"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca Muğla İli, Milas İlçesi, Kıyıkışlacık Mahallesi 462 ve 463 parsel sayılı taşınmazlar yönünden fiili el atma bulunmadığından davanın reddine, eski 440 parsel (yeni 394 ada 538 parsel) sayılı taşınmaz yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu Muğla İli, Milas İlçesi, Kıyıkışlacık Mahallesi 440 parsel sayılı taşınmazın 3402 Sayılı Kanun'un 22/A maddesi gereği yapılan yenileme çalışmaları sonucunda 394 ada 538 parsel olarak tescil edildiği, Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulunun 14.10.1978 tarihli ve A-1362 sayılı kararı ve İzmir 2 Nolu KTVKK’nın 08.06.1996 tarihli ve 5756 sayılı kararı ile Birinci Derece Arkeolojik Sit alanında kaldığı, tapu kaydına 14.11.1994 tarih ve 4649 yevmiye numaralı “1. derece sit alanıdır” şerhinin işlendiği, imar planında da 1. Derece Arkeolojik Sit Alanında kaldığı, 25.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazda herhangi bir el atmanın olmadığının belirtildiği, arkeolog bilirkişi tarafından düzenlenen 26.06.2020 tarihli raporda ise; yalnızca 1969-1970 yıllarında arkeolojik kazı yapıldığı, parsel sahiplerinin kendi taşınmazlarına ulaşım için ören yerine giriş ücreti istenmediği, 2009 yılı Temmuz ayından itibaren ören yerine girişte ziyaretçilerden herhangi bir ücret alınmadığı, ilgili parselde zeytin tarımı yapıldığı,davacının dava konusu taşınmazda malik olduğu 07.12.2005 tarihinden itibaren bu taşınmazda fiilen el atma olmadığı ve
malikinin taşınmaz üzerinde kullanımının devam ettiği tespit edilmiş, 10.02.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda dava konusu taşınmazın içinde ve güney kısmında antik Demeter tapınağı ile ilgili mimari temel kalıntılarının zeminde yer aldığı, bu kalıntıların mimari özellikleri ile planını çıkararak ne olduğunu tespit edebilmek için 1969 - 1970 yıllarında kazı ve hafriyat çalışmaları yapıldığı, bu çalışmalar sırasında çıkarılan taş ve toprağın parselin en güney sınırında yığılarak küçük bir tümsek oluşturulduğu, yine aynı parselin içinde yapılmış kalıntıların ortaya çıkarılması çalışmaları sırasında bir kısım moloz ve toprağın da parselin orta bölümünde yayvan bir yığın olarak yerinde durduğu, el atmanın 1969-1970 yıllarında çok dar bir alanda gerçekleştiği, bu tarihten sonra parsel içinde herhangi bir müdahalenin olmadığı, üzerindeki zeytin ağaçlarından hali hazırda ürün elde edilmeye devam edildiği tespit edilmiş olup dava konusu taşınmazda el atmanın devam etmediği, dava konusu taşınmazda kısmen toprak ve hafriyat yığınları bulunduğu, dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından sürekli ve kalıcı olarak fiilen el atılmadığı gibi, dava konusu taşınmazın 08.01.1974 tarihinde tesis kadastrosu ile dava dışı ilk malik Hüseyin Yiğitkaya adına tescil edildiği, davacının 07.12.2005 tarihinde taşınmazı satın aldığı, dosyada mevcut cevabi yazılar uyarınca 1969-1970 yılları arasında kazı yapılmak suretiyle el atıldığı, el atma tarihinde davacı ... önceki malik Hüseyin Yiğitkaya’nın hak sahibi olmadığı anlaşıldığından, geçici nitelikteki el atma yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne dair hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 21.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.