"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun)10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Balıkesir ili, ... Mahallesi, 66 ada 49 parsel sayılı taşınmazın 4929,87 m²lik kısmının ve 221 ada 65 parsel sayılı taşınmazın 19.193,75 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili ve yol olarak terkinini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ve acele kamulaştırma bedelinin mahsubu ile fark bedel olan 55.452,47 TL'ye 29.08.2017 tarihinden Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı öncesi karar tarihi olan 28.12.2017 tarihine, kaldırma kararı sonrası depo edilen 150.329,81 TL bedele ise ilk derece mahkemesinin kaldırma kararı sonrası karar tarihi olan 09.10.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalı tarafa talep hâinde derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının 4929,87 m²lik ve 19.193,75 m²lik kısımlarının iptali ile davacı idare lehine yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararında belirtilen sebepler dışına çıkılarak usulü kazanılmış hak gözetilmeden 2017 verileri ile farklı bir münavebe sistemi uygulanarak değer biçilmesinin yanı sıra idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönünde kaldırma kararına rağmen lehe vekâlet ücreti verilmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazların arsa vasfında olup, arazi niteliğinde değerlendirilerek önceki yıla ait veriler ile objektif değer artış oranı uygulanmadan takdir edilen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi karannın kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen nitelikleri dikkate alındığında sulu tarım arazisi olarak kabul edilmesi doğru olduğu gibi, uygulanan kapitalizasyon faiz objektif değer artışı ile arta kalan kısımlara uygulanan değer azalış oranlarının isabetli olduğunu, ancak kaldırma kararı sonrası yonca bitkisinin ekili olmamasına rağmen münavebeye esas alınması doğru olmasa da bulunan birim fiyatın bölge koşullarına uygun, denetiminden geçen benzer dosyalarla uyumlu olduğu görüldüğünden ve Avrupa İnsan Haklan Mahkemesinin 23.10.2018 tarih 12055/17 başvuru No.lu kararı doğrultusunda davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesi yerinde olup kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; sulama kaynağı belirtilmeden dava konusu taşınmaza sulu münavebe ürünleri ile doğru biçilmesi doğru olmadığı gibi ekili olmamasına rağmen yonca münavebesinin alınmasının isabetsiz olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve yol olarak terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın ... Deresinden sulandığı, derenin yeterli miktarda ve yılın her mevsimi gerekli debiye sahip olduğu belirtildiğinden taşınmazın sulu tarım arazi olarak kabul edilmesi doğrudur.
3. Sulu arazi niteliğindeki Balıkesir ili, ... Mahallesi, 66 ada 49 ve 221 ada 65 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi, arta kalan kısımlarının geometrik şekli ve büyüklük olarak tarımsal faaliyetin zahmetli olması nedeniyle uygulanan değer azalışı oranı yerindedir, bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak uygulanan objektif değer artış oranı ile birim fiyatın bölge koşullarına uygun, denetiminden geçen benzer dosyalarla uyumlu olduğu görüldüğünden ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallan ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine 18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.