"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2904 parsel sayılı taşınmazda malik iken ... Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar uygulaması sonucunda ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Çiftliği Mevkii, 1 pafta 632 ada 12 parsel sayılı taşınmazın maliki kılındığını, davalı idarenin davacıya daha önce sahip olduğu taşınmazdan daha küçük ve daha değersiz bir taşınmaz verdiğini, davacının zarara uğradığını beyanla, şuyulandırma işleminde belirlenen bedelin 2918 sayılı Kanun'a göre yapılacak inceleme ile tespit edilerek artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; öncelikli olarak yargı yolu bakımından idari yargının görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesini, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın esasına ilişkin olarak ise dava konusu taşınmazın ilgili yasalar uyarınca imar uygulaması gördüğünü, davacılara ait hissenin bedelinin imar uygulaması sonucunda o günkü gerçek rayiç değeri üzerinden hesaplandığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.05.2016 tarihli ve 2012/1154 Esas, 2016/156 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne 101.940,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçiçi 12. maddesi ile; "24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanunu'nun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir. Bu Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve onbirinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır hükmü uyarınca kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.10.2019 tarihli ve 2018/217 Esas, 2019/249 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü ile 34.623,92 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; bedelin çok düşük belirlendiğini, emsal karşılaştırmasının uygun olmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; bedelin fahiş olduğunu, emsal kıyaslamasının uygun olmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.2981 sayılı İmar Ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Ve 6785 Sayılı İmar Kanunun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun’un “Tapu Verme” kenar başlıklı maddesinin ilgili bölümü şöyledir: “10/c) İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapılara yeniden doğan imar ada veya parseli içinde kalanları 6357 yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valilikler resen yetkilidir. Belediye veya valiliklerin talebi halinde bu yetkiler kadastro müdürlüklerince de kullanılır.”
3.6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2904 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 inci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesi yöntem itibari ile doğrudur.
3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih olan 14.07.1986 tarihi itibari ile 0.006 TL /m² birim fiyatı belirlendiği, dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan 2800 parsel sayılı taşınmaza ise ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/264 Esas, 2020/83 Karar sayılı dosyasında imar uygulamasının tescil edildiği 22.08.1988 değerlendirme tarihi itibarıyla 0.16 TL/m² birim fiyatı takdir olunduğu ve bu kararın Dairemizin 2021/3033 Esas, 2021/13485 Karar sayılı dosyası ile denetiminden geçerek onandığı gözetildiğinde, bilirkişi kurulundan güçlü delil niteliğindeki bu bedelden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi,
4. Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından idarenin sorumlu olması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararının BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.