"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili ile yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 536 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ile yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın konumu itibarıyla arsa vasfında değerlendirilmesini, arazi vasfında olduğunun kabul edilmesi halinde münavebe ürünleri arasına arpacık soğan ürünün alınmasını, son altı yıllık veriler ortalamasına göre hesaplama yapılmasını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3 ünden fazla olmamasını, kapitalizasyon faiz oranının % 3 ve objektif değer artış oranının % 250 olarak kabul edilmesini, kamulaştırmadan arta kalan kısımda meydana gelen değer azalışının dikkate alınmasını istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı kurum ... adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararında , aleyhlerine yargılama gider ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, faizin hatalı hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının %4-5 olmasına düşünülmüşse de buna dayanak emsal kararın olmadığını, tarım ilçe verilerinin esas alınması gerekirken bilirkişi raporuna bağlı kalındığını, sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, üretim masraflarının yüksek hesaplandığını ileri sürerek avukatlık ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini ve müvekkili idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hakkaniyete ve adalete aykırı olduğunu, objektif değer artışının son derece düşük hesaplandığını, alının bilirkişi raporu ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2017 yılına ilişkin verileri üzerinden hesaplandığını, ancak 2016 yılı zirai verilerine göre düşük olduğunu, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen nitelikleri dikkate alındığında taşınmazın sulu arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faizi ile taşınmazın gerçek değerine ulaşıldığında objektif değer artış uygulanmamasının yerinde olduğu ve aynı bölgeden aynı değerlendirme tarihi itibarıyla açılan davalarda kabul gören m² birim değeriyle uyumlu olduğu münavebe ürünleri ve verilerinin bölgenin münavebe yapısı ve resmî tarım verilerine uygun olduğu, İlçe Tarım verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masraflarının brüt gelirim 1/3'ü oranında hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesinin kararları doğrultusunda davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin de yerinde olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının hatalı alındığını, münavebe ürünlerinde verim ortalamasına dikkat edilmediğini, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranını geçemeyeceği kuralının ancak olağan dışı hallerde uygulanabileceğini, sulama kaynağı ve yeterliliği açıklanmadan sulu arazi kabul edilmesinin doğru olmadığını ve müvekkili idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, önceki yıllarda aynı kamulaştırma kapsamında açılan davalarda tespit edilen metrekare birim bedeline yakın olduğunu, oysa aynı yıl aralığında altın, dolar ve enflasyon kurlarındaki artışın daha yüksek gerçekleştiğini, objektif değer artışı uygulanmamasının olağan dışı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 359 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 536 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazların sulama kaynağı ve yeterliliği hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklanmıştır.
4. Taşınmazın bulunduğu yer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında alındığı belirtilmiş olup verilerin ekonomik tarıma uygunluğu denetlenmiştir.
5. Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun olup taşınmazların gerçek değerine ulaşması sebebiyle objektif değer artış oranı uygulanmaması yerindedir.
6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
7. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
8. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan alınan temyiz harcının Hazineye İrat kaydedilmesine 11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.