince düzenlenen 2587 ... nolu 05/03/2008 tarihli vekaletname ile davacılara devredildiği, durumdan haberdar olan asıl malik ...'nun açtığı dava sonunda, ... 16. Hukuk Mahkemesi'nin 2008/349 E. - 2009/78 K. sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve ilk malik ... adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın 25.02.2010 tarihi itibari ile kesinleştiği, ... 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/376 E. - 2015/63 K. sayılı ilamı ile dava konusu ... İli, ... Mahallesi, 2747 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapuda ... adına kayıtlı hissesinin davacılara devrini sağlayan ... 2. Noterliği'nce düzenlenen 2587 ... nolu 05/03/2008 tarihli vekaletnameyi düzenlemesinden dolayı davalı ...’ın katibi ...’ın mahkumiyetine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 11.Ceza Dairesi’nin 2019/5270 E. - 2020/912 K. sayılı ilamı ile kesinleştiği, iş bu dosyadaki bilirkişi raporuna göre de vekaletnamenin iğfal kabiliyetinin olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda;
1- 1512 sayılı Noterlik Kanununun 162. maddesinde düzenlenen kusursuz sorumluluk ilkesi gereği sorumluluğu bulunan davalı noter ...’ın zarardan, sahte vekaletnameyi kullanarak kendisine maddi menfaat sağlayan davalı ... ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gözetilmeden ve bozma ilamı ile ilk karar ortadan kalkıp, hukuki geçerliliğini yitirdiğinden HMK'un 297. maddesi ve Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/3-3005 Esas, 2017/1491 Karar sayılı kararı göz önüne alındığında bozmadan sonra yeniden karar verilmesi gerekirken Yargıtay (Kapatılan) 20.Hukuk Dairesinin bozma ilamı dışında kalan hususlar yönünden önceki kararın kesinleştiği gerekçesiyle davalı ...’dan tüm bedelin tahsili yönünde çelişkili sonuç doğuracak şekilde hüküm kurulması,
2- 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007.maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Bunun yanı sıra, her ne kadar davacı noterde düzenlenen sahte vekaletnameye dayalı olarak satın aldığı taşınmazın, sonradan yolsuz tescil nedeniyle tapu kaydının iptal edilerek gerçek maliki adına tescil edilmesi nedeniyle zarara uğramışsa da, kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece Devletin rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır.
Bu nedenle, somut olayda 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle Hazinenin sorumluluğu söz konusu olduğundan Hazine hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine dair hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar ile davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan karar düzeltme ve davacılar ile davalı ...'dan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, HUMK’un 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 490,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyen davalı Hazineden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 16/12/2021 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Dava, tapu kaydının sahtecilik nedeniyle mahkeme kararı ile iptal edilmesi sonucu uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın Maliye Hazinesi yönünden reddine, davalı noter yönünden kabulü ile 284.707,50-TL'nin 23/07/2008 tarihinden, yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ... ... yönünden verilen karar kesinleştiğinden bu kişi ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Karar düzeltme istemine konu edilen Dairemizin 28/04/2021 gün 2020/8462 E. - 2021/6614 K. sayılı bozma ilamında; davanın davalı Hazine yönünden kusursuz sorumlu olduğundan bahisle kabulüne karar verilmesi gerektiği davalı noter ...’ın ise kusursuz sorumluluğuna ilişkin illiyet bağının araştırılması gerektiği bozma ile karar ortadan kalktığından davalı ... hakkında ise yeniden hüküm kurulması gerektiği hususlarında bozma yapılmış, bozma ilamına karşı davalı Hazine ve davacılar vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.
İşbu karar düzeltme taleplerinin inceleme safhasında; dairemiz heyetinin davalı Maliye Hazinesi dışındaki davalılar noter ...’ın ve davalı ... ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına dair bozma gerekçesine katılıyorum. Zira;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu ... İli, ... Mahallesi, 2747 ada 20 parsel sayılı taşınmaz tapuda ... adına kayıtlı iken ... 2. Noterliğince düzenlenen 2587 ... nolu 05/03/2008 tarihli vekaletname ile davacılara devredildiği, durumdan haberdar olan asıl malik ...'nun açtığı dava sonunda, ... 16. Hukuk Mahkemesi'nin 2008/349 E. - 2009/78 sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve ilk malik ...adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın 25.02.2010 tarihi itibari ile kesinleştiği, ... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/376 E-2015/63 K sayılı ilamı ile dava konusu ... İli, ... Mahallesi, 2747 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapuda ...adına kayıtlı hissesinin davacılara devrini sağlayan ... 2. Noterliğince düzenlenen 2587 ... nolu 05/03/2008 tarihli vekaletnameyi düzenlemesinden dolayı davalı ...’ın katibi ...’ın mahkumiyetine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 11.Ceza Dairesi’nin 2019/5270 E-2020/912 K sayılı ilamı ile kesinleştiği anlaşılmıştır.
4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması gerekmektedir.
Anılan madde uyarınca devletin sorumluluğu için tapu görevlilerinin görevleriyle ilgili bir eylemleri olmalı; bir zarar bulunmalı; zarar doğuran eylem hukuka aykırı olmalı ve zararla eylem arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Kusursuz sorumluluk şeklinde düzenlenen devletin sorumluluğu, ancak zarar ile uygun nedensellik bağının kesildiğinin kanıtlanması durumunda ortadan kalkacaktır. Yani zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurunun veya mücbir sebep halleri gibi illiyet bağını kesen bir durumun varlığının kanıtlanması halinde sorumluluktan kurtulunabilecektir (... S., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt 1, 1985 İst., Sayfa 764 vd; Kartal B., Noterlerin Hukuki Sorumluluğu ve Kusursuz Sorumluluk, Yargıtay Dergisi, Cilt 24, Sayı 3, Sayfa 340 vd).
Dosyadaki belgelerden ... 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/376 E. - 2015/63 K. sayılı ilamı ile dava konusu ... İli, ... Mahallesi, 2747 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapuda ...adına kayıtlı hissesinin davacılara devrini sağlayan ... 2. Noterliği'nce düzenlenen 2587 ... nolu 05/03/2008 tarihli vekaletnameyi düzenlemesinden dolayı davalı ...’ın katibi ...’ın mahkumiyetine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 2019/5270 E. - 2020/912 K. sayılı ilamı ile kesinleştiği, davalı hazinenin sorumluluğu açısından dosyada bulunan bilirkişi raporuna göre de iğfal kabiliyeti olduğu belirtilen vekaletnamenin kullanımının tapu memurların göstermesi gereken denetleme ve özen yükümlülüğünü bertaraf edecek nitelikte olduğu dolayısıyla davacıların zararı ile tapu memurlarının eylemi arasında illiyet bağının kesildiği gözetildiğinde yerel mahkemece davalı hazine yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden Hazinenin de sorumlu olduğu yönündeki daire bozmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.